<YASEMİN(YUN HEE) >
Bang PD nim ve menajerleri gittikten sonra hep birlikte sevgi sarılması yapmıştık. Üyeler bizi artık kardeşleri olarak görüyorlardı. Onlar için bir hayranlarından öte olmak çok güzel bir duyguydu.
Hobi oppa, Tae ve Jin oppa eşyalarımızı almak için evden ayrılmışlardı. Kookie ve Nam Joon oppa ise kafeden izin almak için çıkmıştı. Jimin ve Yoongi ise bizim yanımızda kalmışlardı. Neden ikisi kaldı bilmiyorum ama sürekli ikisi de bıyık altından gülümsüyorlardı. Gülce ile ne yapmaya çalıştıklarına anlam verememiştik.
Salonda otururken sıkıldığım için biraz mutfağa gitmeye karar vermiştim. Mutfağa geldiğimde bir bardak su alarak bahçe kapısının önünde dikilmeye başlamıştım. Ben dışarıyı izlerken bir anda kar atıştırmaya başlamıştı. Heyecanla dışarı çıkarak çimlerin üstünde başımı gök yüzüne kaldırmış yağan karın altında etrafımda dönüyordum.
Ne kadar süredir dışarıdaydım bilmiyorum ama ellerim, ayaklarım buz tutmuştu ama şu an içeri girmek istemiyordum. Avuç içime düşerek eriyen kar taneleri beni şu an gereğinden fazla mutlu ediyordu.
Olduğum yerde dizilerimi kırarak yere çökmüştüm. Daha sonra ise üzerime gölge olan şey ile direk başımı o yöne çevrilmiştim.
Yoongi:"Deli misin? Bu havada incecik giysiler ile dışarı mı çıktın." diyerek ellerimi tutmuştu. Ben ise sadece ne yaptığını izliyordum.
Yoongi:"Buz tutmuşsun Yasemin kalk şuradan."
"İyiyim Yoongi. Hem şu şemsiyeyi üstümden çeker misin? Karın yağışı bana huzur veriyor."
Yoongi:"Acaba o günde bu yüzden mi şemsiyen yoktu yanında?"
"Hangi gün?"
Yoongi:"Boş ver. Sen burada dur o zaman da ceketini, atkını, şapkanı alıp geleyim."
"Eldivenlerimi de unutma o zaman olur mu."
Yoongi:"Onlara ihtiyacın olmayacak." dedikten sonra koşarak içeri girmişti. Aradan iki dakika geçmeden hemen gelmişti. Ceketimi bana özenle giydirdikten sonra atkımı ve şapka mı takmıştı. Ellerimi ceketimin cebini sokacağım sırada tam önüme gelip iki elimi de tutarak konuşmaya başlamıştı.
Yoongi:"Onları ben ısıtacağım."
"Ne demek ben ısıtacağım."
Yoongi:"İşte böyle." diyerek ellerime nefesini üflemeye başlamıştı daha sonra ise ellerimizi ayırmadan kendi cebine sokmuştu bu hareketi beni ona daha çok yaklaştırmıştı.
Şu an o kadar yakındık ki sarhoş edici kokusunu çok net duyabiliyordum.
Yoongi:" Eğer hala üşüyorsan girebiliriz. Hasta olmanı istemem."
"Hayır şu an çok iyiyim."
Yoongi:"Gözlerime hiç bu kadar uzun bakmamıştın."
"Ama sen hep bana böyle anlamlı bakıyordun. Bana kızdığında da, kırdığında da, mutlu ettiğinde de."
Yoongi:"Nasıl bakıyorum ki?"
"Sanki başka bir varlıkmışım gibi. Çok değişik. Diğerlerine karşı böyle baktığını hiç görmedim ama bana başka türlü baktığını da görmedim." dedikten sonra bana yaklaşmaya başlamıştı. Allahım heyecandan kalbim yerinden çıkacaktı. Neden bu kadar heyecanlanmıştım ki?
Başını bana biraz daha yaklaştırıp dudaklarını alnıma bastırmıştı. Allahım dudakları o kadar sıcak ki o sıcaklık beni eritmeye yetecekti resmen. İstem dışı gözlerim kapanmıştı. Dudaklarını alnımda ayırdığında hala gözlerimi açamamıştım. Ama o konuşmaya başlamıştı.
Yoongi:"Ateşin yokmuş. O kadar kırmızıydın ki ateşin çıktı sandım." dediğinde gözlerimi açmadan cevap vermiştim ona.
"Soğuktan dolayı..." demiştim kısık bir sesle ve başımı yavaşça göğsüne koymuştum. Ne tepki verirdi bilmiyorum ama şu an bunu yapmak istemiştim. O ciğerlerimi yakan kokuyu daha derinden duymak, sıcaklığını tamamen hissetmek istemiştim. Eminin bu hareketim onu çok şaşırmıştı ama şu an umrumda değildi.
Ellerimi tutan ellerini cebinde çıkarıp belime sardığında daha farklı bir tepki verecek diye korkmuştum. Çenesini başımın üstüne koyup kısık sesle konuşmuştu.
Yoongi:"Bu vanilya kokusu aşka sebebiyet veriyor...."
İlk Yayın Tarihi: 20.09.2018
!DÜZENLENDİ!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geciken Huzur (MİN YOONGİ)
Fiksi PenggemarDüşle, hayatının sonuna dek varlığın için orada olacağım Düşle, nerede olursan ol dünya hoşgörülü olacak Düşle, tüm zorluklardan sonra tamamen çiçek açacaksın Düşle, başlangıçların gösterişsiz gözükse bile, sonu refah olabilir