Yeliz ve Ekrem Kozan konağından içeri girince bütün gözler onlara da döndü .
Rüstem ağa oğluna ve yanındaki kıza dikkatle bakıp süzdü.
Bir şeyler bildiğini kesindi oğlunun ama kendisi ile ilgili gerçeği öğrenmemeliydi.
Ekrem onun oğluydu kim ne derse desin Berzan'dan sonra tek oğlu Ekrem'di bunu kimse değiştiremeyecekti."Hoşgeldiniz "
"Kızlar hazırladınız mı odayı ?"diye kükredi.
Fatma hanım kocasının yanına gelip o da oğluna gururla baktı.
Yeliz'e ise mide bulandırıcı bir şeymiş gibi bakarak konuştu.
"Hazır odaları taşısın kızlar eşyaları zaten gelinin çeyizi falan yok "diyerek dakika bir kinini belli etti.
Ekrem Yeliz'in yüzüne anlayışla baktı.
Bir sürü derdin arasında bir de annesinin karısına nasıl davrandığını takip etmek zorundaydı.
Karısı üzülsün yüzü düşsün istemiyordu.
İkisi de hiç bir şey demeden merdivenlerden çıktılar.
Rüstem ağa Yeliz 'izin yüzüne doğru öpsün diye elini kaldırınca kız adama öylece baktı .
'Tövbe estafurullah 'diyerek adamın uzattığı eli çaresiz öptü.
Fatma hanım da elini kıza uzatınca Yeliz kadını baştan aşağı süzdü.
'Boz ayım sen bu nursuz kadından nasıl çıktın bu yakışıklı halinle 'diye düşünüp gülümseyerek kadının elini öptü.
Ekrem karısının sakinliğini hayıra yormasa da ilk karşılaşmayı atlattığı şükretti.Yeliz'in elinden tuttuğu gibi hızlı adımlarla odasına götürdü.
"Buna bir dakika bile katlanmak zorunda değilsin istersen şimdi gideriz"
"Ekrem onlar senin ailen"
" bende seni seviyorum senin için dayanırım hem ben tatlı cadınım unuttun mu ?"
"Senin yanında süpürgeme binmiyorum merak etme ezdirmem kendimi "
"Sen aklındaki sorunlara odaklan bir an önce çöz "
"Sonra küçük kendimize ait bir eve taşınalım"
"Yeliz ben Zelal ve çocukları hiç bir zaman bırakamam biliyorsun değil mi ?"
Yeliz adamın alnından öpüp güldü.
"Başımın üstünde yerleri var tıpkı senin gibi "deyip gülmeye devam etti.
"İyi ki varsın meleğim senin yerinde burada "deyip kızın küçük elini kalbinin üstüne koydu.
Kapının çalınması ile iki aşık birbirinden ayrıldı.Yaşlı kadın karşısındaki kıza ve adam çekinerek baktı.
"Yemek hazır ağam "
"Emine teyze ben senin elinde büyümedim mi be ağası "deyip kadının yanına gitti .
"Yeliz bak bu Emine teyze benim melek kalplim çocukken babamın bizi aç bırakmalarına dayanamaz abim ve bana gizlice yemek getirirdi"
"Sıra artık seni koruma da annemden" deyip kadının elini öptü.
Yeliz karşısındaki kadının mahçup haline bakıp gülümsedi.
'Bende şans olsa zaten kaynanam Emine teyze olurdu ama şansıma Fatma düştü'
gülümseyerek kadının yanına geldi .
"Ben Yeliz memnum oldum Emine teyze "deyip kadının elini öptü.
Emine kadın yılların hasretini dindirmek ioğluna sarılamadığı günleri telafi edercesine sevdiği kıza sımsıkı sarıldı.
Bu yeşil gözlü kız oğlunun gülmez yüzünü güldürmüştü nasıl sevmez nasıl korumazdı.
"Hoşgeldin kızım bir isteğin sıkıntın olursa yardım ederim elbet "deyip tebessüm etti.
Hep birlikte aşağı avluya inince yemek masasına oturdular.
"Zelal çocuklar nerede anne?"
"Sığıntı kılıklı bir çocuğa sahip çıkamadı Cemal kayboldu ya "
"Oğlan korkudan saatlerce ağladı "
"Nasıl anaysa olmaz olsun "dedi.
Yeliz Ekrem'in gözlerinin içine bakıp izin istedi .
Ekrem anlayışla karşılık verince masadan kalktı.
Rüstem ağa kızın bu hareketi ile bastonunu yere vurdu.
"Yemek masasından izinsiz kalkılmaz gelin hanım "
"Benim bildiğim yemek masasına da aile tam olarak oturur"
"Zelal abla ve çocuklar bu masaya oturmadan benim boğazımdan tek lokma geçmez "
"Kusura bakmayın "deyio merdivenlere yöneldi .
Mutfakta çalışan kadınlar küçük gelinin çetin ceviz olduğunun farkındaydı ama bu kadarını beklemiyordu.
Emine hanım ise giden kızın arkasından gururla baktı .
Oğlunu kendi istediği gibi acılar çekmeden sevgi vererek büyütememişti ama gelini tıpkı onun hayalindeki gibiydi.
"Çok şükür "deyip mutfaktan balkona çıktı."Karın bizim örfümüzü adetimizi belli ki bilmez yaşıda zaten sana göre küçük ona sen öğret "
"Zaten dik başlı bir şey ne ata bilir ne koca "Ekrem sinirle babasına baktı karısını eleştirecek vasfa sahip bir adam mıydı ?
Yeliz kuması olan Zelal için bile üzülürken bu adam kendi çocuklarına bir çatı bile vermeyi çok görmüştü.
"Haklısın benim karımın yaşı küçüktür ama nerde nasıl davranmasını bilir"
"Masadan kalkmadan benim gözlerime bakıp onay alacak kadar da yumuşak başlıdır"
"Size afiyet olsun doydum"deyip masadan kalktı.Yeliz Zelal'in odasının kapısına gelince iç çekti.
Bu kadına kıyamıyordu keşke onun için bir şeyler yapabilseydi.
Ablasıyla yaşıttı ama sanki annesi ile yaşıtmış gibi davranıyorlardı.
Oysa daha yaşayacak bir ömrü vardı neden bu konakta sığıntı olarak geçirsin diye düşünüyordu.
Kapıyı tıklatıp sessizce odaya girince Cemal ve Zelal'i uyur buldu.
Küçük Cihan ise uyanmış beşikte oturuyordu.
Yanına gidip kucağına aldı .
"Sen tosunum musun acaba ?"
" Kollarım şimdiden ağrıdı ufaklık "deyip saçlarını öptü.
Birlikte sessizce odadan çıkarken Emine hanım ile karşılaştılar .
"Ekrem ağam yemekleri yukarı odaya çıkar demişti gelin ağam "
"Ayy Emine teyze ne o öyle gelin ağam falan "
"Benden ağa falan olmaz "
"Sen bana Yeliz de "
"Olur mu öyle gelin ağ ?"
"Şist tamam gelin kızım de "deyip güldü.
"Zelal abla uyuyor şu sedire koyar mısın tosun paşa ile biz yiyelim "deyip tepside gözü kalan çocuğun tombul yanaklarını sıktı.
"Rabbim size de nasip etsin kucağına çok yakışmış "dedi.
Yeliz kadına eğilip konuştu .
"Teyzem sen bunu Ekrem'in yanında söyleme "
"Çocuk diye tutturur "deyip göz kırptı.
"Şimdilik bu tosunu sevelim demi paşam "
"Sonra kuzenler gelir "deyince yaşlı kadın karşısında ki kızın tavrına güldü.
Tepsiyi bırakarak aşağıya indi.
"Abla bu yaşta küçücük kıza niye sen hizmet ediyorsun kızlar götürürdü "
"Yeni gelindir misafirdir bu günlük böyle olsun"deyip iç çekti.
Yıllarca oğlunun yüzünü güldürecek kızı beklemişti sonunda da bulmuştu.
Her gün hizmet etse kız hizmetçi gibi bile görüp küçümsese bile zoruna gitmezdi.'Nasıl yakışıyor aslanımın yanına nasıl yakışıyor eline çocuk '
Nasıl tatlı dilli güler yüzlü bir şey diye düşünüp dilinde dualar ile başını pencereden dışarıya çevirdi.
Yeliz Cihan ile oynayarak birlikte bir güzel karınlarını doyurdular.
Ekrem iştahla yemek yiyen karısı ve yeğenine bakıp gülümsedi .
Yanlarına gidip sessizce oturup ikisinin de alınlarından öpüp güldü.
"Başımın üstünde yeriniz var "deyince Yeliz yalancı sinirle baktı.
"O benim lafım bir kere "deyip omuz silkti.
"Yakışmış kucağına Rabbim bize de nasip etsin çifter çifter"
"Sen beni tavuk sandın herhalde"deyip takıldı.
"Zelal için ne yapsak Yeliz "
"Bilmiyorum annen çok eziyor ben yanında olur korurum ama "
"Önemli olan onun kendine güvenmesi Ekrem "
"Biz sadece destek olabiliriz onun özgüvenini kazanması lazım "
"Bunu sana bırakıyorum karıcım o dediklerinden fazlasıyla mevcut sende "deyip yanağından öptü.
"Yapma şunu ulu orta da ayıp bir gören olur "
"Karımı öpüyorum neresi ayıpmış"deyip bir kez daha öptü.Emine kadın boş tepsiyi almak içinde kendisi çıkınca oğlu ve gelininin hallerine bakıp gözleri dolu dolu olarak izledi.
Yeliz utanarak başını adamdan uzaklaştırıp onlara bakan yaşlı kadına çevirdi."Gel Emine teyze gel çekinme "
"Nasıl güzel olmuş yemekler bir ara parmaklarımı da yiyecektim "
Kadın gözündeki yaşları umursamayarak konuştu.
"Afiyet olsun gelin kızım"deyip yanlarına doğru geldi Ekrem kadına gülerek baktı .
"Gelin kızım ha "
"Ben istedim gelin ağamdansa bir kere daha güzel "
"En güzel sensin "deyince iki kadında Ekrem'e baktı.
"Utanmaz annen yaşında kadının kucağımdaki sabinin yanında yapma bari "
Ekrem kahkahalarla gülerken Emine hanım bir kıza bir oğluna hayran hayran bakıyordu.
"Ne yaptım Emine teyzem sen söyle benim karım güzel değil mi ?"
"Beni utandırmaya bayılıyorsun yani "
"Allah'ım sizi birbirinizden ayırmasın tadınız hiç bozulmasın "deyip ağlayarak yanlarından gitti.
"Neden ağladı ki ?"
"Çocukluğumu biliyor güzelim ben seninle mutlu oldum güler oldum duygulanmıştır"
"Sana çok güzel bakıyor sıcacık "deyince Ekrem ağlayarak giden kadının arkasından öylece baka kaldı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bahtımın Karası ♣️
Ficción GeneralYeliz dik başlı ,açık sözlü ve neşeli bir kız kader kara kule dediği adamla yollarını kesiştirince neler olur dersiniz ? Emanet Sevda hikayesinden tanıdığımız bilmiş Yeliz'in bir adamın yaralarını sarmak isterken düştüğü sevdanın hikayesi ... SEVD...