<YASEMİN(YUN HEE) >
Sabaha kadar heyecandan gözüme uyku girmemişti resmen. Evin içinde dolanıp durduğum için Gülce'de stres olmuştu. Gün ağardığında gruba girip mesaj atmıştım.
"Uyanııınnnn!!"
Ho Seok:"Saat daha 5:30 ne uyanması Yun Hee?"
"Hadi oppa kalk herkesi uyandır kahvaltı ya gelin!"
Seok Jin:"Bizi bir sal!"
Young:"Sabaha kadar uyumadı benide strese soktu. Gelin hadi acıktık hem biz!"
Ho Seok:"Üyeleri arayıp uyandırın o zaman hayatta kalkmazlar bizim dememizle."dediğinde ilk iş Jeongguk'u aramıştım. Çünkü hepimiz biliyorduk ki onu uyandırmak işkence gibi bir şey.
Defalarca aramama rağmen telefona cevap vermemişti daha sonra Yoongi' aradığımda telefon kapanmak üzereyken açmıştı. Sesi uykulu geliyordu.
Yoongi:" Efendim!"
"Uyan!"
Yoongi:"Yasemin?"
"Uyan artık ya, hem sen nasıl uyursun ya ben sabaha kadar gözümü kırpmadım?"
Yoongi:"Güzelim unuttun mu senden sonra en sevdiğim şey uyku!"
"Hadi Yoongi ya diğerlerinide uyandır kahvaltıya gelin biz acıktık!"
Yoongi:"Güzelim saat çok erken değil mi?"
"Değil, değil hadi!"diyerek telefonu kapattığımda tekrar Jeongguk'u aramaya başladım ama cevap vermiyordu bende en sonunda pes edip telefonu koltuğa fırlattım.
Bir saat sonra çocuklar geldiğinde kahvaltımızı yapmıştık. Saatler yaklaştıkça gerginliğim artıyordu. Kendimle birlikte herkesi geriyordum üstelik. PD nim mesaj attığında söylediği konuma gitmiş sarmaş dolaş oturur pozisyona gelmiştik. Etraftaki insanlar şok içinde bize bakıp fotoğraflarımızı çekiyordu ama bunlar dışında eminim ki PD nimin ayarladığı fotoğrafçılarda bizi çekiyordu. Yarım saat geçmeden ikimizede mesaj gelmişti gruptan.
Nam Joon:"Tebrikler dakikalar içinde dünya gündemine girdiniz!"
Jimin:"Armyler çok hızlı!"
Ho Seok:"Yapılan yorumları şimdi sakın okumayın!"
"Kötü yorumlar çok mu fazla?"
Young:"Ne çok fazla nede çok az tam beklediğimiz gibi!"
Seok Jin:"Fotoğraflarda çok yakınsınız az uzaklaşın birbirinizden!"
Yoongi:"Hyung!"
Seok Jin:"Sinir etmeyin beni kuralları çiğneyip duruyorsunuz ama oradan çıkınca bizim yanımıza geleceksiniz unutmayın!"
"Tamam ama uzaklaşırsak sevgili değil arkadaşlar gibi yorumlarda gelebilir."
Nam Joon:"Gelsin hepsi şirket açıklamasında son bulacak zaten!"
Yoongi:"Sevgilimle beni bir salın! Hadi by!"yazdıktan sonra ikimizinde telefonlarımızın ekranını kapatıp masaya koymuştu. Sonra bana dönerek saçlarımdan öpmüştü. Kahvelerimiz bittiğinde kafeden el ele çıkmıştık. Attığımız her adımın fotoğraflarının çekildiğinden emindim ama umrumda değildi.
Yoongi arabayı dağ evine doğru sürerken bana dönerek avucumun içini dudaklarına bastırmıştı.
Yoongi:"Bak gördün mi o kadar gerilmeni ve bizide germeni gerektirecek bir şey yokmuş!"
"Ne yapayım Yoongi elimde değil ki!"
Yoongi:"Tamam tamam bak bitti işte artık daha rahat olacağız."dediğinde başımı koltuğa daha fazla yaslayıp özlediğim o yüzünü incelemeye başlamıştım.
Gözlerimi açtığımda Yoongi ile sarılar uyuyorduk. En son arabadaydık ne ara yatağa gelmiştik ki?
Yavaşça yanından kalkıp odalara bakarak alt kata inmeye başladığımda herkesin elinde bir telefon dikkatle bir şeylere bakıyorlardı.
"Ne yapıyorsunuz?"
Jeongguk:"Uyandın mı?" dediğinde herkes hemen telefonlarını kaldırmıştı. Tek kaşımı kaldırdığımda hepsi boş boş suratıma bakıyordu.
"Hayırdır kötü yorumlar çok herhalde?"
Young:"Yoo! Hadi gel sana bir şeyler hazırlayayım acıkmışsındır." dediğinde yavaş yavaş mutfağa geçmiştim. Mutfakta ki televizyonu açtığımda direk fotoğraflarımızı görmüştüm. Diğer kanalları da gezdiğim de bütün her yerde bizden bahsediliyordu. Bir tanesinde durduğumda muhabir şok olmuş vaziyette sunuma devam ediyordu. Gittiğimiz kafenin önünde, yurtta, çalıştığımız kafede çok fazla Army vardı görüntülerden gördüğüm kadarıyla. Young'un yaptığı sandviçi bitirmek üzereyken ekranda beliren bir Army deliler gibi bağırıyordu. Kızı gördüğümde ağzım açık kalmıştı resmen. Yoongi benim, o şıllıkta kim oluyor, Yoongi'yi benden ayırabileceğini mi sanıyor... Ve daha neler neler şok olmuş vaziyette izlemeye devam ederken kapı eşiğinden gelen kahkaha korkmama sebep olmuştu.
Yoongi:"Özür dilerim güzelim korkutmak istememiştim. Ama kızın dediklerini duyunca kendime engel olamadım!" diyerek gülmeye devam etmişti. Saçlarımdan öpüp elimde kalan son lokma sandviçimide midesine indirmişti.
Yoongi televizyonu kapattığında bende masayı toplamak için ayağa kalkmıştım. Bulaşıkları makineye yerleştirirken bir anda arkamdan sarılmıştı. Omzuma başımı yaslayıp boynumu öpüyordu ara ara. Ne zaman rahat durmasını söylesem daha çok öpüyordu. Makineye kapattığımda beni kendine çevirmişti bende ellerimi ensesinde birleştirmiş gözlerine bakıyordum. Belimi tezgaha yasladığında kendinde bana yaklaşıyordu. Dudakları dudaklarıma kapandığında sanki suya hasret kalmışcasına öpüşmeye başlamıştık.
Yoongi belime daha da sarılıp öpüşünü sıklaştırdığında bende ona eşlik ediyordum. Bir anda kapıdan gelen çığlık ve koşturma sesi ile birbirimizden hemen ayrılmıştık. Taehyung salonda hala bağırıyor ve sanırım koşmaya devam ediyordu.
Yoongi:"Bu çocuğun ağzını dikeceğim en sonunda!" demişti sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geciken Huzur (MİN YOONGİ)
FanficDüşle, hayatının sonuna dek varlığın için orada olacağım Düşle, nerede olursan ol dünya hoşgörülü olacak Düşle, tüm zorluklardan sonra tamamen çiçek açacaksın Düşle, başlangıçların gösterişsiz gözükse bile, sonu refah olabilir