32.Bölüm

21.7K 1.5K 26
                                    

Yeni bölüm geldi 👣👣

Yeliz sabah gözlerini telefonuna gelen mesajla açtı .

"Günaydın tatlı cadım bugün akşama kadar görüşemeyeceğiz özle beni "

Mesajı uyku mahmuru okurken yüzüne yayılan tebessümle yorgana daha sıkı sarıldı .
Akşam yaşadıklarını ,bir cesaretle adamı öptüğünü düşününce yüzüne yayılan gülümseme genişledi.
Telefonun çalması ile gözlerini açtı .
"Günaydın güneşim "
"Günaydın erkencisin "
"Sana kavuşmak için her şeyi çabucak ayarlamaya çalışıyorum nikah içinde başvuralım abimden iste kimliğini olmaz mı ?"
"Abim akşama annemlerden getirince veririm sana "deyip iç çekti.

"Yeliz "
"Efendim "
"Annenlere gitmek istersen gidelim hayır dualarını alalım güzelim ister misin ?"

Yeliz gözüne dolan yaşların akmaması için tavana baktı.
Bir süre konuşamadı konuşursa ağlayacağını biliyordu.
"Ben çok özledim annemi " diyebildi .
"Ağlama kıyamam akan bir damla gözyaşına "
"Gideriz güzelim istersen bugün gideriz"dedi.
Yeliz hiç bir şey demeden akan gözyaşlarını sildi.

"Tamam gidelim Ekrem ben annemin babamın yanında olmasını istiyorum"
"Eğer sende istersen senin aileninde elini öpmeye gidelim "
"İster misin ?"
Ekrem  kızın iç çekerek söylediği sözlerle gülümsedi .
"Seni bana nasip eden Allah'a şükürler olsun "
"Sen istersen oraya da gideriz ama nasıl karşılarlar bilmiyorum Yeliz moralin bozulsun istemem "
"Sen yanımdasın ya bozulmaz benim moralim tutarım elini sımsıkı herkül değil miydin koru beni işte" deyip güldü .
"Kendimden bile korurum seni ben "
"Hadi güzelim kapatmam lazım Miran ağa tepeme dikildi."
"Selam söyle herkese görüşürüz sonra " deyip kapattılar.
Yeliz iki kolunu açarak kendini sırt üstü yatağa bıraktı.

Ekrem Miran'ın evinden çıkıp babasının evinin önünde bir süre arabadan inmeden durdu.
Yeliz'i getirmeden önce babası ve annesi ile konuşacak karısını üzmelerine izin vermeyecekti.
Konağın büyük kapısından girince Cemal'i ağlarken buldu.
Yanına giderek çocuğu kucağına aldı.
"Noldu sana aslanım niye ağlıyorsun ?"
"Babaannem kızdı birde kulağımı çekti ."

"Ayak altında dolaşıyor muşum ama nerede yürüyebilirim ki amca "deyince Ekrem çocuğa daha da çok sarıldı.
Zelal de merdivenlere oturmuş ağlıyordu .
"Yenge ne oldu ?"
"Yok yok bir şey Ekrem hoşgeldin "deyip gözyaşlarını saklamaya çalıştı.
"Hayırlı olsun evlenmişsin çok mutlu olursunuz inşallah Yeliz seni üzmez iyi neşeli kızdır"deyip gülümsemeye çalıştı.
Adam Zelal'in koluna girdi .
"Anlat bana saklama emanetimsiniz kim neden akıttı gözünüzün yaşını "
"Boşver Ekrem kardeşim bizim için annenle kötü olma "
"Anladım ben anlayacağımı "deyip yukarı salona çıktı.
Salona girince yemek yiyen annesi babasına baktı.

"Afiyet olsun "
Fatma hanım sofradan kalkıp neşeyle oğlunu karşıladı.
"Oğlum hoşgeldin özledim annem "
"Hoş bulmadım anne siz burada yemek yerken yengem ağlıyor Cemal ağlıyor "
"Neyin hesabını soruyorsun sen karı kız peşinde gezerken biz sahip çıkıyoruz "
"Baba doğru konuş karı kız dediğin benim karım "
"Seninde gelinin "
"O kız benim gelinim değil hiç bir zaman da olmayacak bu kapıdan içeri sokmam boşuna konuşma Ekrem "
Ekrem sinirle arkasını döndü.
"Sen bilirsin benim zaten hiç niyetim yoktu Yeliz'i bu konağa getirmeye"diyerek kapıyı açtı.
"Bize hesap soruyorsun Zelal'i çocuklar burada bırakıp mı gideceksin tabi yeni kız kuma olmak istemez bunun ablası bu yüzden istememişti  seni değil mi ?"

"Dert etme Rüstem ağa benim öyle iyi yürekli karım var ki Zelal ablayı da çocuklarını da bir ömür başının üstünde tutar"deyip çıktı.
Fatma kadın kocasına sinirle döndü.
"Sana bana bırak dedim Rüstem ağa "
"Ben o kızı bu evden yollamayı bilirim diyorum sen ne yapıyorsun ?"dedi .
Rüstem ağa sinirle kükredi .
"Ne yaparsan yap o kızı bu eve istemiyorum benim gelinim olamaz "
"Burada yaşamazlarsa ömür boyu bırakmaz oğlumu bana bırak geldiği gibi göndermesini bilirim "deyince yaşlı adam başını salladı.
"Göster o zaman marifetini "deyip gevrekçe güldü.

Kadın aşağıda Zelal ile konuşan oğlunun yanına koşarak geldi.
"Ben babanı ikna ederim oğlum gitme burada yaşayın "
"Tek evladımsın Ekrem ananı bir başına bırakıp nereye gideceksin "diye duygu sömürüsü yapınca adam çaresiz sustu.
"Yeliz ile el öpmeye geleceğiz anne eğer karımı üzmezseniz burada yaşarız "
"Yoksa alır ailemi giderim "deyip Cemal'e sarıldı .
Zelal'e bakıp konuştu .
"Ömür boyu emanetimsiniz ailemsiniz ben nereye siz oraya "
"Gözünüzden bir damla yaş aktığını görürsem durmam gideriz "deyince Fatma kadın sinirle oğlun baktı sonra başını eğdi .
Ekrem konaktan ayrılınca sırada Kezban hanımın evi vardı.
Oraya gitmek için arabasına bindi.
Yeliz'in üzülmesini istemiyordu onu korumak için artık her şeyi yapardı.
Öyle seviyordu ki karısının bir gülüşü için ömrünü verirdi.

Kezban kadının evine gelince bahçede tek başına oturan  kadın ağlayarak karşıladı.
Adama gelip sımsıkı sarıldı.
Ekrem kadının yaptığı ile şaşırsada bir süre sonra kendine gelip kadına o da sarıldı.
Yeliz affettiyse  annesi  tercih yaptığı halde Ekrem  karısı için susar affederdi.

"Yeliz  nasıl kızım iyi mi ?"
"Nerede  o nerede ?"
"Niye gelmedi özlemedi mi beni hiç "deyip hıçkırıklarla ağlamaya başladı.
Ekrem kadının koluna girip bahçedeki sedire oturttu.
"Sakin ol anne" deyince kadın başını kaldırıp adama baktı.
"Biz evlendik duymuşsundur Allah katında karımdır kızın "
"Ben önden gelmek istedim Yeliz ile elinizi öpmeye geleceğiz" deyince kadın Ekrem'in elleri öpmeye başladı.
"Allah razı olsun senden oğlum"
"Siz mutlu olun ben kızımı görmesem de yaşarım yeter ki iyi olsun yaşadığını bileyim "
"Bu bile yeter bana "deyip yeniden ağlamaya başladı .
"Ben aslında buraya eski konular açmayalım beni damadınız olarak görmeniz için geldim "
"Ben Yeliz'i çok seviyorum sizi annem görmeye hazırım sizde beni "deyip gerisini getiremedi.
"Oğlumsun ben kızımı en başında verdim sana "
"Yeliz'im herkese saygı duyup lafına güvenmez "
"O zaman dedim ikisi olur mu diye bak Rabbim yazmış ki oldu "
"Ben seni yargılayacak biri değilim ki çok can yaktım hepsi omuzlarımda "
"Elbet kabul ederim "deyip ellini tuttu.
"O zaman ben gideyim öğleden sonra Yeliz ile gelir hayır duanızı alırız "deyip kadının elini öptü.    
"Bir de Yeliz'in nüfus cüzdanı evdeymiş ben işlemlere biran önce başlamak istiyorum verir misiniz ?"
deyince kadın gülümseyerek eve girip kimliği getirdi.
Adama verince gözlerinin ta içine bakarak  konuştu.
"Yeliz nasıl biri bilirsin tanıdın deli doludur ama acısını belli etmez ,ağlarken bile duymazsın sesini "
"Baban kızımı istemez oğlum bunun sebebi benim kızım olması değil  "
"Yeliz kardeşim Gülbahar'a çok benziyor "
"oğlunun gözleri benziyor diye döven ahıra kitleyen baban kızımı ezmesin sen dikkat et olur mu ?" Deyince Ekrem şaşkınlıkla kadına baktı.

"Ben bunu bilmiyordum "deyip düşünmeye başladı.
Tabi ya yıllardır evlenmesini isteyen annesi bile Yeliz'i bu yüzden istemiyordu. Fidan'ı isterken Yeliz'i istememelerinin nedeni buydu .
Omzuna binen yükle bir tarafı rahatlasa da aklına takılmıştı.
Yeliz en başından beri kaderiydi Gülbahar'a benzemesi Ekrem ile yollarının birbirine düşmesi tesadüf değildi Yeliz'in karakteri bile
Gülbahar'ın yıllarca yasını tuttuğu uğruna öldüğü evladına işkence eden Rüstem ağadan   alacağı en büyük intikamdı .
 
"Ben ne yapmalıyım ?"
"İkisini aynı evde yaşamaya zorlamak doğru olur mu ?" Deyip karşısındaki kadına çaresizlikle baktı .

Bahtımın Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin