<YASEMİN (YUN HEE) >
Eve geldiğimizde kendimi direk koltuklardan birine atmıştım. O kadar yorucu bir gün geçirmiştim ki. Yaşadıklarım başımı ağrıtmaya yetiyordu. Cebimde titreyen telefonumu çıkardığımda Woo Jin'in aradığını görünce şaşırmıştım. Beni bir daha aramaz diye düşünüyordum. Aslında aramamasını tercih ediyordum. Evet iyi bir çocuk ama bana karşı farklı davranış şekilleri vardı ve bu beni rahatsız ediyordu. Telefonu açtığımda duyduklarıma anlam verememiştim. Ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.
Woo Jin:"Min Yoongi. Global müzik grubu BTS üyesi Suga. 9 mart 1993 Daegu doğumlu. Ve senin sevgilin ama bunu fanların bilmiyor. Acaba şirketi bunu biliyor mu?"
"Napmaya çalışıyorsun Woo Jin?"
Woo Jin:"Bana vuran kişinin kim olduğunu söylüyorum. Ve dava açacağımı!"
"Peki burada beni alakadar eden konu ne?"
Woo Jin:"Çünkü sevgilin!"
"Woo Jin aldığım haberlere gayet iyisin. Bunu şu anda teyit olmuş bulunmaktayım. Şimdi benden adam akıllı ne istediğini söyle. Sevgilimi dava mı edeceksin? Etmek için diye yalvarmamı falan mı bekliyorsun?"
Woo Jin:"Hayır şirketi ile görüşüp sizi ayırmayı!"
"Bol şanslar o zaman!" diyerek telefonu kapattığımda şaşkın gözlerle bana bakan Gülce'ye dönmüştüm.
Gülce:"Noldu ne diyor?"
"Saçmalıyor işte ilişkimizi şirkete bildirecekmiş falan falan!"
Gülce:"İyide PD nim zaten sizin ilişkinizi biliyor. Herşey düzelirse hayranlara da açıklama yapılacak zaten !"
"Bırak uğraşsın bakalım ne sonuç elde edecek!" dedikten sonra odama gitmiştim. Bir duş alıp yattığımda uykuya dalmam yine uzun sürmüştü.
Sabah okula gittiğimde Woo Jin sınıf kapısında bekliyordu. Hiç bir şey söylemeden sınıfa girdiğimde oda arkamdan gelmeye devam etmişti. Sıraya geçip oturduğumda önümdeki sıraya arkası dönük oturmuş yüzüme bakıyordu. Gözlerimi kaldırıp 'Ne?' anlamında baktığımda tek kaşını kaldırmıştı.
Woo Jin:"Dün söylediklerim seni korkutmadı ama neden?"
"Korkmamı gerektirecek bir durum yok çünkü. Şimdi o sinsilik akan gözlerini üzerimden çekip önüne döner misin?" dediğimde başını sallayıp direk oturduğu yerden kalkmıştı. Yanımdan geçip gitmişti. Ben en azından gittiğini sanmıştım bir anda boynumda hissettiğim nefes ile ürperip geri çekilmeye çalışmıştım ama o elini omzuma koymuştu.
Woo Jin:" Ayrılışınızı görmek güzel olacak!" dedikten sonra gittiğinde bende hızla sınıftan çıkmıştım. Okuldan çıkıp hızla kafeye doğru ilerlerken bir anda birini çarpmıştım.
Taehyung:"Pişt küçük dikkatli ol bakalım!" dediğinde yüzüne bakıp hızla ona sarılmıştım. Oda kollarını bana sardığında artık abimin yanında güvende olduğumu biliyordum.
Taehyung:"Yun Hee prenses ne oldu? Birinden kaçarcasına hızlı olmanın sebebi ne?" dediğinde cevap vermeyip biraz daha soluklanmıştım.
Taehyung:"Yun Hee hadi gidelim bak insanlar çok dik bakmaya başladı artık tanınırsak iyi şeyler olmaz güzellik hadi!" dediğinde bana maskesini takıp şapkasını iyice yüzünü örtecek şekilde indirmişti. Amacım kafeye gitmekti ama Tae beni şirkete getirmişti. Sanırım PD nim ile bugün yaşanan olayı konuşmam gerekiyordu. Bilgisinin olması daha tedbirli davranmamıza yardımcı olabilirdi.
"Sen git ben gelmişken PD nime de selam vereyim gelirim!" dediğimde başıyla onaylayıp devam etmişti.
PD nimin odasının önüne geldiğimde kapıyı çalıp içeri girmiştim ama içeride Ho Seok ve Jimin oppa vardı. Odada bulunan kişiler orada oluşuma şaşırmışlardı. Hepimiz oturduğumuzda aslında Ho Seok ve Jimin oppanın çıkmasını istiyordum.
"Şey PD nim yalnız konuşa bilir miyiz?"
Jimin:"Hayır!"
Ho Seok:"Ne saklıyorsun bizden Yun Hee!"
PD nim:"Çocuklar bize izin verin hadi!"
Jimin:"Özür dileriz PD nim ama burada kalmak zorundaymışım gibi hissediyorum. O yüzden çıkmayacağım."
PD nim:"Malesef Yun Hee bu noktada onları çıkaramam sorun neydi!"
"Ama bunu Yoongi bilmemeli aşırı sinirlenir ve ben bile tutamam bu sefer onu!"
Ho Seok:"Anlat artık!" dediğinde dün geceden itibaren olan bütün olayları anlatmıştım. Başımı kaldırıp Ho Seok ve Jimin oppaya baktığımda ikiside ellerini yumruk yapmıştı.
"Lütfen bu olayı sessiz sedasız halledelim!" dediğimde ikiside Yoongi bunu duyarsa olacakların farkındaydı. Konuşmamız bittiğinde pratik odasına doğru ilerliyorduk ve şimdi daha çok gerilmiştim. Üyeler Ho Seok ve Jimin oppanın yüzünü görünce bir terslik olduğunu hemen anlarlardı. Dışarıdan gören birisi dahi anlardı bunu. Önlerine geçip ikisinede gülmeleri ve rahatlamaları için mimikler yaptığımda biraz olsun işe yaramış görünüyordu. Pratik odasına geldiğimizde sesten dolayı kimse bizi fark etmemişti. Üyelerin hepsi dans etmeye o kadar odaklıyken Yoongi sürekli yanlış hareketler yapıyor ve sürekli düşüyordu. En sonunda yorulup benden tarafa gelmek için döndüğünde olduğu yerde kalmıştı. Belki bir saate yakındır onları izliyordum ama beni en son fark eden tek kişi belkide oydu. Yanıma gelip su şişesini aldığında yanıma oturup oturmamak konusunda kararsız görünüyordu. Elinden tutup yanıma oturttuğumda bana bakıyordu.
"Rahatsız değilim o yüzden biraz yanımda oturup dinlemelisin." dediğimde yüzünde tebessüm oluşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geciken Huzur (MİN YOONGİ)
FanfictionDüşle, hayatının sonuna dek varlığın için orada olacağım Düşle, nerede olursan ol dünya hoşgörülü olacak Düşle, tüm zorluklardan sonra tamamen çiçek açacaksın Düşle, başlangıçların gösterişsiz gözükse bile, sonu refah olabilir