Gözlerimi açmıştım. Herşey bulanıktı. Hayal mi? Gerçek mi? Anlayamıyordum.
Kafamdan aşağı akan suların arasından yeni tanıştığım Kyle'ı seçebiliyordum.
Elindeki duş fıskiyesini başıma tutuyordu. Kendimi toparlamaya çalışarak elini ittim.
"Sen ne yapıyorsun?"
"Emma sakin ol. Ateşin çok yüksek. O yüzden seni duşa girdirdim."
Demek gördüklerim ateşin etkisiyle olmuştu ama herşey çok gerçekçiydi. O kadar korkmuştum ki korkumu anlatmaya bildiğim hiçbir sözcük yetmezdi. Ağlamaya başladım.
"Kyle bu kadarı yeterli. Lütfen yalnız kalabilir miyim?"
Sular saçlarımdan sızarken hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ediyordum.
"Tamam Emma. Ben çıkıyorum. Yatağın üzerinde kıyafetler var. Üzerindekiler ıslandı. Değiştirirsin." dedi ve banyodan çıktı.
O çıkar çıkmaz öfkeyle bağırdım. Ellerimi defalarca küvetteki suya vurdum.
"Yeter. Buna daha fazla dayanamayacağım. Ethan neden gelmiyorsun? Beni neden kurtarmıyorsun? Kendimi kaybettim. Kimim ben? Artık bu soruya bile cevap veremiyorum."
Başımı banyonun soğuk duvaranı yasladım ve devam ettim.
"Seni çok özledim. Her şeyden çok..."
Kyle'ın bıraktığı fıskiyeyi kaldırıp yüzümü yıkadım. O esnada Ethan'la kamptaki halimiz aklıma geldi. Şelalenin üzerinden atladığımız zamanlar... Sonra suyun kenarındaki tartışmamız. Ona kızmayı bile özlemiştim. Yangından beni ve Chris'i kurtarışı hala aklımda.
Elimi yanağımda dolaştırdım. O nazik elleriyle yüzümdeki isleri sildiğinde her şeye rağmen kendimi güvende hissetmiştim.
Üstelik onu en son görüşümde bana kırgındı. Hastaneye Chris'in yanına gittiğimde onu bütün hayal kırıklığıyla baş başa bırakmıştım.
"Ethan, Chris sizi çok seviyorum ama yalvarırım sesimi duyun! Çünkü dayanmaya gücüm kakmadı."
Yüzüme akan sular bile gözyaşlarımın sıcaklığını dindirmiyordu.
Kapı açıldı. Düşüncelerim bölündü.
Rex içeri girmişti. Kyle kapıyı aralıklı bırakmış olmalıydı. Rex yanıma geldi. Başını bana uzattı.
Sanki beni teselli etmek istiyordu. Rex'in başını okşadım. Başımı onun başına yasladım.
Hala ağlıyordum.
"Rex acaba bir gün evime gidip mutlu olabilecek miyim?" Rex'in başındaki elimi çektim. Kolumu kıpırdatmaya halim yoktu.Ateşim o kadar yüksekti ki sıcak suda üşüyordum. Demek ki Lucas bir kabustu. Bu beni bir nebze rahatlattı. Yine de kendimi hiç iyi hissetmiyordum.
"Rex ben kendimden nefret ediyorum. Çevremdeki insanları üzmekten başka hiçbir şey yapmıyorum. Durumları düzeltmek için elimden hiçbir şey gelmiyor. Annem, babam, Chris, Ethan hepsi üzüntüden kahrolmuştur. Ya Daniel? Belkide benim yüzümden iyi bir insan öldü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN İZ
Vampirosİkimizde yerdeydik. Gözleri gözlerime değdiğinde kalbimde tarifi zor bir acı hissettim. Dudakları hüzünle burkuldu. Tüm bedenim zangır zangır titriyordu. Lucas'ın gözünden damlayan göz yaşı yanağından burnuna süzülerek diğer yanağından yere damladı...