Pazar sabahı erken uyanmak bir işkence. Annemle babam erken uyanıyor buna alışığım ama ben neden mal gibi erken uyanıyorum ki? Amına kodumun sabahı.
Annemle babamın uyanıp uyanmadığına bakmak için aşağı indim. Annem ve babam doktor. Babam kadın doğum uzmanı. Annem çocuk doktoru.
Bağırış sesleri geliyordu. Babamın bağırışını duyup şaşkınlıkla onu dinlerken "Okula gitmesem o kızı görmeyecektim." dediğini duydum. Ne kızı?
Annem "Onu kaybetmemiz senin suçun." dedi. Neyi kaybettiniz?
Babam daha sert bir sesle "Ya Elena o kızı tanıyorsa?" dedi. Kimden bahsediyorlar? Benle ne alakası var?
Annem ağlamaya başlayıp "Her şey senin suçun. Eğer o adama borçlanmasaydın diğer kızımızı onlara vermeyecektik." dedi.
Diğer kız? Borç? O adam? Vermek? Bi saniye bi saniye. Diğer kız da kim?
"O senin olduğu kadar benimde kızımdı. O adama kızımı vermek çok zordu ama Elena ve senin için bunu yapmalıydım. Sana zarar gelmesine izin veremezdim." dedi. Sesi yumuşamıştı.
Durun şimdi. Benim bir kardeşim mi varmış? Bildiğimiz. Kan bağı olan. Kardeş. Kız kardeş. O yüzden mi New York'ta kaldık uzun bir süre? Anlamam için mi adımı Elena koydular?
Annem ağlarken "Bak. İkiziyle tanışmış olma ihtimali var. Elena kadar o da bizim kızımız. Onu yanımıza almalıyız. Bunu hak ediyor." dedi.
Hassiktir. İkiz mi? Benim mi?
Neden ağlıyorum ben? İkizim olduğu için mi? Yoksa onu hiç görmediğim için mi?
Babam "Yapamam. Yüzüne bakamam." dedi. Yapmak zorunda. İkizimi tanımalıyım. Kim olduğunu bilmeliyim.
Annem babamın elini tutup "Onun gözlerini hatırlıyor musun?" dedi. Babam kafasını yerden kaldırdı. Annemin gözlerinin içine bakıyordu. Babam ağlıyor muydu? Pişmanlıktan mı?
Gülümserken "Hatırlıyorum." dedi. Sonra gülümsemesi gitti ve "Ama o gördüğümüz kızın gözleri farklıydı." dedi. Annem bir an düşünür gibi oldu. "Lens takıyor olmasın?" dedi. Ben nasıl bulayım lens takan birisini?
Annem babamın yüzünü yukarı kaldırdı. Gözünün içine bakıyordu. "Onunla konuşmalıyız." dedi. Babam "Elena'yla da konuşmalıyız." dedi. Bi zahmet. Benimde bilmeye hakkım var.
Annem biraz düşünür gibi durduktan sonra "O olduğundan emin misin?" diye sordu. Babam annemin elini tutup "O soyismine sahip olan çok fazla insan yok." dedi. Az olan soyisimlerinden birine sahip bilmediğim ikiz vakası mı? Rüya mı bu?
Babam annemin elini bırakıp arkasını döndü. "Bana biraz zaman ver." dedi ve evden çıktı. Annem girişteki aynada yüzündeki yaşları silip arkasından gitti. Onlar gidince salona indim. Uyandığımda midem gurulduyordu ama şu an hiçbir şey istemiyordum. Hemen babamın alkol mahzenine indim. Çeşit çeşit alkol vardır. Bir kaç tanesini alıp yukarı çıktım. Evin hizmetçileri daha gelmemişti.
Saat öğlen dört oluyordu. İyice acıkmıştım. Midem gürlüyordu artık ama canım istemiyordu. Hayvan gibi sarhoştum. Bunu istemiştim. Bir daha yüzüne bile bakmak istemediğim ailem ve hiç görmediğim ikizimi düşünerek sızdım.
Uyandığımda akşam olmuştu. Yatağımın yanında küçük sehpa gibi şeyde yemek vardı. Artık bir şeyler yemeliydim. Yarın okul var ve okula bu halde gitmemeliydim.
Et kokusu burnuma geliyordu. Et sevmem ki. Yanındaki pilavı yedim ama doymadım. Aşağı inip daha çok yedim. Saat 1 olduğu için herkes uyuyordu. Baya bi yemek yedikten sonra nihayet doyabildim. Tekrar yukarı çıkıp uyudum.
