PARADİSE 39

128 13 0
                                    

<MİN YOONGİ(SUGA) >

Yun Hee'ye sarılabilmek, kokusuyla ciğerlerimi doldurmak. Allahım öyle güzel vanilya kokuyordu ki. Birbirimize sarılarak ne kadar durduk bilmiyorum ama Jimin'in koşarak bize bağırmasıyla;

Jimin:"Hyung, hyung.. Ahh pardon ben bölmek istememiştim ama çok önemli bir şey var." dediğinde birbirimizden ayrılmıştık.

"Ne var Jimin!"

Jimin:"Ayrıldınız mı? Döneyim mi arkamı?"

Yun Hee:"Saçmalama Jimin de yüzünü dön artık."

Jimin:"Acaba dışarıda ki sesleri duymuyor musunuz? ARMY'ler yurdu yıkacak neredeyse siz ikiniz hala burada sarmaş dolaş..." dediğinde dikkat kesilip biraz etrafta ki sesleri dinlemiştim. Gerçekten dışarıdan bağırma sesleri geliyordu.

"Ne oluyor? Neden bizim yurdun önündeler?"

Jimin:"Haberler yüzünden. Dedikodular git gide boyut atlıyor. Kızların üyelerle ilişkisini sevgili olarak yayınlamaya başlamışlar.

Yun Hee:" Ne!!! Sevgili mi? Delirmiş olmalılar?"

Jimin:" Bence de delirmişler. Young içeride hala şaşkın şaşkın televizyona bakıyor. Güvenlikte beni arayınca sizi haber vermeye geldim ama siz maşallah..."

"Kes gevezeliği Jimin diğer üyelere haber verdin mi? Yurda nasıl girecekler?"

Jimin:"Hayır ilk size haber verdim. Diğerlerini aramalıyız. Yurda girerken sıkıntı yaşayabilirler."  dediğinde hızla içeri girip tek tek diğer üyeleri aramaya başlamıştık. En sonunda menajerimiz aradığında diğer üyelerin şu an yurda gelmelerinin tehlikeli olduğunu onlar için güvenli bir otel ayarladığını ve bizim bahçeye dahi çıkmamamızı söyledi.

Hepimiz telaş içindeydik. Kızların kendini suçlu hissettiği aşikardı bu durum Jimin ve beni daha da geriyordu. Beş dakikada bir güvenliği arayıp durum hakkında bilgi alıyorduk. Aldığımız bilgilere göre dışarıdaki kalabalığın sayısı git gide artıyordu. Başta uğultu şeklinde gelen sesler artık daha net şeklide duyulmaya başlamıştı.

Hemen hemen her haber kanalda, sosyal medyada grup hakkında yalan haberler yayımlanıyordu. Dayanamayıp en sonunda Bang PD nimi aramıştım.

"PD nim ne zaman açıklama yapmayı düşünüyorsunuz. Bu durum herkesi içinden çıkılmaz bir duruma sokmaya başladı."

PD nim:"Suga şu anda toplantı yapıyoruz. Ne yapmamız, nasıl bir açıklama yapmamız gerektiğini konuşuyoruz. Kararı verdikten sonra hepinize bildireceğim eğer onaylarsanız ona göre hareket edeceğiz."

"Lütfen biraz hızlı karar verin. Yurtta durumlar pek iyi değil çünkü." dedikten sonra telefonu kapatıp hızla ayağa kalkmıştım.

Televizyonu kapatıp, herkesin elinden telefonları alarak masaya bırakmıştım. Haberleri izledikçe ve okudukça moralimiz daha çok bozuluyordu. Hemen CD çaların yanına gidip yeni albümü koymuştum ve sesi en sona getirmiştim. Dışarıda ki sesleri duymamamız hepimiz için daha iyi olurdu.

Jimin ne yapmaya çalıştığımı anlamıştı hızla yerinden kalkıp kızları da ellerinden tutarak kaldırmıştı ve dans etmeye başlamıştı. Kızların moralleri bozuk olduğu için başta ayak uydurmamışlardı ama Jimin ve ben durmayıp dans etmeye devam etmiştik onlardan bir süre sonra bizimle birlikte gülerek dans etmeye başlamışlardı.

Kaç saattir salonda deliler gibi dans ediyoruz bilmiyorum ama hemen hemen üç albümde dans etmiştik. Hepimiz acıkmış ve terlemiştik. Jimin ve ben kızlara bizim odalarımızda duş alabileceklerini söylemiştik ama yanlarından yedek kıyafet olmadıkları için bizimkilerden kullanacaklardı.

Kızlar duş alırken Jimin ve ben mutfağa geçmiştik ama yurtta yemekleri biz yapmadığımız için ikimizde bir süre aval aval birbirimize bakmıştık. Daha yapılabilecek en basit şeyi seçip paket ramenlerden yapmak için ısıtıcıya su koymuştuk. Bu esnada Young gelmişti ama Yun Hee daha inmemişti. Biraz daha beklediğimiz de hala gelmemişti. Daha tam iyileşmediği için telaş yapmaya başlamıştım.

Yukarı çıkıp odanın önünde bir iki kere kapıya tıklatmıştım. İçeriden gel sesi geldiğinde biraz olsun rahatlayarak hızla içeri dalmıştım. Yun Hee o kısa saçlarını kurutmaya çalışıyordu.

"Nerede kaldın merak ettik. İyi misin?"

Yun Hee:"İyiyim bir sorun yok. Neden merak ettiniz ki?"

"Young aşağı ineli neredeyse yarım saat oluyor sen inmeyince merak ettik." dedikten sonra elindeki havluyu alıp saçlarını ben kurutmaya başlamıştım. Yun Hee şaşkın şaşkın bana bakarken konuşmaya başlamıştım.

"Vanilya kokunu ne kadar sevsem de kendi kokum senin teninde bir başka güzel olmuş..." 


İlk Yayın Tarihi: 21.09.2018

!DÜZENLENDİ!

Geciken Huzur (MİN YOONGİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin