11.Bölüm

21.4K 1.5K 66
                                    

Ekrem evine gelince annesi ve yengesi kapıda karşıladı.
Rüstem ağa ise üst avluda onları izliyordu oğluna çok kızgındı.
Yıllardır onu sevmeyen  Berzan ile bile yürüttüğü bütün para getiren işleri bir ayda bozmuştu.
Ayağına dolanması iyice canını sıkmaya başlamıştı.

Ekrem annesinin elini öpüp yengesiyle selamlaşıp eve girdi.
"İyisin değil mi oğlum çok korktum Ekrem "
"Baban izin vermeyince gelemedim yanına "
"İyiyim anne merak etme "dedi.
Başını kaldırıp babasına baktı adam oğlu ile göz göze gelince bastonunu yere sertçe vurup hiç konuşmadan odasına gitti.

Zelal Ekrem ile konuşmak istiyordu duymuştu Yeliz'in başına gelenleri gerçeğin bu olmadığını da  biliyordu.
Yeliz Murat gibi bir adamla kaçacak kız değildi .
    Ekrem kucağına Cihan'ı alıp öpünce Cemal kıskanıp amcasının yanına geldi.
"Dedem anneme kızdı seni görmek istiyoruz diye "
"Nerdeydin sen biz çok korktuk sen gelmeyince   ?"
"Geldim işte aslanım bak buradayım "dedi.
Zelal Cemal'i mutfağa gönderip kaynının kolunu tuttu.
"Neler oluyor Ekrem Yeliz mevzusu ile bir ilgin var mı ?"
Fatma hanım sinirle gelinine baktı.
"Ne alakası olacak benim oğlumun o kızla Zelal bunu nereden çıkarıyorsun?"
"Ben şey "diye lafı ağzında geveledi  .
"Yenge sonra konuşalım çok yorgunum şimdi "deyip iki meraklı kadını arkasında bırakıp odasına çıktı .
Kendini yatağa bırakınca aklına Fidan ile konuşması geldi ama gözlerini kapatınca sessiz ağlayan Yeliz 'in görüntüsü ile birden geri açtı .
"Ne yapacağım ben seninle dilbaz "deyip yataktan kalktı.
Banyoya kendini ılık suyun altına bıraktı.
Kafası karman çorman olmuştu.

Fidan defteri o adamla buraya geldiği an kapanmıştı ama ya Yeliz onunla nasıl olurdu.
Evlenirseler zamanla birbirlerini kabul edebilirler miydi ?
Sevmek istemiyordu artık kimi sevse kavuşamıyordu zaten en iyisi anlaştığım insanla yuva kurmak diye düşündü .
Yeliz ile anlaşmak nasıl olur diye kafasında düşünmeye başladı.
Kızın atarlı laf yetiştiren hali tavrı aklına gelince güldü.
"Yeliz ve anlaşmak ikisi aynı cümlede bile olmuyor  "
"Ne yapacağız dilbaz kaderim misin sen benim "
"Bende ki kör talih ile nasıl olacak "diye iç çekti.
İçerden gelen telefon sesi ile banyodan çıktı .
"Alo "
"Benim Kezban "
"Buyrun Kezban teyze "
"Ben vazgeçtim kızımla evlenmeni istemiyorum oğlum hataydı unut gitsin"
"Bunu söylemek için aradım kendini mecbur hissetme iyi akşamlar "deyip adamın cevap vermesini beklemeden kapattı .
   Ekrem öylece yatağa oturdu kafası iyice karışmıştı neydi şimdi bu ?
Ne yani Yeliz annesini ikna mı etmişti.
Peki Ekrem neden kendini hala kötü hissediyordu oysa istemediği evlilikten kurtulmuştu .
'Kız senin yüzünden ölümden döndü tabiki ona karşı sorumluluk hissedeceksin 'diye sinirle söylendi.
Dolabın önüne geçip giyeceği kıyafeti seçeceği   sırada farketti.
Gömleği ,ceketi her şeyi simsiyahtı.
Ne zaman böyle giyinir olmuştu bunu bile hatırlamadı neden kimse sormamıştı ?
Fidan bile sormamıştı gerçi bir cevabı bile yoktu ama yine de sormalıydı.
Hatırlamaya çalıştı acaba ne zamandan beri siyah giyiyorum diye düşündü.
Eline siyah gömleklerden birini alıp giydi.

Yeliz ise daha sakindi annesine Ekrem'i aratıp vazgeçtiğini bile söyletmişti.
Kezban hanım istemeyerek yapmıştı çünkü içinde bir yerler en doğrusunun bu olduğunu söylüyordu ama kızını daha fazla üzmek istemedi .
Yeliz kesin kararını vermişti  Murat ile evlenecek kendisine güvenmeyen ailesinin yanında daha fazla kalmayacaktı kısa süre sonra boşanır hayatında ona güvenmeyen herkesten kurtulur yeni bir hayat kurardı.

3 hafta Sonra
Hastaneden çıkalı tam iki hafta olmuştu .
Mahallede dedikodu almış başını yürümüş herkes Yeliz hakkında konuşuyordu .
Haşim bey utancından kahveye bile gidemezken İbrahim'in siniri bütün aileye yansıyordu .
Yeliz en son abisinin ağzı burnu kanlar içinde kendine edilen laflar yüzünden kavga etmesi  ile bir karar verip Murat'ı aradı .
"Alo "
"Yelizim yeşil gözlüm sen beni arar mıydın ?"
"Kısa keseceğim Murat efendi "
"Kardeşinle bir olup adımı çıkardınız başardın "
"Akşama gel iste beni evleneceğim seninle "dedi .
Murat yıllardır beklediği sözleri duymanın sevinciyle konuştu.
"En kral çiçek çikolata ile kapındayım yeşil gözlüm "dedi.
Yeliz hiç bir şey demeden adamın yüzüne sinirle telefonu kapattı .
Babası ve abisi nasıl olsa kabul ederdi bu evliliği sözde namusları temizlenecekti ya Yeliz yaşarken ölsede olurdu.En önemlisi annesini ikna etmekteydi.
Bunun tek  çaresi de emrivaki yapmak annesinin  konuşmasına fikrini  söylemesine bile  fırsat vermemekti.
Odasından çıkıp salona televizyon izleyen ailesinin tam karşısına geçti.
"Akşama Murat ve ailesi beni istemeye gelecekler "
"Namusunuz temizlendi artık rahat rahat sokağa çıkıp kahveye gidebilirsiniz "deyip tekrar odasına girdi.
Annesinin arkasından geleceğini bildiği içinde kapıyı kilitleyip müziğin sesini sonuna kadar açtı.

Akşam misafirlerin geldiğini duyması ile odadan çıktı .
Kezban hanım çaresizdi kızına yapma hayatını mahvetme bile diyemiyordu.
Ekrem'i arayıp kızımı kurtar dese biliyordu ki Yeliz ömrünün sonuna kadar affetmezdi ama kızının göz göre göre mezara girmesine de katlanamıyordu.
   Adamlar konuşurken Gülay çekinerek arkadaşının yanına mutfağa geldi.
"Benimle konuşmayacak mısın ?"
Yeliz dik dik baktı kıza .
"Bağır çağır ama konuş benimle Yeliz "
"Ne diyeyim sana Gülay kendi hayatını kurtarmak için beni öldürdün "
"İyi yaşa benim yerime de yaşa ne diyeyim başka "
"Mecburdum Yeliz Murat bu sayede okumama izin verdi sevmediğim adamla evlenmeyeceğim "
"Sen benim yerimde olsan ne yapardın ?"
Yeliz dalga geçerek konuştu.
"Ne yapardım bilmiyorum ama senin yaptığını yapmazdım Gülay "
"Keşke hep küçükken dövdüğüm Gülay olsaydın arkadaşım hiç olmasaydın o zaman bu kadar canım yanmazdı "deyip kahveleri içeriye götürdü.
Murat kızın gelişine neşe ile bakarken Yeliz başını bile kaldırmadı .
Kahveler içilirken kız isteme işi hallolup düğünün en kısa zamanda hafta sonu yapılmasına karar verdiler .
Herkes giderken Murat Yeliz ile konuşmak için bekledi .
"Yarın hazırlan gelinlik bakmaya gidelim "
"Ne yaşanırsa yaşansın ne koşulda gelirsen gel "
"Beyaz gelinliğin ile geleceksin bana "deyip kızın saçlarına dokunacağı sırada arkadan gelen öksürük sesi ile geri çekildi .

"Hayırlı olsun nişanlanmışsın "
   "Sağol hafta sonuda düğün var beklerim " deyip içeri gireceği sırada adam gelip kolundan tuttu.
"Bekle konuşacağız "
"Napıyorsun lan sen o kız benim nişanlım hafta sonuda karım olacak "dedi.
"Konuşacağım sadece sen biraz uzaklaş"
"Murat tamam sen git yarın görüşürüz dediğin yere de gideriz "deyince Murat sevinçle gitti.
Adam kıza sorgulayan bakışlarını dikti.
"Nereye gideceksiniz ?"
"Sana ne ?"
"Doğru konuş benimle "
"Konuşmazsam "
"Ya sabır "çekip balkondaki sedire doğru gidip oturdu.
Yeliz da mecbur adamın peşinden gitti.
"Annem mi çağırdı seni "
"Hayır ben seni merak ettim ama görüyorum ki sen bayağı iyisin "
"İyiyim merak edilecek bir durum yok"
"Deli misin Yeliz o adamla nasıl evlenmeyi kabul edersin ?"
"Ne yapayım kara kule seninle mi evleneyim " deyince adam bir an durdu.
"Ne dedin sen ?"
"Seninle mi evleneyim dedim"
" O değil kara kule dedin "
"İçtin mi sen her zaman diyorum yeni mi farkediyorsun ?"
"Evet "dedi düşünceli bir şekilde .
"İstemezsen bir daha demem merak etme hem evlenince görüşmemize izin vermez Murat zaten doğru da olmaz "
"Haklısın doğru olmaz "deyip kızın yanından kalktı .
"Konuşacağız demiştin "
"Vazgeçtim iyi geceler "deyip kaçarcasına uzaklaştı.
    

Bahtımın Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin