-2 hafta sonra-
Yeni bir iş bulmak bizi mutlu etmişti.
Kızlar ve patron morlukları görünce bir kavgaya karıştığımı anlamışlardı. Patron beni pek tanımadığı için çok umursamadı. Kızlar beni henüz tanımadıkları için kızdılar ve bir ara eski dükkana gidip adamı dövmeyi düşündüler. Mert beni çalıştırmamış olsaydı o adama karşılık veremezdim.
Mert salağı konuştuğu çocuğu sürekli anlatıyordu ve bugün onunla buluşması vardı. Çok ısrar ettim bende geliyim diye ama asla izin vermiyor.
Tuna'yla gizli saklı köşelerde buluşuyoruz ve beni baştan çıkarmayı iyi biliyordu ama ben kendimi ona yettiremediğimi hissediyordum. Sanki ona az geliyorum gibi. Savaş sürekli "Kızı üzersen sikerim belanı." dediği için üzmemeye çalışıyorum. Kesinlikle sevgili değiliz.
Elena hala hayattan nefret ediyor gibiydi ama eski haline göre iyiydi. Dersleri dinliyor ve resim yapmasa da bizle kursa kalıyordu. Resim kursu da iyi gidiyor. Erhan hoca daha gelmedi ama ben onun yerine kursu idare ediyorum. Şikayetçi değilim ama bi 3-5 bir şeyler ateşleseler fena olmazdı.
Akşın bu aralar iyice kendini yarışmaya vermişti. Bazen kafasını yarışmadan kaldırsın diye uğraşsak da ne fayda. Öğle yemeğine bile inmemeye başladı.
Biricik kankası olarak böyle olmasından ürküyorum. Kıyamam. Ona yemek ve su getiriyordu. İyice anası kesildim kızın.
Tarih dersinde kafamı kaldırıp Savaş'a baktığımda ders dinlediğini ve not aldığını gördüm. Yanıma bakınca Elena'nın uyuduğunu fark ettim. Üzerimde ceket olduğunu görünce kimin olduğunu hemen anladım. Elena'nın ceketi. Ne kadar düşünceli bir sıra arkadaşı.
Zil çalınca Elena'yı omzundan hafifçe dürtüp uyandırdım. Kıvırcık saçlarını zorla yüzünden çekerken "Boğuluyodum amına koyayım" dedi. Ne kadar kibar değil mi?
Elena'dan sonra gidip Akşın'ı uyandırdım. Bir insan 8 dersin 7'sinde nasıl uyuyabilir? Ya da bir insan günde 18 saat nasıl uyur? Cevabı Akşın'da. Bu nasıl bir uyku sevdası?
Ayağa kalkıp Savaş'ın yanına gidip "Hadi yemek yemeye" dedim. Ayağa kalkıp "Hemen yemek yemezsek açlıktan ölebilirim." dedi. Saçını geriye savururken Elena'nın Savaş'a öldürücü bakışlar attığını gördüm. Birbirlerinden aşırı derecede nefret ediyorlar.
Hızla kantine inip hepimize simit-ayran aldım. Akşın'ı zor bela aşağı indirmeyi başarabildi. Elena "Simit ayran yemekten içim çıktı artık" diye isyan etti.
"Ben bi kahve içerim. İsteyen?" dediğimde Elena ve Savaş para verdiler. Otomatta gitmek için kalkınca Tuna'yla çarpıştım. "Pardon canım" dedi. Kızlar ve henüz yanımıza gelmekte olan Mert bize bakarken "Sorun değil" dedim. Yanımızdan kıvırta kıvırta gitti.
Kızlar bir şey sormadan direkt otomata ilerledim. Şimdi saçma salak sorular ile falan uğraşamam.
Geldiğimde Akşın "Kanka bana da alsana be." dedi. Oflayarak elindeki parayı alıp tekrar otomata ilerledim.
Tuna Selen'le yanımdan geçerken konuşmalarının birazını duydum. Selen "...geçen seneden tanıyorum o kızı. Kimseyi sevmezdi ilk defa birisine bu kadar yakın..." dedi. Selen bunu kim için söyledi acaba? Neyse ne banane ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşıydık (Girlxgirl)
Teen FictionHikaye girlxgirl olduğu için okumak istemeyenler okumasın. Boyxboy da var. O yüzden okumak istemiyorsanız hiç başlamayın. Hastanenin koridorunda bana sanki yabancıymışım gibi bakan en yakın arkadaşım derin bir nefes aldı. "Biliyorum." dedi. Anlamadı...