İçeri geçtiğimiz gibi kendimizi salona attık. Herkes karşımıza otururken babam ve ben ayakta duruyorduk. Birbirimize baktıktan sonra ben söze girdim.
"Kabul etti sayılır. Sadece bizden bir şey istedi." dediğimde Elena "Ne istedi?" diye sordu. Mert "Nasıl bir şey istemiş olabilir ki?" dedi. Sonra Savaş "Para falan mı istedi yoksa?" diye sordu. Akşın en son "Susun da anlatsın." diye kızdı.
Bir süre nefes alıp verdikten sonra "Ablamın düğününe gitmemi istedi. Düzelip düzelmediğimi görmek istediği için de düğünden önceki gün onlarda kalacakmışım." dedim.
Savaş "Nasıl ya?" diye bağırdı. Sonra Mert ayağa kalkıp "Senin suratına bakmadılar ama şimdi nedense seni çağırıyorlar." dedi.
Elena babamızın yanına gidip "Onu o adam ile aynı eve gönderemeyiz." dedi. Annem de "Elena haklı." diyerek ayağa kalktı.
Elimi anlıma dayayıp "Ben size diyorum imza taklit etmeliydik. Şimdi bizi rahat bırakmayacak." dedim.
Onur lafa atlayıp "Düzeldiğini derken ne demek istedin?" diye lafa atladı. Ona dönüp "Beni kız gibi yapabilmişler mi diye görmek istiyor. Eğer gözüne kız gibi girebilirsem imzalayacakmış." dedim.
Akşın yanıma gelip "Peki bu düğün ne zaman?" diye sordu. Cebime tıkıştırdığım zarfı çıkarıp davetiyeyi açtım. Davetiyeye göre 2 hafta sonraydı. Davetiyeyi yere atıp "Sanırım 2 hafta daha evladınız değilim." dedim.
Sonra arkamı dönüp dışarı çıktım. Ağladığımı görmelerini istemiyorum.
Nefesim daralmaya başlayınca bahçede kuytu bir köşeye girdim. Orda oturup hıçkırıklarımı dindirmeye çalışarak ağlamaya başladım.
Cidden niye bunlar benim başıma geliyor? Hayır yani ne yapmış olabilirim ki? Ben sadece eşcinselim, kızlarla sevişiyorum, kızları aldatıp arada bir kandırmışlığım var, alkolüm var, sigaram var, cinsiyetimden memnun değilim, adam öldürmüşlüğü de listeye eklemeliyim artık. Tamam ya hak etmişim. Kabul.
Dayak yediğim ve eskiden baba diye bildiğim adam ile tekrar aynı evde kalacağım. Dayaklarımı zevkle izleyen gerizekalının düğününe katılacağım. Ve annemi göreceğim.
Ayrıca yıllardır görmediğim gerizekalı ve isimlerini hatırlayamadığım akrabalarımı göreceğim. Gerizekalı kuzenlerim ve amcalarım da bunlara dahil.
Ve bir düğün mü? Ben düğünlerden nefret ederim. Hepsinden. Gereksiz. Aşırı abartılı. İnsanların binler harcadığı gereksiz gösteriş. Tamam güzel altın takıyorlar para falan takıyorlar ama diğer şeyler abartı.
Şimdi düzeldiğimi kanıtlamak için elbise giyip makyaj yapmam gerekecek. Of of.
Ben erkek olmak için yaratılmalıydım. Erkek olmalıydım. O zaman her şey yoluna girer miydi?
Ne saçmalıyorum ben? Erkek olsam gerçek ailemi asla bulamazdım. Savaş ve Elena ile tanışamazdım. Arkadaşlarım olmazdı büyük ihtimalle.
Şimdi düşününce iyi ki kız vücudunda doğmuşum, iyi ki babamın dayaklarına rağmen vazgeçmemişim, iyi ki o evden kurtulup Savaş'ın yanına taşınmışım, iyi ki Savaş ile tanıştığım o İzmir gezisine gitmişim, iyi ki okulun ilk günü Elena ile yan yana oturmuşum ve tanışmışız, iyi ki Akşın o gün bir önümüzdeki sıraya geçmiş, iyi ki Mert'in ailesi yıllar önce buraya taşınmışlar, iyi ki Elena o kazayı yapmış yoksa ailem ile tanışamayacaktım.
Sanırım bunlar olmasaydı buralara gelemeyecektim.
Sanırım her kötü şey sonunda iyi bir şey getirmiş.
Sanırım ilk defa kötü şeylere teşekkür edeceğim.
