PARADİSE 86

102 11 0
                                    

<KİM TAEHYUNG (V) >

~3 hafta sonra ~

O kadar olayın üstüne Comeback yapıp dünya turunu tamamlamak üzereydik. Bir aydır ülkeye dönmek için hepimiz can atıyorduk. Young Korede, Yun Hee Türkiye yalnızlardı. Ve biz onların yanında değilken bir şey olmasından korkuyorduk.

Şu an uçağın inişe geçmiş olması hepimizin yüzünü güldürmüştü. Yol boyu kimse gözünü kırpmamış boş boş bulutları izlemiştik. Bulutlar geceleri daha bir güzel görünüyormuş ama onu fark ettim.

Jeongguk:"Hyung farkında mısın artık Yun Hee arada bir mesajlarımıza cevap veriyor. Soğuk davransada en azından artık cevap veriyor. Sence oda bizi özlemiş midir hyung? Baksana kaç ay oldu gideli bir kere bile sizi özledim demedi."

"Özlese bile gururunu kırıp bize azla söylemez. Yun Hee gerçekten çok gururlu birisi. Eğer gururu bu kadar çok olmasa bizi çoktan affederdi belkide bizi Bts olduğumuz için affederdi ama o bizi Bts olsak dahi affetmiyor çünkü o bizi sadece Bts üyeleri olarak görmüyor bizi abisi, ailesi olarak görüyor o yüzden yaptıklarımız söylediklerimiz onu bu lafsr kırdıya. "

Jeongguk:" Aslında haklısın hyung bizi BTS üyeleri olduğumuz için affetmemesi beni bir sebepten mutlu ediyor. Bize biz olduğumuz için küsüyor ve bu mutlu olunmayacak ama mutlu eden bir şey. "

" Hadi inelim artık. Young'un yanına gidelim onuda özledim. "dedikten sonra hemen eşyaları alıp arabaya doluşmuştuk.

" Nam Joon hyung şoföre söyledin demi kızların evine gidiyoruz. "

Nam Joon:" Evet Taetae. "

Kızların evinin önüne geldiğimizde yine hepsinden önce davranıp kapıya ilk giden ben olmuştum. Young bir gözü kapalı kapıyı açtığında başta anlam veremedi ama sonra bir şey demeden kenara çekildi. Sanırım uykudan yeni uyanmıştı. İçeri girdiğimizde hemen Young'un telefonunu alıp Yun Hee'nin numarasını tuşlamıştım. Telefon çalarken bütün üyeler oturmuştu Young ise ayakta saf saf bize bakıyordu. Telefon açıldığında duyduğum ses yüzümdeki gülümsemeyi büyütmüştü.

Yun Hee:"Efendim Gülce."

"Young yok benimle idare et bebeğim olmaz mı?"

Yun Hee:"Ahh Taetae ne zamana kadar bana Young'tan ulaşmaya devam edeceksiniz?"

"Sen az önce bana Taetae mi dedin?"

Yun Hee:"Yoo Taehyung dedim sen yanlış anlamışsındır."

"Hayır hayır Taetae dedin resmi konuşmadın. Artık resmi konuşmuyorsun." dediğimde elimdeki telefonla deliler gibi dans etmeye başlamıştım.

Yun Hee:"Daha ne lafsr bana bu şeklide ulaşacaksınız?"

"Sen bizi affedene kadar."

Jeongguk:"Ben çok özledim Yasemin!!" dediğinde Yun Hee'nin gözleri dolmuştu. Belli ki oda bizi özlemişti.

Yun Hee:"Normal. Özlemeniz. Hatırlarsanız gitmeden yanıma gelip bana bir kere sarılmadınız o yüzden bu size en büyük ceza olsun. Daha çok özleyin." derken sesi titremişti. Haklıydı kız işte yine her kapı bize çıkıyordu. Yine bütün suçlar bize çıkıyordu. Ne vardı ki en başta dinleseydik onu. O zaman bize kızmazdı, küsmezdi, babası ona vurduğunda yanına gitmeye yüzümüz olurdu.

" Yun Hee biz.. "

Yun Hee:"Bence bir şey söylemenize gerek yok artık. Hem orada gece değil mi? Bu saatte siz Young'un yanında ne yapıyorsunuz o kız sabah erken kalkacak."

"Haa biz mi yenice uçaktan indik hemen buraya geldik. Özledik kızım ne yapalım."

Yun Hee:"Olum gidin yarın sabah gelin. Rahat bırakın kızın. Rahat rahat uyusun."

"Şu an ayakta uyuyor zaten merak etme sen."

Yun Hee:"Hayır zaten kız yaralı bir saat olmuyor benimle konuştu saatlerce bide siz geldiniz sabah derse geç kalacak yine."

"Bir şey olmaz uyanır o." dedikten sonra mutfağa doğru gitmiştim.

"Yun Hee bizi ne zaman affedeceksin? Bugün Kookie bana öyle sorular sordu ki bir şey diyemedim kesin cevaplar veremedim. Yun Hee biliyorsun yarın Kookie'nin doğum günü ve ona en büyük hediye onu, bizi affetmen olacak."

Yun Hee:"Bazı şeyler hemen geçmiyor, unutulmuyor Taehyung. Umarım Jeongguk yeni yaşında mutlu olur ama ben sizi affetmek için hazır olup olmadığımı bilmiyorken size affettiğimi söyleyemem."

"Yine haklısın. Uzun zamandır olduğu gibi yine haklısın. Sadece affedilemek istiyoruz. Kız kardeşimizle şakalaşıp, özlediğimizi çekinmeden söylemek istiyoruz. Ama sende haklısın işte kolay unutulup affedilecek bir şey değildi yaptığımız." dediğimde gözlerinde biriken yaşlar tek tek akmaya başlamıştı.

Yun Hee:" Çok geç kalmadan gidin arkadaşımı rahat bırakın. Uykusuz kalıyor sonra. Bende kapatıyorum görüşürüz. "diyerek hemen kapatmıştı. Oradan bile bize ayar çekmeyi ihmal etmiyordu. Kollarımı masaya dayayıp başımıda üstüne koyduğumda derin bir nefes almıştım. Bana doğru yaklaşan adım seslerine kafamı kaldırmadan karşılık vermiştim. Narin kollar sırtımdan belime sarıldığında Young olduğunu anlamıştım.

Young:"Asla pes etmeyin. Oda sizi çok özledi ama yapamıyor. Ona çok kötü davrandınız, ağır sözler ettiniz. Sizden sadece sabretmenizi istiyorum oppa. Üzülme!!" dediğinde belindeki ellerini okşayarak karşılık vermiştim. Bu küçük fındık kurtları neden hep haklılardı ki?

Geciken Huzur (MİN YOONGİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin