Ev Arkadaşıydık (Girlxgirl)

41

Efsanevi plan günüydü. Ufak bir isyan yapacaktım. Hakan abiyi esir tutarsam bir işe yaramayacaktı. Bundan eminim. O yüzden Elena'yı esir tutacağım. Bu fikrin çoğunluğu bana ait. Nasılda harika zekam var. İkiz olduğumuz için o da öyle.

Şu an kendine yaralı makyajı yapıyor. Ona zarar vermişim gibi göstermek için. Yani bunun amacı 'Ben kardeşime zarar verdim size mi zarar veremeyeceğim?' demek. Ki zarar veririm. Gerekirse öldürürüm.

Birbirimiz ile konuşamıyor olmamız kötüydü. Hareketler ile konuşmaya çalışıyorduk. Yani fazla zorlanıyoruz. Keşke sağır dili edebiyatımı tamamlasaydım. Ben bu el işareti derslerine öyle söylerim. Asla dalga geçmek amaçlı değil.

Saatin 2 olmasına 3 dakika vardı. Saat 2 için anlaşmıştık. Mert'im. Savaş'ım. Nasılda özledim onları.

Heyecan bütün bedenimizi kaplarken saat 2 olmuştu. Elena güya yaralanmış bir şekilde kapıya vurup "Yardım edin!" diye bağırdı. Peşinden gidip elimdeki tereyağı bıçağını boynuna koyup "Sana susmanı söylemiştim!" diye bağırdım. Efsane Hollywoodçuyum.

Kapı açılınca içeri Hakan abi ve diğer koruma geldi. Ellerinde silah vardı. Hakan abi "Bırak kızı!" diye bağırdı. Diğer adam da telsize "Acil durum. Kız 2 Kız 1'e. Acil destek." dedi.

Taktıkları isimlere bak amına koyayım. Kız 1 ve Kız 2. Çok saçma. Hayır yani biz size koruma 5 ve 6 diyor muyuz?

Derin bir nefes alıp "Uzak durun yoksa daha fazla zarar veririm." dedim. Hakan abi silahını yere bırakıp "Tamam. Sakin ol. Ona zarar vermek istemezsin." dedi. Diğer adam Hakan abiye "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi. Hakan abi "Eğer kıza zarar gelirse patron hepimizi kurşuna dizer." dedi. Diğer adam da silahını yere bıraktı.

"Silahlarınızı buraya gönderin!" diye bağırdım. Bir süre birbirlerine bakıp silahlarını bana sürüklediler.

Silahı yavaşça alıp bu diğer adamı vurmayı planlıyordum. Peki ben buna hazır mıydım? Daha önce çok fazla kişiye zarar verdim ama birini vurmak? Bıçakladıklarım olmuştu ama ölüp ölmediklerini bilmiyordum.

"Aman banane ya." diyip adamı vurdum. Birini öldürmek bu kadar zor değil ki. Kolay bir şey aslında. Yani bana kolay işte.

Hakan abi ve Elena bana şok olmuş bir şekilde bakıyordu. Omuz silkip elimdeki şırıngaları gösterdim. "Daha işimiz bitmedi." dedikten sonra odadan çıktım. Bu adamı öldürdüysem Naylonu da öldürürüm. Kork benden Naylon kafalı orospu çocuğu.

Elena koşarak yanıma geldi. Hakan abi önceden kameraları Onur ile halletmişti. Elena'nın boynuna bıçağı dayayıp arkasına geçtim. Hakan abi bizi takip edecekti.

Köşeden dönünce karşımıza 2 kişi çıktı. Birini vuracak vaktim olmuştu ama diğeri üzerime atladı. Beni kollarının arasına hapsetmeye çalıştı ama ben kaçıp sırtına doğru hareket ettim. Elimdeki şırıngalardan birini boynuna yaptım. Bağımlısı olan insan bile buna zor dayanırdı. Yani bir anda ve biraz fazlaydı.

Adam yere yığılıp boynunu tutmaya başladı. Ben ağır demiştim. Ölür büyük ihtimalle.

Yukarı Semih'in odasına çıktık. Yolda 3 kişiyi daha hallettik. Hepsini şırıngayla. Beni vurabilirlerdi ama Elena'yı vuramazlardı. İşte bu benim artım oluyor. Çünkü Elena'ya bir şey olmasını istemiyorum. Ölümüm pahasına da olsa onu buradan çıkaracağım.

Semih denen şerefsizin odasının önünde duran 2 korumayı vurup içeri daldık. Semih silahı anında bana doğrulttu.

Onu vurmak istiyorum. Acı çektirmek istiyorum. Gebersin istiyorum. Ölsün istiyorum. Yanıp kül olsun istiyorum. Nefes alamasın istiyorum.

Silahı Elena'nın kafasına doğru tuttum. Sonra ona "Bizi bırakmazsan onu vururum." dedim. Kahkaha atıp "Sen birisini vurabilir misin ki?" dedi. Bende kahkaha atıp "Kapıdaki korumaları nasıl geçtiğimi düşündün ki?" dedim. Kahkahası bir anda soldu.

İşte şimdi zamanı. Onu vurmak için boş alan yaratmalıyım. Boş alan. Boş alan. Düşün. Düşün.

Elena bana vurur gibi yapıp benden kaçarak Semih'in üzerine atladı. Semih yere düştüğünde silahı da düştü.

Silahı düşürmesinden faydalanarak silahı ona doğrulttum. Elena'yı üzerinden kaldırırken elime tekme attı ve silahı yerden aldı. Silah elimden düştü. Semih bana arkadan sarılarak kendi elindeki silahı karnıma doğru tuttu.

Sonrası.

Sonrası biraz bulanık.

Elena'ya bakıp "Özür dilerim. Herkese onları sevdiğimi söyle." dedikten sonra karnıma dayalı olan silahı Semih'in elinin üzerinden kendimi vurdum. Bu kadar yakından kurşun benim bedenimi delip geçti. Ve tabi Semih de vuruldu.

Sonra karnımdaki acı vücuduma yayıldı. Yere yığılırken Semih de yığıldı. Elena şok olmuş bir şekilde yanıma çöktü.

Sonra -tahminimce- Hakan abi beni sırtına alıp arabaya bindirdi. Sonra o arabadan inip ambulans olduğunu düşündüğüm şeye bindik. Daha öncede ambulansa binmiştim.

Mert ve Savaş'ın seslerini duyuyordum. Hayal mi ediyorum yoksa cidden buradalar mı?

Zor bela gözlerimi açtığımda Savaş, Mert'e sarılmış ağlıyordu.

Neden hâlâ bayılmadım ben? Şimdiye kadar bayılmış olmalıydım. Tabi ya ilaç şeysi. Bu ilaç bizi dayanıklı yapıyordu. Ya hadi ilacını yaptın. Niye çocuklarda deniyorsun? Bunu o saçma isimli herife sormak istiyorum. Bok mu vardı?

Dur lan aslında kötü bir şey yapmamış. Eğer dayanıklı olmasaydım ben şimdiye ölmüştüm.

Ama kardeşimden ve gerçek anne-babamdan ayırdı. Bunu da unutmamak lazım. Orospu çocuğu.

Ya başka aileye çocuk vermek nedir ya? Türk filmi mi bu? Amına kodumun çocuğu. Mutlu musun şimdi? Hayır yani götün arşa erdi mi bunu yapınca?

Ne yazacağımla ilgili en ufak bir fikrim bile yok.

Az önce mr'dan çıktım.

Yoksa daha erken atacaktım.

Özür dilerim gençler.

İyi okumalar 💕