42.Bölüm

20.5K 1.4K 27
                                    

2hafta önce
Miran karşısındaki yaşlı adamın arabadan dik çıkışı merakla ve hayretle izledi.
Adam bastonundan destek alarak Miran'a doğru yürüdü.
"Çok ayak altında dolanıyorsun Miran ağa"
"Ben aynı yerdeyim de senin pis işlerin ortalığa birden fazla döküldü ?"
"Ne demek istiyorsun sen ?"
"Düşün bulursun Rüstem ağa geçmişte yaptıklarının bedelini ödeme vakti bunu aklından çıkarma "
"Sadece şunu anlamıyorum sen nasıl bir babasın ?"
"Berzan'a yaptıkların Ekrem desen son anda kurtardı kendini "
"Peki günahsız o bebekler hiç mi elin titremedi verirken?"
"Ya Fatma teyze nasıl bakıyorsun kadının yüzüne ? "
"Ne saçmalıyorsun sen yok öyle bir şey ?"
"Hastane kayıtlarını Ekrem'e göstermemi ister misin ?"
"Ekrem 'den de Yeliz'den de uzak tut pisliğini yoksa her şeyi herkes öğrenir "deyip arkasına bile bakmadan arabasına bindi .
Polisten ve hastane kayıtlarından öğrendiği bilgilere hala inanamıyordu bir ağa neden kendi çocuklarını acımadan verirdi.
Bakacak durumumu yoktu vardı evi mi yoktu o da vardı ama neden aklı almıyordu.
Ekrem'e üç kardeşin var yaşıyorlar nasıl derdi hemde adamın en mutlu gününde ama mecburdu.
Bunu bilmek Ekrem'in de Fatma teyzeninde hakkı diye düşündü.

Rüstem ağa ise Poyraz'ı aradı.
"Alo "
"Kezban'ın kızı Fidan'ı hemen kaçır "
"Ne diyorsun Rüstem ağa "
"Dediğimi yap "
"Neden yapayım ben senin ortağınım emrinde çalışan adamın değilim "
"Ekrem ve Yeliz'den intikam için ona ihtiyacım var "
"Ayrıca hazır ol Miran'ı son yolculuğuna hazırlayacağız "deyip kapattı.

Günümüz
Ekrem karısının yüzünü ellerinin arasına aldı.
"Sana çok ihtiyacım olacak Yeliz sakın elimi bırakma "
"Baba katili olmama izin verme güzelim "deyip alnından öptü.
Yeliz kocasının sıkıntılı haline içi acısada anlatması için ısrar etmedi.
Eğer anlatacak hali kelimesi olsaydı Ekrem saklamaz anlatırdı diye düşündü.
El ele bir haftalarını en güzel büyülü anlarını geçirdikleri eve uzaktan öylece baktı.
Umarım buraya tekrar böyle el ele gelebiliriz .
"Önce istersen annene gidelim ne dersin ?"
Yeliz Ekrem'in sorusu ile başını çevirip baktı.
"Olur gidelim "
"Çok özledim "deyip başını cama yasladı.

"Yeliz'im bu sene okulunu dondursak olur mu sevdiğim "
"Söz veriyorum okuyacaksın okulda açacağız "
"Ama bazı durumlar var ve aklım sende kalsın istemiyorum "
"Tamam sen nasıl istersen öyle olsun?"
"Bana anlat ama olur mu acılarını sorunlarını bana anlat ki seni anlayabileyim "
"Ekrem aramıza sırlar girmesin nolur"
"Merak etme güzelim en kısa zamanda her şeyi anlatacağım "deyip elini öptü .

Fidan Poyraz ile ayrılırken içinde bir şeylerin koptuğunu hissetti.
Arkasını dönüp adama bakınca sarmak istedi yüzünü güldürmek mutlu etmek istedi.
Kim olduğunu nasıl bir geçmişi olduğunu düşünmeden koştu .
Adamın kollarına hiç bir şey düşünmeden sadece ikisi varmış bütün dünya onlarınmış gibi kendini bıraktı.
Poyraz kızın sıcaklığı ona bakan yeşil ışıl ışıl olan gözleri ile kendinden geçti.
Bir süre sadece sarıldılar daha sonra kızın yüzünü elleri arasına alıp alnından öptü.
"Bana böyle bakıyorsun ya Fidan ben kaderime lanet ediyorum"
"Senin istediğin adam olamadığım için ölmek istiyorum "deyince Fidan parmakları ile adamın dudağına dokunup susturdu.
"Sen bana böyle bakıyorsun ya ben seni kendimden bile daha çok sevmek korumak istiyorum "
"Kaderime şükrediyorum seni karşıma çıkarıp birini kendinden bile çok sevmenin nasıl güzel bir duygu olduğunu bana gösterdi "
"Seninle yaşayacağımız sayılı günler bile olsa razıyım duydun mu ?"
"Beklerim seni "
"Gerçekten benim gibi bir adamı sevip bekler misin ?"
"Yaşayalım ve görelim Poyraz efendi bekler miyim "deyip yanağından öpüp adamdan uzaklaştı.
Poyraz parmaklarının ucundan kayıp giden kızın arkasından öylece baktı.
'Bekleme ahu gözlüm bu adam giderse bir daha gelmez sakın bekleme 'diye iç çekti.
Fidan'ın söyledikleri ileb aklına takılan soruların cevabını almak için Kozan konağına doğru yola çıktı .
Gerçekten onu büyüten Haydar beyin anlattıkları doğru olabilir miydi ?
Babası ölen karısının lanetine inanıp gerçekten kendisiyle birlikte iki kardeşini daha başkalarına verebilir miydi ?
Peki neden Ekrem'i vermemişti neden üç çocuğunu verirken Ekrem'i ayrı tutmuştu .
Düşünmekten beyni uyuşmuştu artık bunca sene abisi ve babası tarafından kullanılmış olmak kanına dokunuyordu.
Dönüş yolunda Ekrem'in arabası ile karşılaşınca adamın  önüne doğru direksiyonu kırdı.

Bahtımın Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin