54. Bölüm

17.5K 1.3K 21
                                    

Zelal uzun zamandır ilk böyle gülüyordu ve istese de umudunu saklayamıyordu.
Kadir kapıyı açınca ilk kez ağlayarak gördüğü kalbine işleyen kızın gülüşünü görünce kalbi titredi.
O zaman anladı bu kızı gülerken de görseydim değişmezdi yine severmişim deyip iç çekti.
"Merhaba ben Cemal'i almak için gelmiştim "
"Girmez misin Cemal hazırlanana kadar "
"Yok olmaz ben burada beklerim "deyip başını yere eğdi.
Artık gülüşünü adamdan saklamak istemiyordu .
Haklıydı Yeliz mutlu olabilirim bu adamı sevebilirim diye iç çekerken evden genç bir kız çıktı.
Zelal'e dikkatli bir şekilde bakıp yapmacık bir gülümseme sundu.
Zelal kalbine saplanan acı ile elini duvara koyup destek aldı.
Bu muydu yani adamın bakışlarında gördüğü umut herkese dağıttığı boncuk muydu ?
'Salak Zelal  sen erkekleri ne kadar tanıyorsun da kapısına geliyorsun '
'Al sana aşk doya doya yaşa 'diye sinirle soludu.
Kadir Cemal ile çıkarken aklında hala kızı gördüğü andaki gülüşü vardı.
Bu gülüş kaçmıyorum artık senden gözlerinden aşkından  demekti değil mi kalbim diye söyleniyordu.
Dışarı çıkınca gördüğü kızın bakışlarında kin ve kızgınlık vardı.
Ne olmuştu ki iki dakika da anlamaya çalışıyordu.
Zelal'in yüzüne bakınca Gülay'a bakışlarını yakaladı.
Adamın dudağının kenarında bir gülüş oluştu .
'Kıskanmış'
'Beni bu yapışkan kızdan kıskanmış 'diye düşünüp mutlu oldu .
Ta ki Gülay gelip adamı dudağı ile yanağı arasında bir yerden öpünceye kadar .
O an Zelal kanının çekildiğini hissetti oğlunun elinden tutup tek kelime dahi etmeden çekip gitti.
Akan bir damla göz yaşını silerek derin bir nefes aldı .
Cemal koşarak kapıda oturan Yeliz'e sarıldı .
Yeliz'in ise gözleri umutla gidip hüsran ile dönen Zelal'de takılı kaldı .
Boşuna mı umutlandırdım yani ben şimdi !
Ah Yeliz ah ne anlarsın sen çöp çatanlıktan diye söylenerek eve gireceği  sırada   Gülay ile karşılaştı.
"Merhaba "
"Yeliz selamımı da mı almıyorsun artık?"
"Oysa Murat senin yüzünden felçli kaldı"
"Benim borcum Murat'a sana verecek selamım dahi yok"
"Hadi çekil git kapımdan "
"Ben Kadir'e geldim zaten ama beni görmeye alışsan iyi olur hep buralardayım "deyip salınarak gitti.
Yeliz Zelal'in neden kanadının kırıldığını şimdi anladı.Bu ezik kız belliki öğretmen beye yapışmıştı.
Ben de mavi gözü sana yar edersem Yeliz değilim Gülay sinsisi diye söylendi.
Kadir de yaşadığı şoktan çıkıp giden kızın arkasından hızla yürüdü.

