Kapıyı hafifçe itip içeri girdim. Annemin suratındaki şaşkınlık beni görünce iki katına çıkmıştı. Pelerinli kız oturduğu yerden kalktı. Yüzünde kenarları aşınmış mavi bir maske vardı. Düz saçları omzundan aşağı dökülüyordu.
Hızlı hareketlerle bana yaklaşıyordu. Kendimi onunla yüzleşmeye hazırlayıp kapının önüne dikildim. Geçmesine izin veremezdim. Bana açıklama yapmak zorundaydı ama bu onun umrunda değildi.
Sol koluyla canımı incitmemeye çalışarak hafifçe beni itti ve dışarı çıktı. Neden bana bu kadar nazik davranıyordu? Anlayamıyordum.
Düşüncelerimden sıyrılıp düştüğüm yerden kalktım. Annem endişeyle bana bakarken koşarak pelerinli kızın peşinden gittim.
Gözlerim kalabalığın içinde onu arıyordu. İnsanlara çarparak hızla ilerliyordum. Tam onu bulduğum an yangın butonunun camını kırarak alarmı çalıştırdı. Bu kız sandığımdan daha zekiydi. Hatta dahi bile sayılabilirdi. İzini kaybettirebilmek için alarmı çalıştırıp odalardaki bütün insanları koridora çıkarmak yalnızca onun gibi birinin aklına gelebilirdi.
Gözlerimle bir süre daha onu takip ettim. Koridordaki kalabalık iyice artmıştı. Hastalar, refakatçiler, hemşireler, doktorlar herkes gerçekten yangın var sandığından dışarı çıkmak için adeta birbirini eziyordu. Bu izdihamda onu daha fazla takip edemeyeceğim açıktı. Bir süre sonra onu gözden kaybettim.
Yine pelerinli kızı kaçırdığım için kendime lanet okuyarak insanlarla birlikte dışarı çıktım. Annem yanıma geldi. Endişeyle beni izliyordu. Elini omzuma koydu.
"Anne, o kız kim?"
"Emma sana bir saat sonra gel demiştim."
"Anne şimdi bunu bırak. O kız kim?"
"Neden ısrarla onu soruyorsun?"
"Çünkü önceki gün bizim bodrumdaydı. Yüzünü göremeden kaçtı."
"Kızım hayal görüyorsun. Bu imkansız. O kız ünlü biri bu yüzden tanınmak istemiyor. Gizlice bana gelmesinin sebebi bu."
"Anne ünlü olabilir. Sence bu mantıklı mı? Bana görünmemek için yangın alarmını çalıştırdı. Bu kadar yaygara sırf bunun için miydi?"
"Sen biraz dinlenmelisin. Sinirlerin bozulmuş."
"Bana yalan söylüyorsun? Şimdilik bu konuyu kapatalım ama daha sonra bana gerçeği anlatacaksın."
"Sakin ol tatlım. Şimdi eve gidelim. Zaten ortalık karıştı."
Cevap vermeden arabaya bindim. Sinirlendiğimde konuşmak istesemde konuşamazdım. Bu yüzden çoğu zaman haksızlığa uğradığımda sesimi çıkaramıyordum. Annem beni tanıdığı için sessizliğimin sebebini anlayabiliyordu.
Yol boyunca kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Eve vardığımızda sinir duygusundan arınmıştım. Ama merak benliğimi ele geçirmişti. Aklımın içinde sürekli o kızın kim olduğu dönüyordu.
Annem kapıyı açtı. Babama selam vermeden yukarı çıktım. Hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Şu an yapabileceğim tek şey uyumaktı. Kıyafetlerimi değiştirmedim. Yalnızca ceketimi çıkardım. Kapımı kilitleyip yatağıma girdim. Kimsenin beni rahatsız etmesini istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN İZ
Vampirosİkimizde yerdeydik. Gözleri gözlerime değdiğinde kalbimde tarifi zor bir acı hissettim. Dudakları hüzünle burkuldu. Tüm bedenim zangır zangır titriyordu. Lucas'ın gözünden damlayan göz yaşı yanağından burnuna süzülerek diğer yanağından yere damladı...