PARADİSE 122

86 8 0
                                    

<YASEMİN (YUN HEE) >

Hepimiz salonda toplanmış içkilerimizi yudumlarken güzel bir sohbet içerisindeydik. Herkes bir şeyler söylüyor konudan konuya geçiliyordu. Etrafımdaki herkese biraz daha dikkatli baktığımda onları ne kadar çok özlediğimi bir kez daha fark etmiştim. Oturduğum yerden kalkıp yerde bağdaş kurmuş oturan Tae'nin yanına gidip kollarımı sıkıca boynuna dolamıştım. Oda hiç vakit kaybetmeden kollarını belime sarmıştı. Kafasını saçlarımın arasına gömdüğünde kısık sesle konuşmuştu.

Taehyung:"Kardeşim kokuyor!"

"Evet!" giyerek güldüğümde verdiğim tepkiye şaşırmış gibi bir hali vardı. Daha sonra kollarımı ondan ayırıp koltukta oturan Ho Seok oppaya koşmuştum. Onada sıkıca sarıldığımda. Kocaman gülümsemişti.

Ho Seok:"İyi misin?" dediğinde başımı olumlu bir şeklide sallamıştım. Ayağa kalktığımda karşımda bana sırıtarak bakan Jimini gördüğümde bende kocaman sırıtmıştım. Birbirimize koşarak karşı karşıya geldiğimizde havaya zıplayarak kollarımızı birbirimizi dolamıştık. Jimin beni bir kaç defa etrafımda döndürdükten sonra ayaklarımın yere basmasına izin vermişti.

Jimin:"Siz üçlü bizi bırakıp kaçsanızda kardeş işte naparsın!" dediğinde hepimiz gülmüştük.

Jeongguk:"Bunlar bizden gizli daha çok kaçar hyung!" dediğinde gözlerimi etrafta gezdiriyordum. Salonun köşesinde ki kolona yaslanmış ellerini göğsünde birleştirmiş Nam Joon oppa başını hafif yana eğerek bana bakıyordu. Paytak adımlar ile yanına gitmeye başladığımda oda kollarını açarak bana doğru gelmişti. Bana öyle sıkı sarılmıştı ki oda Taehyung gibi saçlarımın arasına başını gömüp kokumu derin derin içine çektiğinde gözlerimi kapatıp gülümsemiştim. Abilerimi çok özlemiştim.

Nam Joon oppadan ayrılıp mutfağa gittiğimde Jin oppa kapıya arkası dönük tezgahta bir şeyler yapıyordu. Koşarak ona arkasından sarıldığımda direk bana önünü dönmüştü. Ellerini saçlarıma götürüp karıştırdıktan sonra konuşmaya başlamıştı.

Seok Jin:"Küçük yaramaz kız abisine mi sarılmaya geldi?" dediğinde başımı sallayarak daha bir sıkı sarılmıştım. Oda kollarını bana sardığında başımın üstüne bir öpücük kondurmuştu. Jin oppa ile salona sarmaş dolaş döndüğümüzde Jin oppa herkesin şaşkın ifadesine bakıp konuşmaya başlamıştı.

Seok Jin:" Taehyung kaçtığını sırada Yun Hee'nin kafasına bir şey falan düşmedi demi?"

Taehyung:"Hayır hyung düşmedi! Yani herhalde düşmedi!" dediğinde Gülce ve ben gülmüştük. Gözlerim yerde oturan Jeongguka kaydığında
Jeongguk oturduğu yerden bana gözleri dolu dolu bakıyordu. Jin oppaya dolalı olan kollarımı çözdüğümde konuşmaya başlamıştım.

"Pişt tavşan!" dediğimde yerinden resmen zıplayarak kalkmış hızla bana koşmuştu. Beni dizlerimde tutarak havaya kaldırdığında etrafında bir kaç tur dönmüştü. Yere indirip kocaman sarıldığında konuşmaya başlamıştı.

Jeongguk:"Bir an bana hiç sarılmayacaksın sandım!"

"Ne olurrsa olsun sen benim ikizim gibisin. Sana sarılmamak olur mu?"

Jeongguk:"Bencede olmazdı!" diye haykırdığında bende kocaman gülmüştüm.

Nam Joon:"Yun Hee'nin kafasını bir yere vurmadığına emin misiniz?"

Taehyung:"Eminim hyung yani vurmadı. Ben görmesem Young görmüş olurdu."

Ho Seok:"O zaman kesin sarhoş oldu. Normal değil bu halleri!" dediğinde Gülce kahkaha atmaya başlamıştı.

Geciken Huzur (MİN YOONGİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin