61.Bölüm

16.8K 1.3K 44
                                    

1 saat önce
Fatma hanım yukarı kocasının yanına çıkan Hakkı beyin arkasından bir süre öylece baktı.
Artık kadında farkındaydı Rüstem ağanın içindeki kötülük ateşi onu ve oğlunuda yakacaktı ama kadın buna izin vermemeye yemin etti.
Titreyen ellerine onu taşımayan bacaklarına rağmen kocasının çalışma odasına çıkmak için merdivenlere yöneldi.
Evdeki yardımcı kızlardan biri kadının halini görüp koluna girmek istedi .
"Hanımım yardım edeyim iyi görünmüyorsunuz "
"Ortalıkta dolanmayın işinize bakın "diye adeta kükredi.
Ağır aksak adımlarla merdivenlerden çıkıp odanın önünde durdu.

Hakkı bey Rüstem ağanın çağırması ile odaya alel acele çıktı.Kapıyı vurup içeri girdi.
"Buyur beyim beni çağırmışsın "
"Gel Hakkı gel geç karşıma "
Rüstem ağa karşısındaki adama bakıp masanın üzerindeki silahı adama doğru    itti.
"Ağam ben silah kullanmam neden bana verirsin ?"
"Artık kullanma zamanıdır Hakkı ağana borcunu ödememe zamanıdır "
"Oğlun benim sayemde hayatta eğer onu senden almasaydım diğer çocukların gibi o da ölüp gidecekti "
"Allah razı olsun ağam ama "
"Sus da dinle Hakkı "
"Oğlun haddini aştı artık benim onu sineye çekecek ne sevgim ne de sabrım vardır "
"Ağam ne dersin ?"
"Gitti  hiç olmayacak kızı kapıma gelin diye getirdi ondan çocuk yaptı yetmedi benim ailemin ömrünü verdiği işleri  alt üst etti"
"Senin oğlun benim malıma zarar verdi Hakkı "
"Affet ağam Ekrem seninde oğlundur sen büyüttün sen baktın evladındır ağam "
"Affetmem Hakkı o tren kaçtı sana gelince "
"Bana borcunu ödeme sıran geldi "
"Ekrem'i sen öldüreceksin başkası
değil "  
"Ona ilk kurşunu sıktığında ben senin baban değilim diyeceğim "
"İkinci kurşunda senin baban katilin diyeceğim "
"Bu sözlerle ölecek oğlun duydun mu Hakkı ?"

Yaşlı adam duydukları ile kanının çekildiğini hissetti .
Yıllarca sırf yaşasın diye verdiği evladının acı çekmesine razı olmuştu şimdi bir de elleri ile canına mı kıyacaktı.
"Yapamam Rüstem ağa Ekrem benim canımdan parçasıdır canım kanımdır  "
"Ben cani değilim oğlumu sana yaşat diye verdim"
"Doğru konuş Hakkı ağan var senin karşında "
"Ağasın doğrudur ekmeğin geçti kursağımdan  ama Rüstem ağa ben hepsinin bedelini ödedim "
"Oğlum ahırda çıplak yatarken ben yatağımda yatamadım çocuk gibi ağladım "
"Sen aç bıraktın ben onunla aç kaldım alıp kaçmak istedim ama yapmadım yapamadım "
"Neden biliyor musun ?"
"Yaşasın diye benim oğlum yaşayacak sen kendi evladının evlatlarının katili oldun diye ben katil olmam "
"Ne konuşuyorsun Hakkı sende bende evlatlarımızı verdik bana masal anlatma "
Hakkı masanın üzerindeki silahı aldı adama doğru tuttu.
"İkimiz de evladlarımızı sattık haklısın ama ben yaşasın diye sen kendin yaşamak için sattın "
"Ben oğlumu öldürmem seni öldürürüm kendimi öldürürüm ama daha yeni mutluluğu tatmış oğlumu kara toprağa vermem "
"Duydun mu Rüstem ağa "deyip silahı adama doğrulttu .
Rüstem ağa sinirle ayağa kalkıp adama bakışları ile meydan okudu .

Fatma hanım duydukları ile kapıya zar zor tutundu.
Duydukları kalbine öyle bir acı ile saplandı ki nefes alamadığını hissetti.
Her evladını kaybettiğinde ağladığı gibi yandığı gibi yanmaya başladı.
Vücudunu  taşımayan  bacakları ile zar zor odaya girdi.
Hakkı kadının gelişi ile arkasını dönünce Rüstem ağa adamın eline vurdu silah yere Fatma kadının önüne düştü .Titreyen vücuduna seside eklenerek çaresizlikle sordu.
"Ne diyor bu adam Rüstem ağa "
"Ne diyor bu adam "diye feryat ederek ağlamaya başladı .
"Üstüne vazife olmayan işlere karışma be kadın çık git "diye azarladı.
Fatma kadın acı ile eğilip yerdeki silahı aldı .
"Üstüme vazife öylemi Rüstem ağa "
"Ben sana bir ömür verdim sen evlatlarımı başkalarına sattın öyle mi ?"
Hakkı kadının koluna girmek isteyince engel oldu .
"Sakın Hakkı efendi sakın dokunma bana "
"Anlatın benim yavrularım nerede ?"
"Ekrem "
"Ekremim kara gözlüm benim değil mi Rüstem ? "
"Yaşasın diye günlerce başında beklediğim nefes alıyor mu diye uykumdan uyanıp baktığım canımın parçası benim değil mi ?"
"Benim evlatlarım nerde Rüstem ağa "
"Doğru mu  duydum sen benim yavruma kıyıp öldürdün mü ?"
"Yapmadım Fatma de Allah 'ın takdiri ecelleri ile öldüler de "
"Susma Rüstem ağa benim evlatlarım nerede ?"
"SUSMA"
"Benim canlarım nerede ?"
diye feryat ederek adama ateş etti.

Ekrem  konağa girince merdivene dizilmiş çalışanlarla şok oldu .
Merdivenden çıkarken annesinin duyduğu feryadı ve silah sesiyle ikişer ikişer çıkmaya başladı.

Kadın dışarıdan gelenlerin sesini duyunca Hakkı beye seslendi .
"Çık dışarı Hakkı bey "
"Hanımım "
"Sana çık dedim Hakkı seni de öldürmüyorsam   bilki Ekrem'in Emine'nin hatrı içindir "deyip adamı kovdu arkasından kapıyı kapatıp kilitledi.

Rüstem ağa kurşunun sıyırıp geçtiği koluna birde delirmiş gibi bakan karısına öfke ile baktı .
"Fatma sen delirdin mi benim kocan ?"
"Rüstem ağa var karşında kendine gel kadın haddini bil " deyince Fatma kadın adama bir kez daha ateş etti.
"Ben seni sevdim çok sevdim "
"Gülbahar ölünce kabuslar gördün yanıma gelir sarılırdın ya hatırladın mı Rüstem ağa ?"
"Etrafımı yılanlar sarıyor Fatma uyuyamıyorum derdin ya"
"Ölmekten korkuyorum  derdin "
"Ölmekten bu kadar korkan Rüstem ağa nasıl hissediyorsun ?"
"Gülbahar buralarda mı seni almaya geldi mi ?"deyip bir kere daha adama ateş edecekken Ekrem'in anne diyen sesini duydu .
"Ne istedin benden niye aldın içimdeki  iyiliği niye aldın evlatlarımı ?"
Adam karşısındaki karısına öylece baktı ve gerçeği saklamadı.
"Yaşamak için yaptım "dedi.
"Değdi mi Rüstem ağa bak ölüyorsun "
"Katilin çocukların değil yıllarca koynunda yattığın seni kabuslardan kurtaran  sarılan karın "deyip bir kere daha ateş etti.     
Ekrem kapıyı kırıp içeri girdiğinde artık çok geçti .
Yaşlı kadın yıllarca çocuklarını ondan ayıran ,kimseye merhamet etmeyen acıdan başka hiç bir şey vermeyen adamı öldürmüştü ve asla pişman değildi .
"Anne niye yaptın değer miydi ?"
"Değerdi ölen sen olacaksan katil olmaya ölmeye bile değerdi "
"Kim ne derde desin ben nasıl bir kadın olursam olayım "
"Seni çok sevdim sen benim oğlumsun"
"Koklamaya kıyamadığım dokunmaya hasret kaldığımsın senden sadece  o adam istediği için uzak durdum affet o yılanın zehri ile bir ömür heba eden anneni affet "deyip yaşadığı acılara daha fazla dayanamayan kalbini tutarak yere yığıldı .

Zelal karşısında gördüğü Kadir'e öylece baktı.
Aylarca baktığı gibi hayallerinde bakmak istediği gibi saklanmadan gizlenmeden ilk kez sevdiğine utanmadan baktı,
"Hoşgeldin "
"Hoşgeldim mi gerçekten ?"
"Hı hı iyi ki geldin "deyip boynunu bükerek gülümsedi .
"O zaman sende sizde hoşgeldiniz"deyip kıza bir adım attı.
"Sana sarılmak isterdim ama hala başkasının nikahındasın"deyince Zelal adama bir adım atıp sarıldı .
"Kimsenin istemediği karısı değilim kuma değilim eğer istersen "
"Bir tek senin karın  olurum"deyince Kadir sevinçle kızı kolları ile sardı .
"Bir tek benim karımsın "deyip saçlarından öptü.
"Kadir gitmemiz lazım Rüstem ağa bizi öğrenmiş "deyip adamın yüzüne bakınca sinirlendi.
"Ne gülüyorsun burada ciddi bir şey konuşuyorum "
"Her şeyi biliyorum ceylan gözlüm Miran araba gönderecek arkamıza bile bakmadan gideceğiz buralardan"
"Madem üstünde nikahta yok "
"Oh be "diyerek kıza tekrar sarıldı.
Cemal ise kardeşinin elinden tutmuş annesi ve sarılan adama öylece bakıyordu.
"Ula Cemal bakma ha öyle uşağum Karadeniz'e gidiyoruz çay karam "deyip çocuğu kucağına neşe ile  aldı.
Cemal adamın haline şaşırıp annesine bakıp sonra gülmeye başladı .
Zelal gelen   arabanın arkasına çocukları ile bindi Kadir de öne bindi .
Kadın geride bıraktığı memleketi için yaşadığı acılar için bir damla gözyaşı döktü Kadir yanındaki adamı umursamadan  uzanıp kızın akan göz yaşını elleri ile sildi .
"Çok şükür akan gözyaşını silmeyi mevlam bana nasip eyledi "deyip kadının yüzünü kızarmasına sebep olup önüne döndü.
  Kadir, Zelal  ve çocuklar  için yeni bir hayat acısı ve tatlısı ile başladı .

Bahtımın Karası ♣️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin