<MİN YOONGİ (SUGA) >
Hepimiz salonda oturmuş izleyeceğimiz filme karar vermeye çalışıyorduk. Etrafıma göz attığımda Ho Seok dalgın dalgın bir şeyler düşünüyordu. Nam Joon, Jin Hyung, Jungkook, Tae, Chin Sun film seçmeye çalışıyordu. Young telefondan hızlı hızlı bir şeyler yazarken sırıtıyordu. Sevgilimse başını göğsüme yaslamış uyku pozisyonuna geçiyordu. Jimin ortalıkta yoktu bir tek tuvalettedir diye düşünüp bütün dikkatimi kolumun altındaki sevgilime yöneltmiştim. Başını hafif bana doğru kaldırıldı konuşmaya başladığında ben uyuyor sanmıştım ama o uyumuyormuş.
Yasemin:"Baksana hepsi nasıl keyifli. Bir tek Ho Seok oppanın canı sıkkın gibi bir sorun mu var?"
"Havuza düştüğü günden beri halsizliği devam ediyor. Koreografilerde de ondan beklenmeyecek hatalar yapıyor bu sıralar ondan olabilir."
Yasemin:"Havuza düştüğünden beri hala suçlu hissediyorum keşke o kadar üstelemeseydik." dedikten sonra hızla yerinden kalkan Young'a dönmüştü bakışlarımız.
Young:"Ben odama gidiyorum filmi seçene kadar gelmiş olurum!" diyerek seke seke merdivenlere yönelmişti.
Yasemin:"Niye mutlu bu kadar acaba?"
"Hayatında bilmediğimiz birisi olabilir mi?"
Yasemin:"Saçmalama Jimin'e bakışlarını hiç görmedin mi ayrıca öyle bir şey olsa mutlaka haberim olurdu. Ailesi ile ilgili bir şey olmuştur ya da ablasıyla kardeşi yine şebeklik yapıyordur." diyerek umursamazca konuşup başını eski konumuna getirmişti.
Sonunda bir film seçebilmişlerdi. Jin hyun mısır patlatmak için mutfağa gittiğinde hepimiz beklemeye devam ediyorduk bir anda yukarıdan gelen bağırış sesleri ile hepimiz susmuş ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Sesler daha net duyulmaya başladığında Jimin ve Young sesleri olduğunu anlayıp yerimizden kalkmıştık.
Young'un odasının önüne geldiğimizde aralık kapıdan içeriye bir göz atmıştım ilk önce. Masanın önünde duran Jimin ve yatakta oturan Young'u görünce biraz daha aralamıştım kapıyı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk ama onlar bağırmaya devam ediyorlardı.
Jimin:"Sana soruyorum Young konuştuğun herif kimdi?"
Yasemin:"Noluyor sakin olun birde anlayalım."
Young:"Yasemin bir dakika. Jimin sakin olup konuşmama izin verirsen anlatacağım."
Jimin:"Sakin olayım birde ha anlatsana bana böyle boş laf söyleyeceğine!" diyerek saçlarını çekiştirmeye başlamıştı.
Young:"Sen kimsin ya. Benim hayatımda ki yerin nede sana açıklama yapayım. KİM OLDUĞUNU SANIYORSUN SEN?" diye bağırarak yerinden kalktığında gözleri kırmızıya dönmeye başlamıştı resmen.
Jimin:"Ben kim miyim? Şu telefonda ki adama güldüğün gibi bana gülseydin kim olduğumu sorgulamaya gerek kalmazdı." diyerek elindeki telefonu hızla Young'un arkasındaki duvara fırlattığında hepimiz bir adım öne gitmişti ikiside o kadar sinirliydi ki ne söyledikleri sözleri nede bizim odadaki varlığımızı fark etmiyorlardı. Hepimiz şaşkın şaşkın bakmaya devam ederken yanımdan geçen Ho Seok ile kaşlarımı çatarak ona bakmaya başlamıştım.
Ho Seok:"Siz ikiniz ne yaptığınızı sanıyorsunuz. Neyin kavgası bu böyle!"
Young:"Size ne ya ne kavgasıysa kavgası. Sizi ilgilendiren ne! Size ne! Sana ne!" diyerek haykırdığında şaşkınlığım kat kat artmaya devam ediyordu.
Ho Seok:"Ne demek sana ne ya. Kardeşlerimin hayatı tabi ki soracağım ne olduğunu öğreneceğim. Ne demek sana ne?" dediğinde gergin olan ortam saniye saniye gerginliğini arttırmaya devam ediyordu. Olaylar o kadar hızlı ilerliyordu ki şaşkınlığımı atamadan bir yenisi ekleniyordu.
Young:" Benin hayatıma kimse karşımaz. Benim hayatım çünkü benim! "diye bağırdığında Ho Seok'unda gözleri kızarmaya başlamıştı. Bu işin sonu hiç iyi bitmeyecek gibiydi ya bakalım. Ho Seok olduğu yerden Young'a doğru yürüdüğün de Young'da geri durmamış ona doğru adım atmıştı. Gözlerim onlardan ayırıp sesi kesilen Jimin'e çevirdiğimde odanın diğer köşesinde Yasemin ve Chin Sun ile kısık sesli bir şeyler konuşuyorlardı belki normal konuşuyorlardı ama odadaki bağırış seslerinden anlayamıyordum. Başımı tekrardan Ho Seok ve Young'un olduğu tarafa çevirdiğimde ağzım açık kalmıştı sadece bir dakika onlara bakmamıştım ama bu iki birbirine girmiş acımadan birbirlerini vuruyorlardı.
Young bir eliyle Ho Seok'un şaçlarını çekreken diğer eliyle Ho Seok'a yumruk atıyordu. Ho Seok'a bir eliyle Young'un saçlarını eline dolamış diğer eliyle kollarına vuruyordu. Jungkook ve Nam Joon ayırmak için araya girdiğinde nasiplerini alıp geri çekilmişlerdi.
Nam Joon:"Ne yapacağız bu gidişle birinden birine bir şey olacak!"
Jungkook:"Gözleri dönmüş gibiler hiç bir şey görmüyorlar!" dediğinde onlara doğru bir adım atmıştım ki Ho Seok'un kanayan kaşı, Young'un patlayan dudağını görünce direk Ho Seok'un beline sarılıp geri çekmeye başlamıştım. Jungkook ve Tae'de Young'u tutmaya çalışıyordu. Nam Joon ve Jin Hyung Ho Seok'u zorla odadan çıkardığında yatakta oturan Young'u dönmüştüm. Deli gibi ağlıyordu. Canı yandığı için mi bu kadar ağlıyordu.
Young:"Ne karışıyorsunuz ya. Bizi ayırmak size mi düştü. Neden giriyorsunuz araya sizi ne ilgilendirir." dediğinde hala öfkesinin geçmediğini anlamıştım. Gözlerimi kısıp ona bakmaya devam ettiğimde susmadan konuşmaya devam ediyordu.
Young:"Al işte bunlardı tuzlu tuzlu akıyor dudağımı yakıyorlar. Ne diye ağlıyorsam. Bırakmadınız ki sinirimi atayım
Sizin yüzünüzden!" diye bağırıp bağırıp ağlamaya devam ediyordu. Yanımdan geçen Jimin'le bakışlarım ona dönmüştü daha demin sinirden ortalığı birbirine katmıştı ne ara sakinleşti bu böyle.Yasemin:" Young'a ne oldu? Ne bu hali kim dövdü bu kız? "diye sinirle sorduğunda şaşkın şaşkın ona bakıyordum.
" Daha demin burada küçük çaplı kıyamet koptu siz cidden duymadınız mı? Görmediniz mi? "dediğimde başını olumsuz anlamda sallamıştı. Umursamadan bakışlarımı yatakta oturan Young ve Jimin'e çevirmiştim. Young hala susmadan konuşuyordu, konuşmasına ara sıra hıçkırıklarıda eşlik ediyordu üstelik.
Jimin yavaşça ona yaklaştığında yanaklarından durmaksızın akan yaşları silmek için baş parmağını yanaklarına koymuştu.
Jimin:"Ağlama artık."
Young:"Sus Jimin hepsi senin yüzünden zaten!"
Jimin:"Özür dilerim o kadar büyük tepki vermemeliydim ama sen telefonda ki kişiyle öyle bir konuşuyordun ki çok mutluydun ve ben bile bunca zamandır seni yanımda bu kadar mutlu görmedim."
Young:"Görmek istemediğin için olmasın o!"
Jimin:"Artık izin versen bende hayatında bir yere ait olsam. Uzayıp giden bu saçma sapan durumdan çıkıp çekinmeden sana baksam, sarılsam, gülsem, kıskansam. Artık izin versende hayatındaki tek adam olsam? Olmaz mı Young?" dediğinde abi olarak kızmam gereksede sonunda konuşmayıda ağlamayı da kesen Young ile gülümsemiştim. Biliyordum çünkü birbirlerine olan hislerini, aslında hepimiz biliyorduk ama onlardan bir adım bekliyordum. Jimin sonunda bir adım atabilmişti. Bu çocuğu cidden güzel büyütmüşüz.
Young ellerini Jiminin yanaklarını tutan ellerine çıkarıp tuttuğunda başını belli belirsiz onaylar nitelikte sallamıştı. Dah sonra jimin ellerini hızla omuzana indirip kendine çektiğinde Young'ta ellerini Jiminin beline sararak gülme sesine benzer ağlama sesi çıkarmaya başlamıştı. Sanırım kız kardeşim mutluluktan gülerken ağlıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/158862334-288-k434683.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geciken Huzur (MİN YOONGİ)
FanficDüşle, hayatının sonuna dek varlığın için orada olacağım Düşle, nerede olursan ol dünya hoşgörülü olacak Düşle, tüm zorluklardan sonra tamamen çiçek açacaksın Düşle, başlangıçların gösterişsiz gözükse bile, sonu refah olabilir