<MİN YOONGİ(SUGA)>
~2 gün sonra~
Sabaha kadar gözüme uyku girmemişti bugün Kore'de gerçekleşecek son resmi nikah işlemlerimiz yapılacaktı. Herkesten önce mutfağa inip kendime kahve yaptığımda kapıda esneyerek bana Jin hyungu görünce korkmuştum.
Seok Jin:"Erkencisin bugün!"
"Uyuyamadım ki erkenci olayım!"
Seok Jin:" Neden uyumadın?"
"Bilmiyorum hyung gerginim!"
Seok Jin:"Gerilmeni gerektirecek bir şey yok Yoongi bir kaç gün önce yaşadın zaten bunu. Sorunsuz güzel geçeceğinden eminim." dediğinde başımı sallamıştım sadece. Yurdun kapısı hızla açılıp Young içeriye gürültülü bir şekilde girdiğinde beni mutfakta gördüğüne çok şaşırmışa benziyordu.
"Bugün beni o gürültülü uyandırma seremonisine girmene gerek yok!"
Young:"Şaşırtıyorsun beni oppa! Diğerlerini uyandırdın mı peki?"
"Onu sen halledersin diye düşündüm!" diyerek tencere dolabını işaret ettiğimde arkasından hemen sus işareti yaparak odama çıkmak için merdivenlere ilerlemiştim. Bu yaramazın durumu hemen anlayıp işleve geçtiğini yurdun içinde yankılanan tencereye vuran kepçe sesinden anlamıştım.
Young:"Hemen uyanın bugün düğün var!" diye bağırarak da tencere sesine o cırtlak sesiyle eşlik ediyordu. Çocukların odasında delirdiğine emindim ancak bunu şu anda kanıtlayamazdım çünkü hazırlanıp çıkmam gerekiyordu. Tam hazırlanıp odanın kapısını açtığımda Jungkook Young'u koridorda yakalamış elinden tencere ve kepçeyi zorla almaya çalışıyordu.
Jungkook:"Bunu alışkanlık haline getirmeye başladın! Bir dahakine bu tencereyi kafan geçirir öyle çalmaya başlarım!" dediğinde Young parmağıyla kapıda ki beni işaret etmişti.
Young:"Bu sefer benim fikrim değildi gerçekten!" diyerek ellerini havaya kaldırdığında gülerek merdivenlere ilerlemiştim.
"Düğüne geç kalmayı planlıyorsanız oyalanmaya devam edebilirsiniz!" diye bağırarak kapıdan çıkmıştım. Hızla kızların evine gittiğimde Young'un gelmeden burayı da ayağa kaldırdığını anlamak zor değildi. Kapıyı çaldığımda Yasemin'in annesi kapıyı açmıştı.
Yasemin'in annesi:" Hoş geldin oğlum." diyerek beni içeri davet ettiğinde eğilerek selam verip içeriye geçmiştim.
"Efendim ben hazırlıklar için Yasemin'i almaya gelmiştim. İznininiz varsa biz gidebilir miyiz?" dediğimde annesi gülerek başını sallayıp Yasemin'e bağırmıştı.
Yasemin'in Annesi:" Kızım Yoongi seni almaya geldi hazırsan bekletme çocuğu hadi!"
Yasemin:" İki dakikaya geliyorum anne!" dediğinde ben kapının önünde beklemeye devam ediyordum. Söylediği gibi iki dakika içinde yanımıza geldiğinde tam bana sarılmak için hamle yapmıştı ki gözlerimle annesini işaret etmiştim oda ani bir refleksle hemen olduğu yerde kendini durdurmuştu.
"Hazırsan çıkalım mı?"
Yasemin:" Hazırım çıkabiliriz!" dediğinde ikimiz de hızla kapıya yönelmiştik. Aklımda kapıdan çıkar çıkmaz Yasemin'e sıkıca sarılmak vardı ama annesi biz arabaya binene kadar kapıdan bize el sallamıştı böylelikle benim sarılma hayallerimde yalan olmuştu.
Yasemin:" Sayın Min Yoongi bir kez daha benimle nikah masasına oturmaya hazır mısın?"
"Ben seninle ömrümün sonuna kadar olsun yine o masaya oturur seninle bir ömür geçireceğime yemin ederim." dediğimde gülümseyerek vites kolunda ki elimi tutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geciken Huzur (MİN YOONGİ)
FanfictionDüşle, hayatının sonuna dek varlığın için orada olacağım Düşle, nerede olursan ol dünya hoşgörülü olacak Düşle, tüm zorluklardan sonra tamamen çiçek açacaksın Düşle, başlangıçların gösterişsiz gözükse bile, sonu refah olabilir