Geciken Huzur (MİN YOONGİ)

PARADİSE 84

<GÜLCE (YOUNG) >

Bir insan nasıl yapar bunu ya ben hala anlamış değilim. Hayır başta yapacağını yapıp sonra nasıl hiç bir şey olmamışcasına davranır, güler yüzüne evladının. Yaseminle üyelerin yanında konuşmam zaten ayrı bir olay. Her zaman onlardan uzak bir köşede konuşurken bugün neden yanlarında konuşmuştum.

Yasemin:"Gülce bir sakin olur musun? İyiyim ben bir şey yok."

"Ne zaman oldu bu!!"

Yasemin:"Geçen hafta oldu bak iyiyim görmüyor musun?"

"İyi misin? Emin misin Yasemin, ben değilimde. Sen kolay kolay bir yerim ağrıyor, acıyor diye ağlamazsın. Eğer ağlarsan zaten dayanma gücünü yitirmişsindir. Kalk hemen hastaneye git hadi. Hatta dur kapat ben geliyorum. "

Seok Jin:" Ne olduğunu anlayacağımız dilde konuşsana ya."

" Türkiye'ye gidiyorum. "

Jimin:" Neden, ne oldu? "

" Babası Yasemin'i... " dediğimde anda sözümü telefondan kesen Yasemin olmuştu.

Yasemin:" Gülce iyiyim. Üyelere söyleme sakın. " dediğinde farkında olmadan Korece konuştuğumu ise sonradan fark etmiştim.

" Neden Yasemin üyeler babanın sana şiddet uyguladığını duyarsa durmazlar, susmazlar ben gibi tepki verirler diye mi?"

Jeongguk:"Ne dedin sen?"

Nam Joon:"Menejeri arıyorum hemen!"

Ho Seok:"Ver şu telefonu Young!!" dediğinde sinirlerime hakim olamadığım için kendime lanet etmiştim.

"Oppa bi dur ya. Bi durun be!!"

Seok Jin:"Duralım mı? Dalga mı geçiyorsun? Yun Hee hemen çık o evden seni almaya geliyoruz!!" diye bağırdığında Yasemin bana her lafı etmekle meşguldu.

Yasemin:"Aferin Gülce. Gerçekten sen hangi akla hizmet Korece konuşursun ya. Bravo sana şimdi ne yaparsın bilmem ama üyeleri tut!!" diye bağırıp yüzüme telefonu kapattığında mal gibi kalmıştım.

Jimin:"Hadi hyung neden açmıyor bu Menejer!!"

Nam Joon:"Arıyorum işte Jimin!!" diye bağırdığında kapıdan bize bakan Yoongi oppayı fark etmem bir olmuştu. Hızla yanıma gelip kolumu sıkıca kavradığında gözlerinde alev ondan korkmama sebep olmuştu.

Yoongi:"Dediklerin doğru mu?"

"Oppa ben..."

Yoongi:"Dediklerin doğru mu dedim sana?"diye kükrediğinde adımlarım geri gitmeye çalışıyordu ama kolumu tutan eli benim her haraketim de daha fazla sıklaşıyordu.

" Doğru ama bir durun anlatayım! "

Yoongi:" Yolda ara menejeri Nam Joon, sende yolda anlat gidiyoruz. "

" Oppa bak bir dinleyin ondan sonra gidel...."

Yoongi:"Yürü Young!!"

"Bağırmayın bana. Oppa sende bırak kolumu canımı acıtıyorsun. Oturun dinleyin diyorum size neden anlamıyorsunuz. Yine aynısı olsun bu sefer Yun Hee benimde mi suratıma bakmasın. Kesin sesinizide dinleyin." diye haykırdığımda hepsi susmuş ve oturmuştu bir tek Yoongi oppa ayakta ve hala kolumu sıkıyordu.

Yoongi:" Hiç kimse Yasemin'in saçının teline zarar veremez anladın mı hiç kimse!!! " dediğinde ağzım açık bakıyordum. Sanki zarar veren benmişim gibi tepki vermesi sinirlerimi iyice zıplatıyordu.

"Kolumu bırak. İster dinle ister dinleme sana kalmış ama benim canımdan ötem dediğim insanın canın yanması beni mutlu etmiyor o yüzden ne halt edersen et. Ve unutmadan ona ben zarar vermedim."