<YASEMİN (YUN HEE) >
Gözüme vuran ışık yüzünden bütün uykum bölünmüştü. Hem benim odam normalde karanlık olur nereden geliyordu ki bu ışık? Tek gözümü açıp etrafa baktığımda evde olmadığımı anlamıştım. Noluyo ya? Dayımlarda ne işim vardı benim? Ben buraya hiç gelmemiştim nasıl olduda burada uyandım acaba.
Begüm:"Oo uyana bildin mi ablacım??" demişti imalı bir şeklide kız kardeşim.
"Begüm burada ne işim var benim? Hem sen nereden çıktın kızım?"
Begüm:"Kaç yıllık ablamsın senin ilk defa sarhoş olduğunu gördüm. Görmeden inanmadım zaten ama görüncede şok oldum. Sen nasıl sarhoş oldun ya?"
"Sarhoş mu olmuşum? İyide ben sarhoş olmam ki!!"
Begüm:"Dün gece ki halini görseydin seninde sarhoş olabildiğini görürdün. Kalkta bir duş al Allah aşkına leş gibi kokuyorsun. Ne içtin bu kadar anlamadım ki?"
"Sen nereden öğrendin benim nerede olduğumu?"
Begüm:"Gülce demişti zaten gece sabah ona hatırlat diye. Dün gece senin şu Koreden arkadaşların mı ne var ya onları aramışsın Gülce'de yanlarındaymış aradı işte dedi Yasemin bi yerlerde sızdı kaldı git al."
"Bi yerlerde?"
Begüm:"Nerede olduğunu söylememişsin ama aradığında şuralara buralara bak dedi işte. Neyse hadi kalk artık!"
"Dur neden eve gitmedik ki?"
Begüm:"Öyle bir riske girmeye gerek yoktu. Hem Gülce'de eve götürme ayrılınca geçin eve dedi. Haklıda kız seni o halde eve götürsem neler olurdu Allah bilir."
"Tamam anladım Gülce yine oradan her halta birşeyler bulmayı başardı yani. Teşekkür ederim."
Begüm:"Hala sarhoş musun abla sen? Saçmalama da kalk ben senin kardrşinim tabi ki gelip seni alacaktım. Ama lütfen bir daha o kadar çok içme ne dediğini anlamıyorum zaten saçma sapan konuşuyorsun."
"Tamam be sıpaya bak büyümüşte ablasına ahkam kesiyor yürü git."dedikten sonra yastığı attığımda gülerek çıkmıştı odadan.
Duşa girip üstümü başımı değiştirdiğimde dayım, begüm, yengem hepsi oturmuş beni bekliyorlardı. Dayımlarla biraz konuştuktan sonra eve geçmiştik. Gülce'yi aramaya korkuyordum çünkü gece nelrt söylediğimi hatırlamakta güçlük çekiyordum. Telefonu bir kaç kere elimde çevirdikten sonra sonunda Gülce'nin numarasını tuşlamıştım.
Gülce:"Efendim canım."
"Gülce napıyorsun?"
Gülce:"Çalışıyorum napayım. Asıl sen napıyorsun ayıldın mı?"
"Ayıldım ayıldım da dün gece ne oldu ya?"
Gülce:"Neler olmadı ki! Maşallah çocukları, beni nasıl özlediysen gece boyu ondan bahsettin."
"Çok şaçmaladım mı?"
Gülce:"Biraz ama çok değil. Hem sen nasıl sarhoş oldun ben ona şaşırıyorum."
"Ne bileyim ya dün Jeongguk'un doğum günü diye siz orada kutlarken bende burada yalnız başıma azcık kafa dağıtıp, unutayım demiştim ama biraz fazla dağılmışım. Ahh dur Jimin bir şey attı."
Gülce:"Bak bakalım ne attı ben tahmin edebiliyorum ama!" diyip güldüğünde merağım dahada artmıştı.
Jimin'in attığı sesi dinlediğimde ağzım açık kalmıştı. Dün gece konuşan ben olamam ya imkansız. 'Acı şeker' ne? Hadi tamam hepsini çok özledim ama Yoongi'ye acı şeker ne demek allahım ben şimdi nasıl konuşacağım üyelerle.
Gülce'yi tekrar aradığımda o gülmekle meşguldü.
"Gülmesene ya!!"
Gülce:"Dün gece o kadar içten, o kadar şirindinki aklıma geldikçe gülesim geliyor napayım. Senin nadir görülen hallerinden biriydi."
"Üyelerde çok güldü mü?"
Gülce:"O kadar mutlu oldular ki. Hele kookie sanırım senin araman ona en büyük sürpriz ve hediye oldu."
"Ama ben onlara daha trip atıp, süründürecektim ya."
Gülce:"Artık çok geç!!" diyip güldüğünde sinir olmuştum.
"Kapat telefonu ya!!Sende gülüp duruyorsun. Kapat sinir etme beni!" diyip en sinir olduğu şeyi yapıp telefonu yüzüne kapatmıştım.
Ne yapacaktım şimdi. Bu saatten sonra lafı çevirmeye çalışsamda fayda etmezdi. Bütün üyeler duymuş yetmemiş hepsi tek tek sormuş beni özledin mi diye. Hayır hangi akla hizmet soruyorlar ki? Hepsi ayrı bir gıcık ya!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geciken Huzur (MİN YOONGİ)
Fiksi PenggemarDüşle, hayatının sonuna dek varlığın için orada olacağım Düşle, nerede olursan ol dünya hoşgörülü olacak Düşle, tüm zorluklardan sonra tamamen çiçek açacaksın Düşle, başlangıçların gösterişsiz gözükse bile, sonu refah olabilir