Sabah saat 7.40'da alarmım çaldı. 5-10 dakika içinde hazırlanabilen birisiydim. Hemen kazağımı ve pantolonumu giydim. Kolay üşürüm. Acaba ikizim de öyle mi? Ya da bana benziyor mu? Onu tanımalıyım. O da beni tanımalı. Acaba çift yumurta ikizi miyiz yoksa tek mi? Çok fazla sorum var ama kime soracağım?
Aşağı indiğimde babamın hala mutsuz olduğunu gördüm. Her sabah yanağını öperdim ama bu sefer hiçbir şey yapmadan yerime oturdum. Neden öpeyim ki? O benim kardeşimi borçlu olduğu adama vermiş. Şu an ondan nefret ediyorum. Annemden de nefret etmeliyim ama ondan nefret edemiyorum. Dün konuştuklarını göre suç babamdaymış.
Ben düşünceler içindeyken annem "İyi misin kızım?" dedi.
Nasıl iyi olayım? Berbatım. Ölüyorum içten içe.
"İyiyim" dedim. Salak kafam.
Babam elini bana uzatınca geri çekilip "Canım kahvaltı yapmak istemiyor. Okula erken gidicem." diyip kalktım. Annem "Akşam erken gelmelisin. Önemli bir konu var." dedi.
Arkanı dön ve git Elena. Sakın bir şey söyleme. Sakin ol. Gülümsemeye çalışıp "Tamam" dedim.
Okula gittiğimde sadece Akşın gelmişti. Bir şeyim olmadığını 7 defa söyleyince gına geldi.
En son Deniz geldi. Hep son dakikalar Savaş denen yellozla gelirdi. Deniz yanıma otururken kesin 'İyi misin?' diye soracaktı. Önce yüzümü inceledi. "Ölmüşsünde gömenin yok gibi? Hayırdır?" dedi. Tahmin ettiğimin aksine farklı bir soru sormuş olması beni şaşırttı. Neden bilmiyorum ama ona her şeyi anlatmak istedim. Sonra bu isteğimi içimde zor bela durdurdum. Gözlerine bakıp "Yok bir şey." dedim. Elleriyle saçıma dokundu. "Kuzu gibi" dedi ve güldü. Moralim ne kadar bozuk olsada güldüm. Beni güldürmüştü.
İlk ders matematikti. Deniz ve bende uyudum. Matematikçiden nefret ediyorum.
Uyurken kendime sorular sordum.
Neden kardeşim olduğunu benden sakladılar? Bilmiyorum.
Kardeşim nasıl bir insan? Bilmiyorum.
Anneme mi daha çok benziyor yoksa babama mı? Bilmiyorum.
Karakterlerimiz ne kadar benziyor? Bilmiyorum.
Beni tanıyınca sevecek mi? Bilmiyorum.
Aynı okuldayız ama beni tanıyor mu? Bilmiyorum.
En çok bu belirsizlik içimi acıtıyordu.
Size başka planlarım var demiştim. Neyse iyi okumalar aşkımlar 💕💕
Bütün karakterleri uzun uzun yazmak isterdim. Ve bu arada bu karakterlerin hepsini arkadaşlarımdan esinleniyorum. Deniz karakterini kendime benzetmeye çalıştım. Bazı kısımlar kurgu bazıları gerçek. Mesela Akşın karakteri benim çaprazımda oturan arkadaşım -çok eğlenceli birisidir-. Elena karakteri sıra arkadaşım. Mert benim en en en yakın arkadaşım. (İsimlerini değiştirdim) Savaş karakteri maalesef (böyle diyorum çünkü onu görmeyi çok istiyorum) sanaldan bir arkadaşım ve onu çok seviyorum. Ondan o şekilde hoşlanmıyorum ama burda Deniz ve Savaş'ı yazmak istedim. Umarım güzel yazıyorumdur. Bir de prim yapmak gibi olucak ve ben prim yapmayı sevmem ama beğendiyseniz voteleyin. Yorum da yapabilirsiniz. Herkese cevap veriyorum. Mesaj da atabilirsiniz. Neyse.
İyi okumalar 💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşıydık (Girlxgirl)
Teen FictionHikaye girlxgirl olduğu için okumak istemeyenler okumasın. Boyxboy da var. O yüzden okumak istemiyorsanız hiç başlamayın. Hastanenin koridorunda bana sanki yabancıymışım gibi bakan en yakın arkadaşım derin bir nefes aldı. "Biliyorum." dedi. Anlamadı...