Göz yaşlarım yanaklarımdan tane tane düşerken dudaklarım istemsizce açılıp benim yerime teşekkür etti.
Ayağa kalkıp içeri girdim. Önce tabi yüzümü falan koluma silip ağladığımı en iyi şekilde kapatmaya çalıştım.
İçeri girdiğimde Akşın ve Aziz yoktular. Onur'a diğerleri nerede diye sorduğumda "Geç oldu. Gittiler." dedi.
Onur, Mert, Alp ve Savaş'a bakıp "E siz?" diye sordum. Mert bana sarılıp "Seni hayatta bırakmayız. Tabi Onur bey gidebilir. Anamdan izin aldım." dedi. Onur göz devirip kolumu tutarak "O benim de kankam." dedi ve beni çekiştirdi. Mert beni kendine geri çekip "Hayır benim." dedi. Sonra yine Onur çekip "Hayır ya." dedi.
Elena önüme geçip "Hop. Sakin olun. O hepimize yeter." dedi. Mert ona öldürücü bakışlar atınca ellerini ben masumum dercesine havaya kaldırıp kaçtı. Sahte acı dolu gözler ile "Yapma be." dedim.
Mert tekrar kendisine çekip "Onur sevgilimsin diye bi şey demiyorum ama paralarım." dedi. Onur bir adım atıp "Banane." dedi. Mert de bir adım attığında iyice aralarında sıkıştım.
Tam bu sırada işte Savaş beni kendine çekti ve vücutlarımızı birleştirdi. Yüzümüz birbirine yakınken "Üzgünüm beyler ama o benim sevgilim." dedi ve dudaklarıma hafif bir öpücük bıraktı.
Şu ponçik an babamın öksürmesi ile bozuldu. Alp önümüze geçip sahte öksürük ile giriş yaptıktan sonra "Biz Deniz'i yalnız bırakmak istemiyoruz da. Onun odasına yer yatağı ile hep beraber çöreklensek olur mu?" diye sordu. Annem babama bakıp "Neden onun odasına? Misafir odamız da var çocuklar." dedi.
Onur araya girip "Hep beraber -Deniz'in deyimiyle- 'çok ponçik' olur." dedi.
Babam tam "Hayır." gibi bir şey diyecekken annem "Öyle yapın o zaman. Zaten Deniz'in odası büyük. Hemen bir kaç yer yatağı ile sığarsınız." dedi.
Çok kalabalık değiliz zaten. Savaş benimle yatar. Bu 3 hıyar da yerde yatar artık.
Tam planı kurmuştuk ki babam "Olur mu öyle şey. O kadar da geniş değilim. Çok kalabalıksınız. Siz 3'ünüz misafir odasında uyursunuz. Zaten siz bütün gece uyumayıp salonda durursunuz. Ayrıca Elena size oyun dolabını açsın oyun da oynarsınız." dedi.
Babam ve annem merdivenlerden çıkarken babam son anda "Alkol dolabına kilit koydum. Bir daha kırılırsa ceza vermekten çekinmem. Hadi iyi eğlenceler." dedi.
Onlar gidince Alp'e hepimiz cebimizdeki parayı verdik. Bize bira falan alsın diye. Herkes para kattı işte.
Elena ve Savaş bize çerez tabağı hazırlarken bende oyunları içeri taşımaya çalışıyordum. Onur ve Mert de kanepenin üzerinde öpüşmeye başlamışlardı.
Bunu yapmazsam uyuyamam.
Üstlerine atlayıp "Çok ateşlisiniz. Söndürelim anam." diyip kahkaha attım. Onur koluma vurup "Gerizekalı." dedi. Bende kafasına vurup "Sus lan it." dedim. Göz devirip "İşimiz vardı ama ya." dedi. Sonra koluma tekrar vurdu. Bende dirseğimle vurup "Hem kankamı götürüyorsun hem trip atıyorsun. Piç." dedim.
İkisi de gülüp bana boğarcasına sarıldılar. Ya bunlar bana bu aralar çok sarılıyorlar. Korkmaya başladım ha.
Biliyorum biraz geç geldi.
Kusura bakmayın.
İyi okumalar 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşıydık (Girlxgirl)
Teen FictionHikaye girlxgirl olduğu için okumak istemeyenler okumasın. Boyxboy da var. O yüzden okumak istemiyorsanız hiç başlamayın. Hastanenin koridorunda bana sanki yabancıymışım gibi bakan en yakın arkadaşım derin bir nefes aldı. "Biliyorum." dedi. Anlamadı...