19

2.4K 109 5
                                    

-1 hafta sonra-

1 hafta oldu ama ben hala eve gidemedim. Sevdiğim insancığın yüzüne bakamıyorum. O hatırlamasa bile ben hatırlıyorum ve her hatırladığımda yüzümün kızardığına eminim.

Bu hafta 4-5 gün dükkanda uyudum. 2-3 gün sokakta yattım. Tam olarak hatırlamıyorum çünkü çok felaket sarhoş ettim kendimi. 1 gece Mert'lerin evinin önünde uyuduğumu hatırlıyorum.

Savaş'a mesaj atıp eve gelmememin sebebinin Mert'in ailevi sorunları olduğunu söyledim. Sanırım bu 5-6 gün önceydi. Mert'in anne ve babası 2 yıldır ayrılmanın eşiğine gelip gidiyorlar.

Bu hafta çok fazla sigara ve alkol tükettim. En son ne zaman ne yediğimi bile hatırlamıyorum. Lensimi de çıkardım. Acı vermişti biraz.

Tuna sürekli beni arıyordu. Hiç birisini açmadım. Onunla da konuşmak istemiyorum. Sonra fark ettim ki Savaş'ta arayıp duruyor. Birisi sevdiğim diğeri sevgilim.

Tuna yine aradı ve bu sefer açtım. Onu bu kadar fazla merakta bırakmamı hak etmiyordu.

Elimdeki sigarayı atıp telefonu kulağıma götürdüm. "Ne var?" dedim. Tipik telefon açma şeklim. "Oh be sonunda açtın. Gerizekalı. Evde meraktan öldük. Polisi aramamıza az kaldı. Nerdesin sen? Motorunu burda bırakmışsın. Gelip seni alalım. Savaş motorun anahtarını verecek ve gelip se-". Lafını kestim. "Bi nefes al. Nerdesin sen?" dedim. "Sizin evdeyiz. Savaş, Akşın, Elena ve ben. 2 gündür seni arıyoruz." dedi.

Hassiktir. Beni öldürecekler. "Tamam ben geliyorum" diyip kapattım. Telefonu cebime attım. Elena'nın bana verdiği büyük yeşil hırkanın cebini karıştırdım. Param yok. Nerde olduğumu da bilmiyorum.

Haritalara girip nerde olduğuma bakacaktım Ama internetim bitmiş. O yüzden haritalara da giremedim.

Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Her yer karanlıktı. Biraz yürüyüp etrafa bakındım ama nerdeydim bulamadım. İyice kayboldum.

En iyisi Tuna'yı aramak. Aradığım gibi açtı. Açtığı gibi "Nerdesin? İyi misin?" dedi. Derin bir nefes alıp "Nerde olduğumu bilmiyorum. Yarın gelirim." dedim. Bi süre durup "Konum at gelelim." dedi. Kimseyi görmek istemeyerek "Netim bitti." dedim.

10-15 saniye sonra "Birilerine sorsana" dedi. Sinirlendiği sesine yansıyordu. "Bekle" diyip yandaki evin kapısını çaldım. 

Kapıyı yaşlı bir teyze açtı. "Teyze bir şey sorabilir miyim? Neresi burası?" dedim. "Burası ...... Sokak." dedi. "Peki mahallenin adı ne?" diye sordum. "...... Mahallesi." dedi. "Allah razı olsun teyzem." diyip elini öptüm. "Ne demek oğlum ne demek." dedi. Şu an yanaklarını sıkabilirim.

Telefonu kulağıma götürüp "Tuna. Ben ..... Mahallesi'nde ..... Sokağında parkta bekliycem." dedim. Biraz diğer kızlarla konuştuktan sonra "Elena seni almaya geliyor. Parkın herhangi bir yerinde bekle." diyip kapattı.

-1 saat kadar sonra-

Motorlu birisini sokağın başında gördüm. Bu Elena'dır kesin. Sokağın başında etrafa bakmaya başladı. Sonra telefonunu çıkardı. Tam çıkardıktan sonra beni fark etti. Telefonu geri koyup yanıma sürdü. Tam önümde durdu ve kaskını çıkardı.

