2 hafta sonra
Mevsimlerden sonbahar Adana'da yüzünü gösterirken bir çiçek mevsimsiz açmıştı.
Adı Zelal on altınsında babasının para karşılığı bir adama okuldan çıkarıp sattığı esir ettiği bir kızdı.
Dokuz yıl olmuştu ömrünü ,bedenini en önemlisi ruhunu toprağa gömeli fakat uzaklardan bir adam gelmiş sadece bakmıştı öyle güzel bakmıştı ki .Güzeldi oysa Zelal bakanın bir daha bakacağı uzun kahve saçları karanlık kadar derin olan gözleri ama güzelliğini kadınlığını yaşadığını bile unutmuştu.
Bakardı herkes Zelal'e kocasının sahip çıkmadığını bilen erkekler ise yiyecek gibi bakar aşkı bilmeyen Zelal daha da küçültürdü yeşerme umudunu .
Oysa Kadir yüreğine yüreği ile bakmıştı
Gözleri ile kalbine bir ateş yakmıştı daha önce yanmak nedir bilmeyen kızı kül etmişti.
İki evladı vardı anne de olmuştu ama dudakları bile dokunulmamış saklı cennetti.
Kadir öyle güzel öyle başka baktı ki o gözlere Zelal ne olduğunu anlamadan büyülendi.
Aslında büyülediği uzak diyarlardan gelen ne aradığını bilmeden ailesine baş kaldıran adamdı .
Uzaktan sevmek her gün acaba bugün görür müyüm diye umut etmek .
Dokunmadan sarılmadan kokusunu bile bilmeden sevmek belki imkansız belki de mümkündü böyle güzel bir sevda .
Derin bir nefes aldı Zelal artık yeşerme çiçek açma, yaşama zamanıydı.
Kim ne derse desin önlerine ne kadar engel çıkarsa çıksın umut etme zamanıydı.
Elindeki kağıdı belki yüzlerce belki binlerce kez okudu.
Mavi gözlü yolcu ne güzel seviyordu elinden tutsa gel gidelim yol bizi nereye götürürse dese bir an düşünmezdi .
Artık Zelal'in sevme zamanıydı istenmeyen gelin olsa da iki çocuklu dul kadın bekar adamla evlenmiş deselerde vazgeçmeyecekti yaşamaktan sevmekten korkmayacaktı.
Elindeki kağıdın arkasını çevirip numarayı çevirdi.
Karşıdan "Alo "sesi gelmeyince derin bir nefes aldı.
Adam da biliyordu yolunu gözlediği arıyordu dili sanki lal olmuştu.
Alo bile denmez miydi sevdiğin seni ilk kez aradığında nasıl bir bağ vardı ki aralarında sesleri çıkmasa da birbirlerinin heyecanını bile hissedebiliyor yüzlerinde gülümseme ile bekliyorlardı.
Konuşmadan da anlaşılırmış yeter ki kalbinde ki gerçek aşk sevda olsun."Zelal "
"Benim "
"Aradın sonunda o kadar çok bekledim ki umudum bitmez ama bir korku sardı kalbimi "
"Ama sen aradın ya geçen günlerin bir önemi yok "
"Zelal"
"Efendim "
"Bir kere adımı dilinden duysam olur mu ?"
"Kulağımdan geçip kalbimde çınlasa Kadir değişin "
Zelal adamın sözlerine karşılık hiç bir şey diyemedi .
"Ben şey için aradım seni "
Nasıl diyeceğini düşünürken pat diye söyledi.
"Ekrem seninle konuşmak istiyor "
"Neden Zelal anladı mı kızdı mı sana ?"
"Yok ondan değil "
"Söyle bana nolur çekinme benden toliçona "
"İyi bir şey için sen ve "deyip derin bir alıp konuşmaya devam etti.
"Sen ve benimle ilgili "
Kadir duyduğu sözlerle gülümsedi .
"Bizimle ilgili öyle mi ? "
Zelal içinden biz kelimesini tekrar etti.
Daha önce hiç bu kadar anlamalı gelmemişti oysa biz demek duymak çekinerek "Evet"dedi.
"Tamam ben onu ararım okuldan numarasını alırım ya da "
"Zelal bu numara senin mi ?"
"Buradan sen de istersen arayabilir miyim ?"
Adam kızdan ses gelmeyince ürkütmek istemedi .
"Tamam boşver aramam görünce gülüşünü gizleme yeter "deyip iç çekti.
"Benim yani Yeliz öyle söyledi "
"Anladım arayabilirim değil mi ?"
"Hı hı" diye ağzının içinde geveledi.
Kadir yüzünde tebessümle kızın konuşmasını bekliyordu baktı ondan ses çıkmadı kendisi konuşmaya başladı.
"Ben ararım müsait olursan konuşuruz"
"Zelal "
"Efendim "
"Yazdıklarım hakkında "
"Çok güzeldi Kadir kapatıyorum "deyip heyecanla adamın yüzüne kapattı.
Kızın hala eli ayağı titriyor kalbi bir kuş olmuş sanki pır pır uçuyordu .
Kadir ise ondan farksız değildi evin içinde bir sağ bir sola gidiyordu.
"Ohh be "diye derin bir nefes aldı.Yeliz ve Fidan ise odanın dışında kulaklarını kapıya dayamış bekliyorlardı.
"Becerebilecek mi sence ?"
"Belli seviyor abla o da mutlu olsun o beceremezse biz yardım ederiz"
"Ekrem telefonu biliyor mu Yeliz ?"
"Biliyor "
Fidan kardeşine dik dik baktı.
"Doğruyu söyle "
"Biliyor ama bugün alıp verdiğimi bilmiyor akşama söylerim "
"Hem kendisi tamam konuşalım Kadir efendiyle diye "
Fidan kardeşine anlamaz ve ayıplayan gözlerle baktı.
"Bu iş umarım başımızı ağrıtmaz "
"Korkma Ekrem bende ikna ettim ben onu "deyip düşünmeye başladı.2 hafta önce
Yeliz yanlarından selam vererek giden adamı kocasına gösterince Ekrem yumruklarını sıktı.
"Ben biliyordum bu adamın gözünden zaten şer akıyor "
"Bak senden korktum Zelal'i koruyamadım"
"Ekrem bir sakin ol "
"Zelal kendini koruyabilecek biri sandığımız kadar güçsüz falan değil"
"Bermuda şeytan üçgenin ortasında iki pırlanta çocuk yetiştirmiş güçlü bir kadın"
Ekrem karısının söyledikleri ile düşünmeye başladı.
"Ölmüş adama şeytan deme Yeliz "
"Ha annene babana diyebilirim yani "deyip elini ağzına kapattı.
"Özür dilerim sadece durumu vurgulamak istedim "
"Vurgu yapma Yeliz "
"Hem konuyu değiştirip sinirimin geçmesini bekleme"
"Geçmez "
"Anlat birlikteler mi sevgili mi olmuşlar"
Yeliz kocasına şaşkın gözlerle baktı.
"Zelal sokağa bile çıkmıyor telefonu bile yok Ekrem ne sevgili olması"
"Adamı gördüğü tek yer okul bahçesi sende biliyorsun ki Cemal'in yanında asla adamla o mana da konuşmaz"
"Ne o zaman niye seviyor diyorsun ?"
"Ekrem bende seni köy evine gittiğimizde sevdim ama uzaktan değil mi ?"
"Biz seninle vakit geçirdik Yeliz az da olsa tanıdık konuştuk "
"Sadece bakarak aşık olduklarını söyleme bana "
Yeliz adamı orada bakıp önden yürümeye başladı.
"Konuşmam bitmedi buraya gel "
"Bence düşün Ekrem beni nasıl sevdiğini düşün "
"Belli ki sen unutmuşsun insanları sevdası yüzünden yargılar olmuşsun"
"Öyle demek istemediğimi biliyorsun "
Yeliz sinirle adama dönüp baktı.
"Ben senin gözlerine baktığımda beni sevdiğini görüyorum"
"Ablam ile o Poyraz manyağını bile bir araya getirdik niye ?"
"Çünkü ikimizde aralarındaki aşkı görüyoruz "
"Konuş Ekrem ,Zelal ve Kadir ile konuş"
"Adama Kadir deyip durma ?"
"Adamın adı Kadir ne dememi bekliyorsun ?"
"Abi de "deyip kıza bir adım daha yaklaştı.
"Tamam başımın belası konuşacağım ama adamın tek falsosunda olmaz bu iş"
"Yeliz'im bu adam daha yirmi yedi yirmi sekiz yaşında daha önce hiç evlenmemiş "
"Berzan öz abim olmasa bile çocukları Zelal emanetim hemen yumuşayıp kabul etmemi bekleme "
"Tamam mı güzelim ?"
"Tamam "
Yeliz adamın koluna dokunup parmakları ile okşadı.
"Zelal ablaya telefon almak istiyorum alabilir miyim ?"
"Neden ?"
Ekrem karısının bakışlarını görünce sustu.
"Ona da bakarız ama biraz zaman ver bana "
"Ben hazır olunca hepsini tek tek hallederim "deyip karısının elini tutarak eve girdiler .Fidan kardeşinin gözlerinin önünden parmaklarını geçirdi.
"Ne düşünüyorsun sen heyy dünyaya dön ?"
"Ekrem çok kızar mı bana onu düşünüyordum"
"Yeliz sen cidden uslanmazsın birde bana akıl veriyordu hanımefendi"
"Yapmadan önce düşünsen ya olacakları sana inanamıyorum"
"Çocuk musun sen ?"
"Abla hamile bir kadın var karşında bana karşı daha anlayışlı olamaz mısın ?"
"Yeğenimi kullanma sakın pis oyunlarına alet etme "
İki kardeşi kapı önünde kavga ederken Zelal adama Ekrem'in numarasını çoktan yollamıştı.Zelal
Adını söylemek bile dilime dua oldu yemin ederim .
Bir sen varsın gülüşü ölünesi gözyaşı tapılası kadın...
Gerisi yok nolur inan bana ..
gözlerini bugün gördüğüm kalbini gizleme benden ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bahtımın Karası ♣️
General FictionYeliz dik başlı ,açık sözlü ve neşeli bir kız kader kara kule dediği adamla yollarını kesiştirince neler olur dersiniz ? Emanet Sevda hikayesinden tanıdığımız bilmiş Yeliz'in bir adamın yaralarını sarmak isterken düştüğü sevdanın hikayesi ... SEVD...