Adamın koştur koştur gittiğini görünce Yeliz durur mu peşine takıldı. 
Kadir Gülay'a sinirini kontrol etmeye çalışarak seslendi.
"Gülay biraz bekle "
"Bir şey mi oldu Kadir ?"
Kız adamın arkasından gelişi ile umutlandı.
İlk kez bu kadar cesur davranıp öpmüştü belki o da karşılık verecek bana diye düşünürken Kadir konuşmaya başladı.
"Kendine başka öğretmen bul "
"Ne neden o kadın bizi gördü laf eder diyemedi ?"
"Merak etme kimse benim adımı çıkaramaz "
"Sen öğrenci olarak haddini aştığın için Gülay "
"Ama "
"İyi günler sana bir daha gelmezsen sevinirim "deyip arkasını döndü.
Gülay hayal kırıklığı ve  sinirle evine giderken bende seni pişman etmezsem görürsün sen Kadir efendi diye söyleniyordu.
  Kadir de sinirle evinin yoluna döndü  karşısındaki kıza bakıp öylece  kaldı.
"Seninle az konuşalım mı öğretmen bey ?"
"Tabi "
"Şurada konuşsak olur mu ayakta durunca yoruluyorum"
"Ben bir oturayım "deyip oturdu.
Başı dönmeye başlamıştı Kadir ise karşısında yüzü bem beyaz olmuş kıza dikkatle bakıyordu .
"İyi misiniz ?"
"Ben bilmiyorum "deyip adamın elini tuttu.
"Beni eve götürür müsün?"
"Tabi gelin koluma girin "
"Teşekkür ederim "deyip zorlukla yürümeye başladı .
"Gülay ile aramda bir şey yok olamaz da  Zelal'e söyler misiniz?"deyince Yeliz adama gülümseyerek kollarına  yığıldı .
Kadir kızı kucağına alıp eve hızla yürümeye başladı.

Ekrem karısını mavi gözlü  adamın kucağında görünce sinirle ve telaşla yanına geldi.
"Ne oldu lan karıma ?"
"Yolda karşılaştık yürürken birden bayıldı"
Elinin yarasına rağmen kızı adamın kucağından sinirle aldı.
Kezban hanım kızını yatırmaları için bir yer gösterdi .
Ekrem kızı yatırıp kucağına aldı .
"Yeliz'im güneşim iyi misin ?"diyerek saçlarını okşadı.

"Oğlum bu üç oldu siz bir hastaneye gidin "
"Yeliz üç kez mi bayıldı?"diye şaşkınlıkla sordu.
"Yok evladım bir sakin ol bu daha ilk ama iki kerede başı dönmüş"
Kadının gülümseyerek telaşsız konuşması Ekrem'in sinirini bozuyordu.
"Siz nasıl böyle rahat davrandınız niye beni çağırmadınız"diye söylenirken Fidan odadan çıktı.
"Sakin ol kardeşimi düşünen tek sen değilsin "
"Korkulacak bir şeyi yok Yeliz kolay kolay hastalanmaz "
"Ne o zaman bu kız niye bu halde ?"
Yeliz kendine çoktan gelmişti ama konuşacak gücü yoktu.
"Sakin ol iyiyim başım döndü sadece "
"Duydun karını bizimle kavga etmek  yerine hastaneye götür "
"Test yapsınlar "
Ekrem karşısında konuşan kıza anlamaz gözlerle baktı.
İbrahim yanlarına gelip adamın omzuna vurdu.
"Ulan Ekrem ne alem adamsın baba oluyorsun baba "diyerek gülümsedi.
"Yeliz ne diyor bu abin "deyip yaralı eline umursamadan kızı kendine çekip saçlarından alnından öpüp sarıldı.
"Yuh lan aile değil sülale burada şunun yaptığına bak "deyip söylenerek yanlarından gitti.  
Herkes etraflarından dağılınca Kadir Zelal'in eline dokundu.
Avcunun içine yazdığı kağıdı bırakıp hızla yanından gitti.

Ekrem ise hala yaşadığı şoka inanamıyordu.
"Baba mı oluyorum şimdi ?"
"Ölümcül bir hastalığım yoksa büyük ihtimal "
"Yeliz ağzına biber sürerim senin "
"Nasıl güzel olur Ekrem böyle bol acılı adana "deyip iştahla söylendi.
Ekrem kızın dudaklarından öpüp kucağına aldı.
"Elin ağrıyacak dikkat et"
"Hiç bir şey olmaz karımı ve oğlumu taşımaktan gurur duyarım "
"Oğlun öyle mi ?"
"Kesinlikle hissediyorum Yeliz oğlumuz olacak"
"Peki sen  öyle diyorsan öyle olsun ama bunun için önce hamilemiyim onu bilmemiz lazım değil mi kocacım?"
"Hamilesin işte Fidan dedi ya kız o kadar sene boşuna mı okudu "
"Yalan söyleyecek değil ya hem annen bilir kaç çocuk görmüş kadın "
"Onlar sadece tahmin ettiler Ekrem gözlerinde ultrason makinası yok "
"Neyse ben eminim hamilesin baba oluyorum baba "diyerek Yeliz'in dudaklarını öptü.
Hastaneye gelince Ekrem yerinde duramıyordu içinden baba olduğuna karşı emindi ama yine de ya başka bir şey varsa diye korkuyordu.
Sonuçlar çıkıp doktorun odasına bir telaşla girince  doktor gülerek  karşıladı.
"Merhaba Hoşgeldiniz buyrun oturun"
"Merhaba " deyip oturdular.
Ekrem heyecandan dizini sallayınca doktor tekrar gülümsedi.
"İstediğiniz bir gebelikti sanırım "
"Evet"deyip Yeliz'den önce konuştu.
"Sizi daha fazla heyecanlandırmayım o zaman kan sonuçlarına göre evet hamilesiniz "
Ekrem sevinçle karısının saçlarını öptü.
"Sakin olur musun ?"
"Olamam bıraksalar sevinçten ağlayabilirim "
"Seni çok seviyorum çok "deyip sarıldı .
Doktor kadın karşısındaki çifte bakıp derin bir nefes aldı.
Ekrem kadının nefesini hissedip hemen kadına döndü.
"Bir sorun mu var ?"
"Karınızın kan sonuçları biraz yüksek her gebelikte olur bu durum dikkatli olursanız hiç bir sorun  olmaz "
"Düşük tehlikem mi var ?"
"Korkulacak bir durum değil dikkat edin yeterli "deyip gülümsedi.
"Peki görebilir miyiz ?"
"Suan çok küçüktür ama kesesini görebiliriz "deyip Yeliz'i masaya uzatıp karnına jel sürdü.
"Bakın kesesi burada "derken Yeliz şaşkınlıkla baktı .
"Çoğul gebelik olma ihtimali var sanki "
"Şuan üç kese var ama bazen oluyor bu durum sonradan teke dönüyor korkmayın bu durumdan"
"Sağlıklı ama değil mi ?"deyince Yeliz de kadında Ekrem'e bakıp güldüler.
Hastaneden çıkınca Ekrem elindeki ultrason fotoğrafına bakıp duruyordu.
"Bu kadını değiştirelim "
"Neden ben çok sevdim çok tatlı bir doktor"
"Oğlum sağlıklı mı dedim cevap bile vermedi"
"Sorduğun sorudan dolayı olmasın o "
"Daha yeni oluşmaya başlayan bir şey için sorduğun sorular mantıklı mıydı?"
"Kadın üç haftalık diyor sen diğer gelişimizde cinsiyeti belli olur mu diyorsun "deyip başını sağ sola salladı.
"Hem ben hissediyorum bizim kızımız olacak"
"Anne hissi bu?"
"Hani hap kadar bile değildi hemen de anne oldun"deyip kıskandığının bile farkında değildi.
"Ben de hissediyorum benim oğlum olacak "
"İddiaya bile girmeye hazırım "deyip karısını kollarının arasına alıp önden yürümesini sağladı.
"Anlaşıldı heyecanlı baba seninle çok işimiz var "deyip Yeliz ise adamın  boynuna sokuldu.
"Hadi şu eline de tekrar pansuman yaptıralım"deyip koklayarak öptü .
         

Bahtımın Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin