<YASEMİN (YUN HEE) >
Min Yoongi az önce beni öpmüş müydü? Hemde dudağımdan. Allahım bu gerçek mi? Yoongi beni öptümü? İnanamıyorum. Min Suga! Bts'in Suga'sı! Min Yoongi beni öptü. Allahım ne olur uyumamış olduğumu anlamasın. Kalbim bu kadar hızlı atarken umarım anlamaz.
Yukarı odaya çıktığımda yatakta bir kaç defa dönmüş ama uyuyamamıştım. Gözlerim kapalı olduğu için Yoongi odaya geldiğinde açmamıştım. Ama git gide nefesini daha yakınımda hissettiğimde ne yapacak merakı ile bilerek açmamıştım. Ve Yoongi beni öptü! Yoongi beni dudağımdan öptü.
Yanıma yatıp belime sarıldıktan sonra düzenli nefes alış verişi onun uyuduğunu gösteriyordu ama ben hala gözlerimi açmamıştım. Ne uyuyabiliyordum nede hareket edebiliyordum.
Sabaha kadar uyuyamamış ve hareket etmeden Yoongi'nin yanında yatmıştım. Gün aydınlandığında yavaşça yanından kalkmaya çalışmıştım ama Yoongi hemen gözlerini açtı.
Yoongi:"Uyandın mı? Saat kaç?"
"Saat daha 06:08. Sen uyumaya devam et."
Yoongi:"Sen nereye gidiyorsun. Gecede geç yattın."
"Yetti bu kadar uyku bana biraz dışarı çıkarım. Yürüyüş yaparım belki. Sabah sporu."
Yoongi:"Buralar ıssız yerler. Birlikte gidelim."
"Hayır, hayır ben yalnız giderim. Çok uzaklaşmam zaten. Sen uyumaya devam et."
Yoongi:"Telefonunu yanından ayrıma. Aklım sende kalmasın."
"Tamam uyu sen hadi." dedikten yataktan kalkıp üzerimi değiştirmek için kıyafet odasındaki valizimin yanına gitmiştim.
Kış aylarında olduğumuz için Polat sweatshirtlerimden birini seçip hemen giyinmiştim. Evin içinde çok daralmıştım. Kriz geçirdiğim ve olan olaylardan dolayı dışarı çıkmamıza izin vermiyorlardı ama burada kimse olmadığı için rahatça dışarıda dolaşabilirdim.
Dışarı çıktığımda atkı ve şapka taktığıma şükretmiştim. Geçen gün kar yağdığı için yerler bembeyaz ve her yerde kar soğuğu vardı. Yaz aylarından yeşil kalan ağaçlar şu an kuru dallara ev sahipliği yapıyordu. Yavaş adımlarla etrafta dolanırken botlarımın karda çıkardığı seslere vermiştim kendimi. Geceden beri Yoongi'nin beni neden öptüğünü düşünüyordum ve kafayı yemek üzereydim. Şu an dikkatimi dağıtacak başka şeyler arıyordum.
Biraz daha ilerlediğimde kulaklarıma dalga sesleri dolmaya başlamıştı. Adımlarımı hızlandırıp sesin geldiği yöne doğru ilerlediğimde. Yoongi'nin okyanusun ve ormanın içinde bulduğu bu muhteşem yere bir kez daha hayran kalmıştım.
Sahil kenarına geldiğimde zorda olsa bir kayanın üstüne çıkıp oturmuştum sonunda. Orada ne kadar süre oturdum bilmiyorum ama soluk soluğa yanıma gel Yoongi ile şaşırmıştım.
"Noldu? Neden üzerine bir şey giymeden çıktın?"
Yoongi:"Seni kaç kere aradım haberin var mı? Senin amacın beni delirtmek mi? Bir şey oldu sandım, neden bana bunu yapıyorsun!" diye bağırdığında elimi cebime atıp telefonuma bakmıştım. Ahh doğruya gece rahatsız edilmemek için sessize alıp yatmıştım. Sabahta kafam dolu olunca sesini açmayı unutmuşum. 34 defa aramış. Onu gerçekten endişelendirmiş olmalıyım.
