12.Bölüm

21.5K 1.6K 67
                                    

Yeliz giden adamın arkasından öylece baktı.
"Deli midir nedir ?"
"Konuşacağım diye Murat'a dikleniyor sonrada çekip gidiyor"diye söylenerek içeri gireceği sırada abisi dışarı çıktı.

"Gitti mi ?"
"Murat mı şey abi ?"
"Ekrem'i sordum "
"Geldiğini biliyor muydun ?"
"Ben çağırdım "
Yeliz şaşkınca baktı yeşil gözlerini kocaman açarak abisine bakıp sordu.

"Neden ?"
İbrahim dışarı çıkıp sigarasını yakınca Yeliz sorduğu sorunun cevabını almak için adamın yanına gidip oturdu.
"Konuşun istedim "
"Ama neden ?"
"Bizim onunla konuşacak neyimiz var ki abi?
"Hem sen Ekrem'e düşmansın sevmezsin "
"Bilmiyorum belki sana lafını dinletebilir gibi gelmişti ama görüyorum ki dinletememiş"diyerek kızın hala parmağında olan yüzüğe baktı.
Yeliz de yüzüğüne bakıp çevirdi bir dudağı yukarı kıvrıldı   gülerek konuştu.
"Konuşsaydı belki dinlerdim ama kara kule dedim diye çekip gitti manyak "
İbrahim şaşkınca kardeşinin yüzüne baktı .
"Belki gerçekle yüzleşmek ağır gelmiştir "
"Ne gerçeği abi ?"
İbrahim sıkıntı ile başını eğdi saçlarını karıştırdı.
Elinde ki biten sigarayı yere atıp ayağı ile ezdi.
Cebinden yenisini çıkarıp yaktı.
Sigarasından derin bir nefes alıp verdi.
 
Yeliz merakla abisini izliyor nedenini merak ediyordu .

"Ekrem Berçem ile kaçtığımız günden sonra simsiyah giyinmeye başladı"
"Anlamadım"
"Ondan önce böyle giyinmezdi başta alakası yoktur dedim ama Berzan bir keresinde sinirle söyledi "
"Ben o yüzden hiç inanmadım Fidan'ı sevdiğine "
"Onu sevseydi ilk aşkının yasını hala tutmazdı"dedi.
"Ben bilmiyordum abi "diyebildi sadece .
"Onunda bildiğini sanmıyorum
güzelim "dedi.
Yeliz gözünün önüne Ekrem'i getirip düşündü bu kadar çok mu sevmişti ?
Berçem için yıllarca yas tutan adam neden ablasından bu kadar kolay vazgeçiyordu .
Yeliz daldığı düşüncelerden abisinin sesiyle çıktı.
 
"Yeliz affet beni haklıydın en başından beri haklıydın "
"Özür dilerim kardeşim "deyip kardeşini kollarına çekti.
Yeliz kendiliğinden akan gözyaşlarına başta kızsa da sonradan serbest bıraktı.
"Murat ile evlenmek zorunda değilsin "
"Yarın çıkar at yüzüğü "
"İstemediğin kimse ile evlenmek zorunda değilsin "
"Abi ne oldu fikrini ne değiştirdi ?"
"Miran abi ve Ekrem neden kaçırıldığını anlattı ve ben Gülay ile seni konuşurken duydum"
"O Murat şerefsizini parçalamamak için zor tuttum kendimi "
"Aileni düşün ve onlara bulaşma abi "
"Miran ve Ekrem de  bu  şartla anlattığı için duruyorum ya hala yoksa çoktan katil olmuştum"dedi.
Yeliz rahatlamıştı sanki üzerinden tonlarca yük kalkmıştı .
Yine evlenecekti Murat ile ama abisi onu anlamıştı af dilemişti ya gerisi önemli değildi.
"Yeliz "
"Efendim abi "
"Yüzüğü atmayacaksın değil mi ?"
"Yapamam abi babam günlerdir sokağa çıkmıyor "
"Şu yüzünün haline bak "
"Size bunu yapamam "
"İlle bizim için evleneceksen Ekrem ile evlen Yeliz"
"Abi nasıl dersin bunu ?"
"Fidan ?"
"Fidan hala büyümemiş bir çocuk annem o kadar üstüne düştü ki Asmin'i ezmek için onu pışpışladı o da hiç büyümedi  hala masallara inanıyor dünyanın onun etrafında döndüğünü  sanıyor elinden oyuncağı alınan çocuk gibi davranıyor "dedi.
"Ekrem'i seviyor abi"
"Hangi seven kadın onu seven başka bir erkekle adamın yaşadığı topraklara gelir"
"Anlamadım ne demek istiyorsun?"
"Mert ile geldi Fidan buraya"
Yeliz duyduğu ile şok oldu sevdiğini elinden almakla suçlayan ablası Mert ile mi buralara kadar gelmişti.
Mert'e umut vererek mi Ekrem'i seviyorsun abla diye içinden kızdı .       
"Yine de yapamam abi ya evlenince bende Asmin gibi seversem "
"Ama Murat'ı sevmem biliyorum"deyince İbrahim gülerek kardeşine sarıldı.
"En çokta bunun için Ekrem ile evlenmelisin güzelim sevme umudun için " deyip saçlarını öptü.
"Fidan'ın yüzüne bakamam o zaman "diye fısıltı ile konuştu.


  Ekrem kızın yanından nasıl kalktığını bilemedi.
Kafasındaki karma karışık düşüncelerle Fidan'ı aradı .
"Alo "
"Ekrem çok sevindim beni aradığın için"
"Kusura bakma bu saatte rahatsız ettim  ama sormak istediğim bir şey vardı"
"İstediğin saatte arayabilirsin sorun olmaz aramızda böyle şeyler"
"Elbette sor yardım edebileceğim bir şeyse"
"Ben ne zamandan beri siyah giyiyorum Fidan "
Fidan adamın bilmece gibi sorusu ile şaşırdı.
"Ben seni tanıdığımdan beri  sanırım "
"Sanıyorsun yani emin değilsin  "
"Bilmiyorum Ekrem kıyafetine hiç dikkat etmedim "
"Gecenin bir yarısı bunu sormak için mi aradın gerçekten "
"Evet "
"Benim için önemliydi"
"Yardım etmişimdir o zaman umarım" dedi kız adamın saçma sorusunu anlamasada suyuna gitti.
"Hemde tahmin edemeyeceğin kadar yardım ettin teşekkür ederim "
"İyi geceler "
"Sana da Ekrem görüşmek üzere"
Ekrem bir an durdu yutkunup konuştu.
"Yarından sonra benimle görüşmek istemeyebilirsin "
"Anlamadım ne demek istiyorsun ?"
"Boşver unut gitsin "deyip telefonu kapattı.
Kendisini kasabanın meyhanesine zar zor attı.
Kafasının karışıklığına kalbi de eklenmişti.
Sözde seviyorum diyen kız onunla ilgili gözle görülecek kadar önemli bir şeyi nasıl farketmemişti.
Nasıl sormazdı neden hep bu renk giyiniyorsun diye belki sorsa Ekrem de kendisinin farkına varacaktı.
Masasına gelen içkinin tek kadehi ile sarhoş oldu.
  
Sabaha karşı meyhanedeki adamların yardımı ile bir taksiye bindi.
Taksi şoförü nereye gideceğiz desede sızdı kaldı.
Adam son çare aldığı meyhanedeki adamdan adresi öğrenip evinin kapısına kadar getirdi.
Kapıdaki adamlar parasını ödeyince gitti.

Zelal gece oğlu Cihan ağladığı için uyanmıştı.
Aşağıdan gelen seslerle  oğlunun eline biberonu verip avluya çıktı.
Ekrem'in sinirle adamları yanından kovup merdiveni tek başına çıkmaya çalışması ile yanına gitti.

"Düşeceksin dikkat et "
"Tutun bana "
"Oo yenge senden kaç tane daha vardı böyle "
"Bir iki üç beş "diyerek saymaya başladı.
Kadın gülerek adama yardım etti merdivenlerden çıkıp odasına doğru yürümeye başladılar .
Ekrem ağırlığını verdiği için kolay olmasa da genç kadın var gücüyle adamı taşımaya çalıştı.
Ekrem ise ağzının içinde konuşuyordu.
"Bana kara kule diyor ya ondanda bir sürü varsa senin gibi "
Kadın kimden bahsettiğini anlamak için soru sordu .
"Kimden kardeşim "
"Deli kızdan işte "
"Kim bu  deli kız ki seni bu hale getirdi"
"Ben o delinin ablasını seviyorum ama kafamın içinde hep o var " dedi.
Kadın adamı zar zor yatağa bıraktı.
Ayakkabılarını çıkardı .
"Aklındakini boşver kardeşim kalbinde kim var "diye sordu gülerek.
Ekrem yatakta dönerek yorganına sarıldı .
"Aklımda ki kalbimi zorluyor "
"İstemiyorum kimseyi sevmek istemiyorum "diye söylenerek sızdı.
Zelal gülerek odadan çıktı .
Demek küçük Yeliz bu dev adamın aklını çoktan karıştırmıştı.
Odasına girip neşe ile oğlunu kucağına aldı.
"Annem bu konağa öyle bir gelin gelecek ki kasveti de karanlığıda alıp gider "deyip güldü.      

Bahtımın Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin