Medyada Deniz'in dinlediği şarkı var 💕💕Savaş benden öğrendiği kadar bilmesiyle motorumu sürüyordu. Arkasından ahtapot gibi sarılmıştım. 1-2 yıl sonra hatırladıklarım yüzünden içim parçalanmıştı. En iyisi müzik dinlemek diye motora binmeden önce en sevdiğim şarkıyı açtım. Mert ve ben, benim numarama ortak spotify açmıştık.
Şarkı bittikten sonra tekrar dinledim. İkinci çalışının sonu gelince evin önünde durduk. Beni indirdikten sonra elini belime attı. Beni kendi vücuduna yapıştırdı. Ona doğru döndüğümde gözü dudaklarıma oyalanıyordu.
Kesin sarhoşum ve bunlar rüya. Bana neden bu kadar yakın dursun ki? Kesin sarhoşum kesin. Başka bir açıklaması olamaz.
Beni eve getirdiğinde ayakkabılarımızı çıkarıp eve girdik. Beni odaya getirip yatağa attıktan sonra gidip üzerini değiştirdi. Onu izlememem lazımdı biliyorum ama göz bu. İstemesede bakıyor insan. Mor sütyen giydiği zaman daha çok bakasım geliyor.
Giyindikten sonra bende kalkıp giyinmeliydim. Ayağa kalkıp dolaba ilerledim. Şortumu giydim ama halim yoktu çünkü ağlamaktan yorulmuştum. Üzerimden tişörtü sıyırdıktan sonra nazik ve küçücük elleriyle genellikle her gece giydiğim sıfır kollu tişörtü giydirdi.
Kendimi yatağa attım. İçeri gidip ışıkları söndürdü ve ardından kollarımın arasında bir beden hissettim. Bana arkası dönük olan bir beden.
-sabah-
Burnum aldığı kokuyla bayram ediyordu. Yüzüme değen saçla uyandım. Hiç sevmem yüzüme saç değmesini. Uyandığımda yüzüme değen sıcak nefesi de fark ettim tabi. Savaşla yüzümüz o kadar yakındı ki. Her an öpüşecek gibiydik. Elime olmadan kalbim hızlanmıştı bile.
Hareketlerimden uyanmasın diye kendimi biraz geri çektim. Utanmasını istemiyordum.
Gülümseyip "Günaydın." dedi. "Sanada." dedim ama sesim çok kısık çıkmıştı.
-Savaş-
Dün dükkanda Deniz'i arkada bırakınca Ece ablanın 1 şişe şarabını içmişti. Ece abla korkup telaş yapmıştı ama ben alışığım çünkü sürekli içerdi. Bir kaç defa hastanelik olmuşluğu bile var. Seçkin abi -doktor- olmasa ölmüş olurdu kesin.
Motoru yarım yamalak sürerken arkamdan sarılışı o kadar güzeldi ki. Ona sarıldığımda onun da benim için böyle hissetmesini isterdim. Neden biliyorum ama kabul edemiyorum. Ben heteroseksüelim. Bir kızı sevemem. Teknik olarak ne kız ne erkek sayılırdı ama... Neler olduğunu kendi içimde çözemiyorum.
Sarhoşken bile çok tatlıydı. Yakışıklı ve ya güzel diyemiyorum. Ne söylemem lazım bilmiyorum. Her motorda arkasından sarıldığımda kokusunu hep içime çekmezsem yaşayamazdım herhalde.
Onu indirip belinden tuttum. Yüzünü bana doğru döndüğünde yapmamam gereken bir şey yapıp öpülesi dudaklarına baktım. Ne güzel dudakları vardı öyle. Öpmem için yaratılmış resmen.
Eve girdiğimizde hemen üzerimi değiştirdim. Üzerimi değiştirirken beni izledi. Biraz utandım ama izlemesine izin verdim. Ben giyindikten sonra o kalktı ve bir nevi giyinmeye çalıştı. Şortunu giydi ama kolunu kaldırıp tişörtü çıkaramadı. Bu beni biraz gülümsetirken gidip tişörtünü çıkarıp uyurken giydiği sıfır kolluyu giydirdim. Ellerim onun vücuduna her dediğinde irkiliyordu.
Kendini yatağa attığında içeri gidip ışıkları kapattım. Geri geldiğimde yorganın altına girmişti. Kendimi hemen kucağına soktum. Yüzüne iyice yaklaşıp öyle durdum. Nefeslerimiz birbirine karışırken uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşıydık (Girlxgirl)
Подростковая литератураHikaye girlxgirl olduğu için okumak istemeyenler okumasın. Boyxboy da var. O yüzden okumak istemiyorsanız hiç başlamayın. Hastanenin koridorunda bana sanki yabancıymışım gibi bakan en yakın arkadaşım derin bir nefes aldı. "Biliyorum." dedi. Anlamadı...