" Özür dilerim sessizde unutmuşum. Ama sana evin çevresinden uzaklaşmayacağımı söylemiştim. Neden bu kadar telaş yaptın ki?"
Yoongi:"Sana tembihlemiştim telefonun yanında olsun seni aradığımda ulaşayım diye ama sen yine benim ne dediğimi önemsemedin bile değil mi!" diyerek arkasını dönüp hızla gitmeye başlamıştı. Arkasından koşarken bir yandan da üzerimdeki kabanı çıkarıyordum.
İncecik bir kazak ile fırlamış çıkmış dışarı eminim şu an bütün vücudu buz tutmuştur. Ona yetişip zorlukla da olsa kabanımı omuzlarına atmıştım. Hızla omuzlarında ki kabanı alıp omuzlarıma koyduğunda bende aynı şeyi tekrarlamış ve konuşmaya başlamıştım.
"Yoongi benim içimde kalın kazak var. Bu havada insan üstüne bir ceket alır donmuşsundur şimdi üzerinden ince, inat etme de giy şu kabanı."
Yoongi:"Saçmala ben bu giyersem sen üşürsün."
"Bir şey olmaz şuradan şuraya giderken donmam herhalde." dedikten sonra daha fazla inat etmeyip kabanı omuzlarında sıkıca tutmuştu.
İlerledikçe yol uzuyordu sanki ve ben üşüyordum. Yoongi bunu anlamış olacak ki beni bileğimden kendine çekmişti.
Yoongi:"Gel buraya üşüdün!" diyerek beni kolunun altına almıştı. Üşüdüğüm için ses çıkarmamıştım. Ceplerimde ki ellerimi çıkarıp nefesi ile ısıtmaya çalışıyordu.
O ellerimi ısıtmaya çalışırken gözlerim istem dışı dudaklarına kaymıştı. Bu dudaklar dün gece beni öpmüştü hala inanamıyorum.
Evin önüne geldiğimizde Jimin ve Gülce veranda da endişeli gözlerle bize bakıyorlardı.
Jimin:"Neredesiniz siz? Bütün evde sizi aradık ama yoktunuz. Bir şey mi oldu?"
Yoongi:"Sakin ol Jimin bir şey olmadı. Biraz hava almaya çıktık o kadar."
Jimin:"Bu halde mi?"
"Ne varmış halimizde?"
Gülce:"Hiç... Hiçbir şey canım ne olacak." dediğinde Jimin Gülce'ye dönüp ;
Jimin:"Kör müsün? Sarmaş dolaş hava almaya çıkmışlar." dediğinde hala birbirimize sarıldığımız aklıma gelmişti ve hemen Yoongi'den uzaklaştım.
Gülce:"Jimin bence sen salaksın. Neden bozuyorsun ne güzel dolaşıyorlar işte. Off off ne yapacağım ben seninle." dediğinde sanırım Jimin bir şeyi yeni fark etmiş gibi hemen alnına vurdu. Sonrada Gülce'nin beline sarılarak içeri girmeye zorladı. Bu ikili arasında farklı bir ilişki vardı ama daha tam olarak çözmüş değildim. Neyse yakın zamanda anlarız.
Yoongi:" Bu ikisi arasında ne var?"
"Bilmiyorum. Bende tam onu düşünüyordum."
Yoongi:"Didişip duran çiftler gibiler resmen." dediğinde haklı olduğunu fark ettim.
Yoksa Jimin ve Gülce birlikteydi de bizden mi saklıyorlardı. Acaba???
İlk Yayın Tarihi: 25.09.2018
!DÜZENLENDİ!
![](https://img.wattpad.com/cover/158862334-288-k434683.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geciken Huzur (MİN YOONGİ)
FanficDüşle, hayatının sonuna dek varlığın için orada olacağım Düşle, nerede olursan ol dünya hoşgörülü olacak Düşle, tüm zorluklardan sonra tamamen çiçek açacaksın Düşle, başlangıçların gösterişsiz gözükse bile, sonu refah olabilir