<YASEMİN(YUN HEE)>
Üç gündür bu yatakta yatmaktan çok sıkıldım. Gülce yüzünden bir milim bile hareket edemiyordum. Can sıkıntısına kakaotalka girip gruba mesaj atmıştım ama onlarda cevap vermedi. Off Gülce neden okula gitmiyor ki. Onun yüzünden yatakla bütünleştim ya. Ne kadar iyiyim desem de beni dinlemiyor.
"Kurtarın beni bu kızın elinden!!"
Jungkook:"Noldu? Kimden kurtaracağız?"
"Young'tan ya çok sıkıldım. İyiyim diyorum ama beni dinlemiyor."
Young:"Sen beni mi şikayet ediyorsun."
"Evet. Üç gündür bir adım bile attırmadın. Bacaklarımı kullanmayı unutacağım senin yüzünden."
Jimin:"İyi yapıyorsun Young. Hak ettin Yun Hee o yüzden susta söz dinle."
"Sende mi chim chim ya."
Seok Jin:"Rahat bırakın kızı, iyiyse kalmasına izin verin gitsin."
"Ahh en sevdiğim oppam ya. Teşekkür ederim Jin oppa bir tek sen anlıyorsun beni."
Taehyung:"Kızlar yanlış alamazsanız bir şey sorabilir miyim?"
"Tabi ki sorabilirsin."
Taehyung:"Yoongi hyung sizinle hiç iletişime geçti mi?"
"Evet hastaneye gittiğimiz günün sabahı beni aradı ama ondan sonra konuşmadık. Bir sorun mu var?"
Ho Seok:"Yok ya ne sorunu olsun Tae sadece merak etmiştir. Değil mi Tae!"
Taehyung:"Onlara söyleyeceğim hyung."
Nam Joon:"Taehyung!!"
Taehyung:"Baksanıza bize haber vermezken onu aramış. Eminin suçlu olduğu için bizim yüzümüze bakmak bile istemiyor."
Young:"Düzgünce anlatır mısınız?"
Jeongguk:"Yoongi hyung o günden sonra ne yurda geldi, nede kendi evine gitmiş. Bir ara yine böyle bir anda ortadan yok olmuştu ama konu farklıydı. Şu an kendini suçladığı için biraz endişeliyiz."
"Hiç haber almadınız mı?"
Seok Jin:"Hayır hiç birimizle irtibata geçmedi. Bir tek seni aramış işte onun dışında bir haberimiz yok." dediğin de düşünmeye başlamıştım. Aklıma kötü düşünceler getirmemeye çalışarak yatağımda uzandım ve gözlerimi kapattım.
Gülce uyuduğumu sanıyordu sanırım çünkü sessiz adımlarla dışarı çıkmıştı. Bu benim için çok iyi bir fırsattı biraz hava almaya ihtiyacım vardı. Hızla yataktan kalktığımda ayaklarım biraz sızlamıştı ama önemsemeyip hemen üzerimi değiştirip kartımı cüzdanımı ve telefonumu alarak odadan çıktım. Sonunda özgürdüm.
Daha önce gittiğim uçurum kenarına gitmek istiyordum biraz uzak olsa da oraya gittiğime değecekti çünkü orada düşüncelerim biraz daha netlik kazanıyordu. Gülce'den daha fazla azar yememek için hemen mesaj atıp telefonumu kapattım.
Taksi beni geçen getirdiği yerde indirdiğinde yürümem gereken az bir mesafe kalmıştı. Küçük adımlar ile uçuruma doğru ilerlerken uçurumun kenarında birisi tek ayak üstünde kolları açık bir şekilde duruyordu. Biraz daha yaklaştığımda bunun Yoongi olduğunu fark ettim.
Hızla yanına koşarak kolundan çektiğimde dengesini kaybedip üstüme düşmüştü. İnanamıyorum benim yüzümden böyle bir şeyi yapmaya nasıl kalkışır. Hızla onu üstümden itip oturur pozisyona geçtiğimde gözüme etrafa saçılmış kimisi kırılmış soju ve bira şişeleri çarptı.
"Sen ne yapmaya çalışıyorsun. Böyle bir sebepten tüm hayatını geride bırakıp intihar mı edecektin."
Yoongi:"İntihar mı? Ne intiharı be!" dediğinde afallamıştım.
"Ama orada öyle durunca ben..."
Yoongi:"Yanlış anladın. Rüzgarın yüzüme çarpışı beni rahatlatıyor o yüzden ayaktaydım."
"Neden tek ayak üstünde peki?"
Yoongi:"Ayakkabımın içine böcek girdi onu çıkarmak için kaldırdım."
"Ama kolların açıktı."
Yoongi:"Bir kolum açıktı çünkü dengede kalmama yardımcı olsun diye. Ayrıca ne olursa olsun hayat şartlarım ne kadar kötüye gitse bile intihar edecek bir insan değilim. Eskiden olsa belki ama şu an bunu asla yapmam emin olabilirsin." dediğinde göz yaşlarım akmaya başlamıştı. Çok korkmuştum. Kendimi sorumlu tutmuştum.
Ellerini omuzlarıma koyarak beni kendine çekip sarıldığında bende ellerimi onun beline sarmıştım.
Yoongi:" Normalde de bu kadar sulu göz müsün yoksa buranın bir etkisi mi daha önce geldiğinde de ağlıyordun da."
"Sulu göz falan değilim. Benim yüzümden yanlış şeyler yapacaksın sandım çok korktum."
Yoongi:"Korkma böyle şeyler yapmam. Özellikle şu andan itibaren asla."
"Bir dakika sen daha demin daha öncede burada ağladın dedin. Sen nereden biliyorsun. Hem sen burayı nereden biliyorsun?"
Yoongi:"Boş ver ya sonra konuşuruz. Üşümüşüm azıcık ısınayım izin ver." dedi ellerini biraz daha sıklaştırarak.
Bir süre daha öyle durduktan sonra ayrılmamız gerektiğini düşünüp kendimi geri çekmeye çalıştım ama elleri bir santim dahi gevşemedi.
"Yoongi artık bıraksan mı beni!"
Yoongi:"Sussan da biraz uyusam ne güzel olur."
"Git evinde uyu! Bütün üyeler seni ne kadar merak etti haberin var mı?"
Yoongi:"Haberim yok ama tahmin etmek çokta zor değil. Onlar benim ailem bana kızsalar da asla benden vazgeçmezler 7 yılda bundan kesinlikle emin oldum."
"Onları arayıp haber vermelisin."
Yoongi:"Sonra ararım. Ama şimdi biraz uyuyayım. Lütfen!"
"Biraz müsaade et o zaman da ben mesaj atayım bari."
Yoongi:"Sonra şimdi lütfen sus." dediğinde artık susmuştum. Boynumda alıp verdiği nefesleri düzene girdiğinde uykuya daldığını anlamıştım. Rüzgar estikçe ciğerlerime sinen koku üstüme de sinmeyen başlamıştı.
İlk Yayın Tarihi: 08.09.2018
!DÜZENLENDİ!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geciken Huzur (MİN YOONGİ)
Fiksi PenggemarDüşle, hayatının sonuna dek varlığın için orada olacağım Düşle, nerede olursan ol dünya hoşgörülü olacak Düşle, tüm zorluklardan sonra tamamen çiçek açacaksın Düşle, başlangıçların gösterişsiz gözükse bile, sonu refah olabilir