"Bi saniye bi saniye. Bu Yamaha R125 değil mi? Oha. Nerden çaldın?" diyince gülmeye başladı. Kafama vurup "Ne çalması salak. Yarışta anlımın şeysiyle kazandım." dedi. Gülmemi engelleyemeyip "Anlının akı olmasın o?" dedim. Tekrar gülüp "Ondan işte." dedi.

Gülmesi sönerken beni baştan aşağı süzdü. Gözlerime baktığında gözleri kocaman açıldı. Tam ne var diycektim ki lens takmadığım aklıma geldi. İlk defa gözümü lens olmadan görüyor.

Eli yanağıma değdiğinde şaşırdım. Gözleri sulanırken "Ne oldu sana?" dedi. Bu kız ne zamandan beri bu kadar duygusallaştı?

Yanağımı iyice eline yaslarken "Ailevi şeyler siktir et." dedim. Ölüyorum amına koyayım Savaş'a olan aşkımdan diyemem herhalde.

Bana sarıldı. Sanki bana ihtiyacı varmış gibi sarıldı. Kafasını omzuma gömdü. "Bana anlatabilirsin." dedi.

Ondan ayrılıp yan tarafta ki banka oturdum. Gözlerini silip yanıma oturdu. Ağlayacak kadar çok mu korkuttum onu?

Kendimi biraz daha yana kaydırıp kafamı dizine yasladım. Kendimi daha fazla tutamayıp ağlamaya başladım. Uzun zamandır içimde tuttuğum göz yaşlarını sonunda yalnız hissetmediğim anda döküyordum. Kendimi yalnız hissettiğim her an şu an uçup gitmişti. Peki neden? Ağladığım için mi? Elena burda olduğu için mi?

Ben ağlarken ve düşünürken Elena saçımı okşuyordu. O saçımı okşarken saçımın uzadığını fark ettim. Bir haftadır banyo yapmadığım için de leş gibi kokuyor olmalıydım ama Elena bunu umursamamıştı. Zaten yanında sıçsam umursamayacak gibiydi.

Savaş gibi. Aslında çok benziyorlar ama maalesef birbirlerinden nefret ediyorlar.

Zaman kavramını unutup ağlayabildiğim kadar ağladım. Elena'ya baktığımda o da ağlıyordu. O salak niye ağlıyor diye düşünürken uyuya kalmışım.

Uyandığımda Elena'nın ince ve kısa parmakları hala saçımı okşuyordu. Elena'nın parmakları benim parmaklarım gibi.

Kısık sesle telefonda konuştuğunu duydum.

"Geleceğiz birazdan."

"....."

"Tuna sakin ol."

"....."

"Sadece uyuyor."

"....."

"Sana gelicez dedim." dedi ve kapattı. Ardından "Gerizekalı." dedi. Gülmeden edemedim. Bana dönüp "Uyandın sonunda." dedi.

Aklıma gelen şeyle oturur pozisyona döndüm. "Ben. Şey. Özür dilerim. Uzun zamandır ağlamamıştım. Ama... Teşekkür ederim." dedim. Kolunu omzuma atıp beni kendine yasladı. "Ne özrü gerizekalı. Dostumsun sen benim. Yeri gelince sende beni böyle şey ediceksin. Şey. Şey" dedi. Gülümseyip "Teselli?" dedim. "Ondan işte." diyip güldü.

Ayağa kalkıp "Hadi gidelim artık. Savaş ve Tuna gerizekalısı seni çok merak etti." dedi. Sonra gülerek "Mert bi ara bayılıyordu." diye ekledi. Gülmesi kahkahaya dönüştü. Bende kahkaha attım. Tabi bu halde insan gibi kahkaha atamıyorum. Sesim baya kısık çıkıyor.

Motora binip ona arkadan sarıldım. Bana kask takmamı söyledi ama ben takmadım. İnat ettim. Kafamı sırtına yaslamak istiyorum.

Dediğim gibi kafamı sırtına gömdüm. Bu hareketimden hemen sonra motoru çalıştırdı. Motoru iyi kullanıyordu.

Elena ve Deniz için planlarım var demiştim.

Neyse iyi okumalar 💕💕

Ev Arkadaşıydık (Girlxgirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin