37

1.9K 97 80
                                    

Resim sınıfında çılgına dönmüş şekilde kıvranıyordum. İki yeni düşman daha vardı. Metin abi -yani babam- ile yaşadığımız saçma duygusal şeylerden sonra iki düşman adı verdi.

Biz Nazlı abla ile konuşurken Metin abi eve gelmişti. İçeri girerken "Elena'dan haber var mı?" diye sormuştu. Beni görünce dondu kaldı. Sonra da "Neden gelmiştiniz?" dedi. Ben konuşamadan Nazlı abla "Kızı- Oğlumuz bizimle konuşmaya gelmiş." dedi ve burukça gülümsedi.

Ben Metin amcanın beni evden kovmasını beklerken karşımda ağlamaya başladı. En azından homofobik değiller. Bu da bir şeydir.

Tabi sonra "Senin kız olman lazımdı." dedi. Sonra Mert "Deniz trans." dedi. Sonra da düşmanlardan falan konuştuk.

Şimdide resim atölyesinde öğlen arası oturmuş iki yeni düşmanın isimlerini tahtaya yazıyoruz. Ayrıca Elena'nın telefonunu polis sonunda ailesine vermişti ve bizde ailesinden- yani kendi ailemden aldım. Semih'in numarasına ihtiyacımız vardı.

Telefonu cebimden çıkarıp Mert'e verdim. Almayınca "Bunun Onur'a gitmesi lazım." dedim. Onur bizden bağımsız odanın diğer köşesinde bilgisayar ile uğraşıyordu.

Tahtadaki isimler Muharrem bey ve Bay E gibi saçma isimlerdi. Şimdi anlatacağım şeyler çok siktiri boktan şeyler.

Arkama dönerken Onur da Mert'in yanında yerini almıştı. Mert çok uykusuz ve bitkin gözüküyordu. Bazı şeyler onu da yoruyor olmalı. Bir ara onunla da konuşmam lazım. İyi gözükmüyor.

Sandalye üstünde oturmuş bana bakan gözlere dönüp "Evet gençler. Muharrem bey: 2 ay önce kızını kaybetmiş. Doğum yaparken. Yani doğumuna Metin abi giriyor. Adamın torunu zaten ölü doğuyor. Kızının ölümünden Metin abiyi sorumlu tutuyor." dedim.

Asıl zor kısmı Bay E denen şerefsiz. Derin bir nefes alıp "Bu Bay E kim, ismi ne falan bilmiyoruz. Biz doğmadan önce Bay E annemizi bir deney için kullanmış. Tuhaf bir ilaç. İnsanları dayanıklı yapabiliyormuş falan filan. Bir çok annede denemiş ama bizim annemize fazla ilaç yüklemesi yapmış. Sonra da babam Bay E ile görüşerek ona bir bebek bulmasını istemiş. Bay E ise hiç çekinmeden beni alıp diğer aileye vermiş. Yani olay bu." dedim. Herkes şaşkınca yüzüme bakıyordu. Onur bile bilgisayarı bırakıp buraya bakıyordu.

Şaşkınlıklarını attıktan sonra Akşın "Bir çok anne dedin. Kaç kişi?" diye sordu. Ona "Sanırım. Benim yaşımda olan ve doğma büyüme buralı olan en fazla 10 genç Denek gibi bir şeyiz işte. Ama çoğu ilaca dayanamamış ve anne karnında organları gelişmemiş. Bazıları doğum sırasında bazıları da doğumdan bir süre sonra ölmüş." dedim.

Herkes şaşkın şaşkın bakarken Akşın'a mesaj geldi. Okuyup yerine koydu. "Bu Turkcell ne zaman bana mesaj atmayı bırakacak acaba?" dedi.

Aziz onun elini tuttu. Bu ikisinin çift olması hoşuma gidiyor.

Ve ben.

Savaş'ı hâlâ özlüyorum. Ama bunu yapmak zorundayım. Erkeklerden hoşlanıyor ve ben herkese erkek olduğumu söylesem bile bu değişmeyecek. Ben hâlâ bir kızım. Onun aklını karıştırmaktan başka bir şey yapmamış olurum.

Akşın elini kaldırıp "Ben kantine gidebilir miyim?" diye sordu. Ben de ona "Niye soruyorsun gerizekalı gitsene." dedim. Göz devirip dışarı çıktı.

-Savaş-

Öğlen arası en üst kattaydım. Akşın bana her şeyi anlatıyordu. Deniz'in en ufak hareketlerine kadar. Şimdi de beni üst kata çağırdı. Az önce öğrendiklerimden sonra Deniz'in yanında olmalıydım. Tabi ama o beni istemiyor.

Ev Arkadaşıydık (Girlxgirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin