PARADİSE 6

244 21 0
                                    

<MİN YOONGİ (SUGA) >

Şu an yaşadığım hisse bir isim vermek benim için gerçekten çok zor. İlk defa bir kız beni karmaşık duygulara sürüklüyordu. Bu kızın nasıl bir çekiciliği olduğunu sorguluyordum ama hala bir cevap bulamamıştım.

Ahh. Ne zamandır bu kızı düşünüyordum acaba? Kar yağışı durmuş ve çoktan yurdun önüne gelmişim. Aklımdaki düşüncelerimi ve yüzümde oluşan nedensiz aptal gülümsemeyi silmeye çaba göstererek yurda girdim. Şu an üyelerden ve menejerden iyi bir azar yiyecektim ama bu bile umrumda değildi.

Suratımdaki aptal gülümsemeyi ne kadar engellemeye çalışsamda başarısız olduğumu Jin hyungun suratıma bakarak ;

Seok Jin: "Bu kadar güzel ne olduda sıratarak geziyorsun sen?" dediğinde fark etmiştim.

"Hiç, hiçbir şey olmadı."

Seok Jin: "Yoongi sen asla boş yere gülmezsin. Ayrıca iki gündür neredesin sen? Telefonlarımıza da cevap vermedin? Meraktan öldük!" diye kızmaya başladığında cevap vermeyip ilerleyecektim ki birisi arkamdan belime sarıldı.

Jimin: "Hyung seni çok merak ettik. İyi misin?"

"İyiyim. Merek etmenizi gerektirecek bir durum yok. Şimdi ellerini üzerimden çekersen odama gideceğim Jimin!" diye bağırdığımda hızla ellerini çekmişti. Aslında bende neden bağırdığımı bilmiyordum. Jimin'e döndüğümde sanki ona bağırmamışım gibi elleriyle 'hadi git' işareti yapıyordu. Bir an onu kırdığımı düşünüp endişelenmiştim.

Odama girer girmez kendimi canım yatağıma bıraktım. Sanırım iki günde en çok yatağımı özlemiştim. Rahat bir pozisyona geçip uyumaya hazırlanıyordum ki odamın kapısı sert bir şekilde açıldı. Gelen tabi ki menajerimizdi. Ondan başka kimse odama bu şekilde saygısızca girmezdi çünkü. Gözlerimi açma gereği duymadan uykuya dalmaya çalışıyordum.

Menajer: "Min Yoongi yaptığının ne kadar sorumsuzca olduğunun farkında mısın? Bütün üyeler senin sayende kafasını toplayamıyor bu yüzden pratiklerde sürekli hata yapıyorlar. Birde sen onların abisi olacaksın! Sorunun ne senin?" dediğinde yattığım yerde oturur pozisyona geçtim. Açık olan kapıdan bizi izleyen üyelere bakarak ben hallederim dercesine el işareti yaptım ama hiçbiri beni dinlemeyip odaya daldılar. Benim cevap vermeme imkan kalmadan onlar lafa atladı.

Jungkook: " Sunbae bir dakika dur. Biz kendi aramızda biraz tartıştık o yüzden fazla üstüne gitme Yoongi hyung'un."

Jimin: "Aynen. Her zamanki biziz işte tartıştık ve olayı biraz uzattık. Hem daha fazla çalışır daha iyi performans sergilemeye çalışırız. Yoongi hyung'un üstüne gitme bu yüzden."

Menajer: "Çocuklar bu öyle kolay bir olay değil. Kimseye haber vermeden öyle kafasına göre çıkıp gidemez. Ya bu iki gün içinde başına bir şey gelseydi. Ailesine, hayranlara bunu nasıl açıklardık. O yüzden bırakın biz Yoongi ile halledelim. "

Nam Joon: "Sunbae! Bak Yoongi hyung iyi, başına bir şey gelmemiş. Bizim her sorunumuzda siz araya girecekseniz bizim iletişimimizi koparırsınız. Bizim size gösterdiğimiz saygıyı bizde sizden görmek istiyoruz. Biz hep birlikte oturup sorunlarımızı halletmezsek hiç bir şeye dönüşürüz. O yüzden bu meseleyi kendi aramızda halletmemize müsaade et. "

Menajer:" Çocuklar amacım sorunlarınıza karışmak değil ama hepinizin aklını başına alması lazım. Özellikle sen Min Yoongi bir daha böyle bir şey olursa ben değil şirket devreye girecek. Sorunlarınızı hemen halledin o yüzden. Haa birde ben aradığımda herkes telefonlarına cevap verecek. Anlaşıldı mı? "dediğinde ben umursamayıp başka yöne bakmıştım. Söylediklerinde haklı olduğu noktalar vardı ama o anki öfkemle üyelerin yanında dursaydım hepsinin kalbini kıracaktım ama bunu menajerimizin bilmesine gerek yok.

Menajer gittikten sonra liderimiz Nam Joon hepimizi salonda beklediğini söyleyip çıkmıştı. Nam Joon ciddi bir konuşma yapmayacak olsa bu kadar sert davranmazdı. Onu zor duruma sokmak istemediğim için hemen yatağımdan kalkarak salona doğru ilerledim. Salondaki hiçbir üye birbirine bakmıyordu. Bu bizim stajyerlik döneminden kalma bir alışkanlığımız. Aramızda birisi yanlış bir şey yaptığında sanki suçlu bizmişiz gibi birbirimizden çekinir yüzlerimize bakamazdık.

Yine en son gelen üye ben olduğum için ortam sessizdi. Hemen oturarak Nam Joon'un konuşmasını bekledim. Aslında aklımı tam olarak bulunduğumuz ortama veremiyordum. Karlar altında ağlayan o kızı bir türlü zihnimde kovamıyordum.

Nam Joon: "Yoongi hyung! Hyung!!" diye bağırdığında bana seslendiğini yeni fark etmiştim. Bütün üyeler dikkatle ve şaşkın bir şeklide bana bakıyorlardı. Onların bu bakışlarına anlam verememiştim.

"Neden bana öyle bakıyorsunuz?"

Ho Seok: "Hyung farkında mısın bilmiyorum ama. Bizi duymuyor ve gülünmeyecek bir konu konuşmamıza rağmen sırıtıyorsun."

"Ne? Ben mi? Sırıtıyorum Haa? Size öyle gelmiştir ya. Dalmışım kusura bakmayın. Ne diyordunuz?"

Taehyung: "Hyung birimiz değil ki hepimiz senin sırıttığını gördük. Aslında hala daha sırıtıyorsun. İki gün içinde güzel bir şey falan mı yaşadın sen yoksa?"

"Sırıtmadım! Sırıtmıyorum! Uzatmayalım da konumuza dönelim hadi. Ne demiştiniz bana?"

Nam Joon: "Geçen gün yaşanan olaydan sorma hepimiz çok düşündük. Jungkook'un hata yaptığını bizim grubumuzun güven temeli üstüne kurulu olduğunu konuştuk. Oda hatasının farkına vardı. Jimin ve diğer üyelerden de özür diledi. Dürüstlük konusunda senin hassas duvarların olduğunu biliyoruz ama neye bu kadar öfkelenip gittiğini hiç birimiz anlamadık? Senden bunun açıklamasını istiyoruz."

"Eğer gitmeseydim sizi kırmaktan korktum. Biliyorsunuz sizler benim ailemsiniz ve sizi kırmak isteyeceğim en son şey bile değil. Bu yüzden öfkem geçene kadar gelmedim. Ayrıca yaklaşık 7-8 yıldır birlikte olmamıza rağmen hala birbirine güvenmeyen birilerinin olması beni incitti."

Jungkook: " Özür dilerim hyung. Ben bir an Jimin hyung'un kız arkadaşı olduğunu ve bizden sakladığını düşündüm. Sinirli olduğum için düzgün düşünemedim ve böyle bir soruna sebep oldum. Herkesten tekrar özür dilerim. Jimin hyung senden de özür dilerim sana güveniyorum ama o sıra çok sinirliydim. "dediğinde. Jimin'in sıcak gülümsemesi gergin ortamı yumuşatmaya yetmişti. Nam Joon ayağa kalkarak otoriter bir sesle bizleri yanına çağırdı ve grup sarılması yapmamızı sağladı. 


İlk Yayın Tarihi: 23.08.2018

!DÜZENLENDİ!

Geciken Huzur (MİN YOONGİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin