-1 ay sonra-
Medyada Tuna var (yeni karakter)
Smut içerir okumak istemeyenler için smut'ın başına* bu işareti koyacağım.Elena ve Akşın ile iyice kanka olduk. Akşın benim gibi resim yapıyordu. Resim yaptığımı ona söylememiştim. Hiç konusu geçmemişti. Yanında da hiç resim yapmıyordum çünkü kalabalık ortamda yapamıyorum.
Akşın resim yarışmasına hazırlanıyordu. Erhan hocanın okulda olmaması biraz dezavantaj.
Erhan hoca resim hocasıydı ve benim en sevdiğim hocaydı. O olmadan atölyeye giremediğimiz için ikimiz de zorlanıyorduk. Ben dedim ama Erhan hocaya anahtar yaptırayım siz yokken asistanınız gibi kurs yaparım öğrenciler zorlanmaz dedim ama dinletemedim ki.
Elena sanki hayattan nefret ediyormuş gibiydi. Hiç gülümsemiyor ve ders dinlemiyordu. Uykusuzluktan ölmek üzere duruyordu. Belki de ağladığındandır. Herkes soruyor ama kimseye cevap vermiyor ki. Depresyonda gibiydi ve depresyonda olan insanların intihar riski olduğu için korkuyordum. Umarım kendine bir şey yapmaz.
Cam kenarında arka taraflarda oturan sarışın, mavi gözlü bir kızla bakışıyordum. Çok güzel kızdı. Yanındaki kumral kız bana öldürücü bakışlar atıyordu. Homofobik olduğuna adım kadar eminim.
Edebiyat dersinin bitmesine az kalmıştı. En sevdiğim ders ama şu an bitmesini istiyorum çünkü bitmezse altıma işeyeceğim. Zor tutuyorum amına koyayım.
Savaş uyuyordu. Onunla gidecektim tuvalete ama uyandırmaya kıyamadım. Bir aydır cam kenarındaki sarışınla bakışmama rağmen nerdeyse her gece Savaş'la uyuyordum. Bazen ben onun yatağına kıvrılıyorum bazen de o benim yatağıma geliyordu. Neden uyuyamıyoruz biz de bilmiyoruz ama beraber uyumak iyi geliyor. Sanırım bu kız bana iyi geliyor.
Zil çalınca direkt tuvalete girdim ama benden önce bir kız girdi. Ya gözünü seveyim erken çık işiycem şimdi altıma.
Arkamda sırada birisi vardı ama normalden yakın duruyordu. İyice dibime girip "Sahnenin arkasına gel." dedi. Arkamı döndüğümde o sarışının olduğunu gördüm. Koşar adım çıktı tuvaletten.
Tuvalete girip çıktım. Normalde umursamazdım, gitmezdim ama bu sarışınla eğlenceli bir şeyler yapabilirim gibi.
Ellerimi yıkayıp kravatımı düzelttim. İlk haftadan sonra eski okul giysilerine döndük. İsteyen etek isteyen pantolon giyiyordu. Beyaz gömlek ve koyu mavi-kırmızı kravat. Etekler kravatla aynı renkleri taşıyordu. Pantolonda koyu mavi ve kırmızı iple dikilmiş iğrenç bir pantolondu.
Spor salonundan içeri girince kimsenin olmaması beni rahatlattı. Salonun sonunda sahne vardı. Sahnenin arkasına girince sarışını gördüm. Kapıdan içeri girdikten sonra hemen kapattım ve sarışının yanına gittim. "Bir şey mi oldu Tuna?" dediğimde üzerime hızlıca gelip kravatımdan tutup beni kendine çekti.
*
Beni duvara yaslayıp dudağımı ısırarak öpmeye başladı. Elimle kalçasını kavradım. Ağzıma küçük bir inleme bıraktı. Kadında en sevdiğim bölüm kalçaydı. Öpüşürken gülümsedi. Güzelliğine tekrar hayran kaldım.
İyice içime gömülürken zil çaldı. Benden ayrılıp dudağını büzdü. Onu belinden tutup kendime çektim. "Ders resim. Erhan hoca daha gelmedi. Geç kalsak ölmeyiz." diyince gülümseyip beni tekrar öptü. Yakamdan tutuyordu öperken.
Sandalyeye oturmuştum ve Tuna kucağımda sürtünüyordu. O sürtünürken kendimden geçiyordum. Şu an boğazını emmemek için direniyorum çünkü iz kalırsa anlaşılır. Yanındaki benden nefret eden kız fark ederse başımıza iş açılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşıydık (Girlxgirl)
Novela JuvenilHikaye girlxgirl olduğu için okumak istemeyenler okumasın. Boyxboy da var. O yüzden okumak istemiyorsanız hiç başlamayın. Hastanenin koridorunda bana sanki yabancıymışım gibi bakan en yakın arkadaşım derin bir nefes aldı. "Biliyorum." dedi. Anlamadı...