PARADİSE 154

61 8 0
                                    

<YASEMİN (YUN HEE) >

Gözlerimi açtığımda yatağımda yatıyordum. En son Yoongi'nin kucağında arabaydım. Yavaş adımlar ile odamdan çıkıp salona geçtiğimde Gülce ve Dila karşıklı oturmuş soju içiyorlardı. Kaşlarımı çatık şekilde ikisinin tam ortasında durduğumda ikiside bana bakıyordu.

"Sen hayırdır ya?" dediğimde Dila şok olmuştu.

Dila:"Noldu abla? Yine ne yaptım?"

"Bak nasılda  biliyor bir şey yaptığını. Kay yana kay!" dediğimde Dila'nın yerine geçip oturmuştum. Şu anda Dila Gülce ve benim aramda sıkışıp kalmıştı.

"Başla!"

Dila:"Neye başlayayım abla?"

Gülce:"Anlatmaya!"

"Neden bize hiç yazmadın,yazdık neden cevap vermedin!?"

Gülce:"Buraya nasıl geldin Türkiyede bile bir kere yan yana gelemedik?"

"Buraya gelmeden neden geleceğini haber vermedin?"

Gülce:"Evden mi kaçtın kız doğru söyle?"

"Evden kaçtın desek buraya gelecek parayı nereden buldun?" diye Gülce ile ikimiz Dila'yı soru yağmuruna tuttuğumuzda bir bana bir Gülce'ye bakıyordu. Hala cevap bekliyorduk ama ağzını açıp tek kelime etmiyordu. Gülce benden hızlı davranıp lafa atladığında dikmiş gözlerimi hala Dila'ya bakıyordum.

Gülce:" Hadi be Dila. Merakla bekliyoruz seninde susacağın tuttu ha!"

Dila:"Şey ben II ben çok yorgunum gidip biraz dinleneyim. İyi geceler." diyip ayağa kalktığında sweatinin şapkasından tutup kalktığı yere geri oturtmuştum.

"Bir daha demeyeceğim BAŞLA!" diye bağırmıştım en sonunda.

Dila konuşmaya başladığından beri kaç şişe soju bitirdik bilmiyorum. Gülce'yle ikimiz Dila'nın ağzından çıkan her kelimede daha da merakla dinliyorduk.

Kaç saattir burada oturmuş konuşuyoruz bilmiyorduk. Dila'nın Koreye gelişi, bizim çocuklar ile tanışmamız, şu anki hallerimiz, eski hallerimiz konuştuğumuz daha nice konular.

Muhabbete öyle dalmışız ki kapının hızlı yumruklanarak çalınması bizi korkutmuştu. Hızla kalkıp kapıyı açtığımda karşımda altı tane kızdın adam bize bakıyordu. Jungkook ise göz devirip konuşmaya başlamıştı.

Jungkook:"Dedim ben size boşa telaş yapıyorsunuz diye beni dinleyen kim. Azıcık küçük sözü dinleyin küçük!"diye sinirle söylenerek içeri girdiğinde ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

" Noluyor ya? "

Seok Jin:" O telefonları boynunuza asacağım artık yeter ya! "diyerek oda söylenerek içeri girdiğinde hala anlamaya çalışıyordum. Herkes içeri girdiğinde Dila, Gülce ve ben ayaktayken koltuklarda oturan yedi adama bakıyorduk. Dila şaşkına bize bakıp Türkçe konuşmaya başlamıştı.

Dila:" Ne oluyor? Neden bize kötü kötü bakıyorlar?"

Gülce:"Anlamadım ki bende. Yasemin noluyor?" diyerek bana döndüğünde bende onlara bakarak bilmiyorum anlamında kafamı sallamıştım.

Ho Seok:"Yine başladınız ne konuşuyorsunuz?"

Jimin:"Ararız hiç biri cevap vermez. Şimdide geçip bilmediğimiz şeyler konuşuyorlar."

Gülce:"Canlarım benim ilk olarak şu kötü bakışlarınızı üzerimizden çekin de konuşalım değil mi? Ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz sadece eğer açıklarsanız çok sevinirizde." diyip sevimli e konuştuğunda hiç birinde mimik dahi oynamamıştı.

Geciken Huzur (MİN YOONGİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin