Yatağa yatıp onu kendime çektim. Kaşık şekli istiyordum ama o şekilde değil de bana dönük şekilde duruyordu. Olsun bu şekilde güzel.
Uyumak istemiyordum. Onun tadına doymak istiyordum. Tabi daha yapamazdık. O daha önce hep erkeklerle sevgili olup sevişmişti. Belki sevişmedi diyebilirsiniz. Ama ben biliyorum. Hemen belirtilerimi şey edeyim size.
3 kanıtım var. Bir kere eve geldiğimde yanlışlıkla basmıştım. Neyse o konuya girmeyelim. Ya da girelim.
Şimdi bir aralar bir erkek arkadaşı vardı. İşten benden önce çıktı. Ben geç saatlerde falan çıktım. Sigara içe içe eve girdim. Eve girdiğimde kanepenin üstünde erkek arkadaşı. Üstünde bir şey yok. Çıplak.
He işte sonra bir yaklaştım Savaş adamın altında çıplak. Bildiğiniz sevişiyorlar. Hem de en sevdiğim kanepede. Sonra ben odama kaçtım. Şimdi onları bölmeyeyim diye. Şimdi olsa o çocuk ölürdü.
Bir kere de hamilelik testi yapmıştı.
Ha bir de aids testi yaptırmaya gitmiştik. Beraber yaptırdık ve ikimizde negatif çıktık. Bir ara yine gidip yaptırmamız lazım. Ne olur ne olmaz.
Bir anda üzerime çıkıp kucağıma oturdu. Tabi dikkatli bir şekilde. Saçını geriye doğru yatırıp dudağıma saldırdı.
Anlaşılan tek özleyen ben değilim. Bu hoşuma gitti.
Öpücüklerimiz derinleşirken nefes almak için biraz geri çekildi. O sırada üstündekini çıkardı. Mor sütyenini giymişti ve anlaşılan kilo vermişti.
Ben eve taşınırken pek görüşememiştik ve ben onu kilo verdiğini fark edememiştim. Ayrıca saçları biraz koyulaşmış. Boyamamış ama koyulaşmış.
Kucağımda hareket edince bu sürtünmemize yol açmıştı. Bu yüzden dudağımı ısırdım.
Onu altıma almak istiyordum ama yara yerlerim şu an bile acıyordu. Yer değiştirmeye kalkarsam kanama yapardı. Dişimi sıkmalıyım. Zaten sevişecek değiliz.
Kendini tamamıyla üzerime bıraktı. Boynumu talan ediyordu. Aktif olan ben şu an pasif olup altında inlemelerimi tutmaya çalışıyordum. Lakin evde annem ve babam vardı. İnlememeliyim.
Savaş üzerimde biraz yükselip benim tişörtümü çıkardı. Yaralarıma değmemeye çalışarak vücudumu öpüyordu. Bu yaradan bir tane de arkada vardı. Kurşun vücudumu delip geçmişti.
Elini omuzlarıma koyup kendini iyice kucağıma yerleştirdi. Bana sürtünürken inlemelerimi tutmaya çalışıyordum. Tabi başaramadım. Artık en son elimin tersini ısırmaya başlamıştım.
Kendine gelip onu durdurdum. Buna hazır olmadığını biliyordum. Benden iğrenecekti. Tabi bunu ona söyleyemem.
Bahane olarak "İki yaram da çok acıdı. Devam edersek kanayacak." dedim. Üzerimden kalkıp yanıma yattı. Onu kendime çekip hafifçe sarıldım.
Yalan sayılmazdı. Eğer sevişseydik net yaralarımdan biri kanardı.
Biraz hareket edince çarşaftaki kanı gördük. Savaş hızla kalktı. Terlemiş bir şekilde kolundan tuttum. Görüşüm bulanıklaşırken sadece "Savaş." diyebildim.
----
Uyandığımda salondaydım ve babam bana pansuman yapıyordu.
Yüz üstü yatmaktan yüzüm uyuşmuştu. Hareket edince babam "Kıpırdama. Daha yeni diktim." dedi. Sırtımı dikmişler.
"Ya baba lütfen kalkayım. Yüzüm uyuşmuş yüz üstü yatmaktan." diye yakındım. Babam tabi ki "Hayır." dedi.
Bir süre sonra kaldırıp oturtturdular. Resmen evde anestezi yapmış lan. Narkoz da vereydin bari.
Ayağa kalktım. Ben ayağa kalkınca annem "Nereye?" dedi. Savaş'ın elinden tutup "E uyuyalım hadi. Yarın bir orospu çocuğu göreceğiz ya. Biraz uyumamız lazım." dedim. Babam hafif bir sinirle "Küfür etmeni pek desteklemiyoruz." dedi.
Yani diyor ki bir daha küfür edersen ebeni sikerim. Ya da ceza falan.
Savaş'ı peşime takıp "Geç oldu. Yarın işimiz var. Dinlenin çünkü yarın çok zor olacak. Bundan eminim. Sinir krizine girmemek için biraz yoga falan yapın." dedim.
Sonunu neden dalgaya vurdum? Çünkü. Ben de bilmiyorum ya. Niye öyle şeyler söyledim ben şimdi?
Yukarı çıktığımızda direkt odaya girdik. Canım hâlâ acıyordu.
Kapıyı kapatır kapatmaz Savaş kendini yere sırt üstü bırakıp kahkaha atmaya başladı.
Ona ne olduğunu sorduğum da "Yoga yapın." dedi ve tekrar kahkahaya boğuldu. Harbiden ben niye yoga yapın dedim?
Gülmemek için direniyordum çünkü gülerken canım yanıyordu.
Savaş yerden kalkıp kendini yatağa attı. Ben de gidip yanına uzandım. Bu sefer masumca elini tuttum. Gerçekten onunla sevişmek istemiyordum. Yani henüz.
Beni tahrik ediyor. Ona bakmak hoşuma gidiyor. Kalçasına ya da göğüslerine baktığımda üzerine atlamak isteği doğuyor içime. Yalan değil. Ama. Sanki. O bunu yaptığımız zaman ben ona yetersiz gelecekmişim gibi. Daha fazlasını isterse bunu ona veremem. Maalesef benim çüküm yok. Savaş biseksüel olsa her şey daha kolay olurdu ama o heteroseksüel. Benimle birlikte olması bile çok saçma. Yani anlarsınız işte. Şimdiye kadar hep erkekler ile çıktı ve ben kahretsin ki kızım. Elimden bir şey gelmiyor.
Asla onun için gidip takma penis alacak falan değilim. Kendimi ne olursa olsun -Savaş için olsa bile- değiştirmem. O kadar da gurursuz değilim yani.
Ona yavaşça arkamı döndüm. Bana arkadan sarılıp elini elimin üzerine koydu. Küçük kaşık bu sefer ben olmuştum ve bu hoşuma gitmişti.
Yarın olabilecek her türlü senaryoyu düşüncelerimden ne kadar uzaklaştırmak istesem de başaramayarak kendimi Savaş'ın kollarında uykuya bıraktım.
Biraz geç geldi biliyorum.
Kusura bakmayın.
İyi okumalar 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşıydık (Girlxgirl)
Roman pour AdolescentsHikaye girlxgirl olduğu için okumak istemeyenler okumasın. Boyxboy da var. O yüzden okumak istemiyorsanız hiç başlamayın. Hastanenin koridorunda bana sanki yabancıymışım gibi bakan en yakın arkadaşım derin bir nefes aldı. "Biliyorum." dedi. Anlamadı...