PARADİSE 70

117 10 0
                                    

<YASEMİN (YUN HEE) >

Yoongi'nin sabahki davranışı üzerine ona hala kırgındım. Hayır anlamıyorum beni kıskandığı insan bir başkası değil ki kardeşi dediği yıllardır birlikte kaldığı kişi. Neden bu kadar büyük tepkiler veriyor ki. Bütün üyeleri ailem, abim, kardeşlerim olarak gördüğümü bildiği halde neden bana bu eziyeti yapıyordu. Kapıyı çarpıp çıktığımdan beri kafamı yoran bir kaç düşüncenin bunlar olmasına rağmen hala cevap bulamamıştım.

Eve döndüğümde küçük kız kardeşimin bana sıkıca sarılması sanrım beni biraz olsun rahatlamıştı. Eve girene kadar bu kadar üşüdüğümü fark etmemiştim ama üşüdüğümü anlayan Gülce hemen beni ısıtmak için battaniye falan getirip tekrar sarılmıştı. Arkasından bütün üyelerin topluca sarılması ile yüzümde hafif bir tebessüm oluşmuştu. Yoongi'nin yüzündeki pişmanlık gözle görülür cinstendi. Hele hepimiz sıkıca sarılırken lider oppamın otorite sesi hafif tebessümümü koca bir gülümsemeye çevirmişti.

Herkes sessizce otururken ortamı guruldayan midemin sesi doldurmuştu. Ahh kaç saattir dışarıdaydım ben acaba. O kadar aç hissediyordum ki.

"Yemek yediniz mi?"

Gülce:"Sen yokken nasıl yemek yiyelim ki. Yemedik."

"Oppa!!" diyerek Jin oppanın yanına yanına kaydığımda umursamaz şeklide bana bakmıştı.

Seok Jin:"Hıı"

"Bize o güzel, efsane, enfes yemeklerinden yapar mısın?" dediğimde başta reddecek gibi bana döndü ama daha sonra elini saçlarıma atıp karıştırırken konuştu.

Seok Jin:"Şunlardan biri istese yapmazdım ama sen isteyince reddedilmiyor ki. Ayrıca o masum bakışlarını hemen yakışıklı yüzümden çek ufaklık. "

" Ufaklık mı?"

Jimin:"Sonunda ya. Artık bana ufaklık demeyecekler. Yaşasın!!" diyerek dans etmeye başladığında Kookie ve Tae sırıtarak birbirine bakıp konuşmaya başladı.

Jeongguk :"Hyung yalnız sen grubun ufaklığısın."

Taehyung:"Bu iki şeker kız ise ailemizin ufaklıkları." dediğinde jimin geri yerine oturmuştu.

Jimin:"Hayır anlamıyorum ki Suga hyungdan sadece bir santim santim kısa olmama rağmen kimse ona ufaklık demiyor. Hyung sen nasıl bir otorite sağladında insanlar senden böyle korkuyor anlamadım ki. Hayır korkulacak pek bir yanında yok ki!!"

Yoongi:"Yurda gidince ben göstereyim sana neyden korktuklarını ister misin Jimin-shi?"

Jimin:"Yok hyung ne gerek var. Ben bugün yurda gitmesem mi acaba ya."

Ho Seok:"Ne yapacaksın Jimin bankta mı uyuyacaksın."

"Neden bankta uyusun ki onun bir evinde burası. Hepinizin bir evi daha var bunu unutmayın."

Jimin:"Yaa seni varya. Canım kardeşim benim!!" diyip sarıldığında herkes gülerken ortamı dolduran tok bir öksürük sesi ile gözlerimi devirmiştim.

"Gıcık mı tuttu Yoongi?"

Yoongi:"Yaa ne gıcık ama. O gıcığın birde adı var Park Jimin olur adı da!!" dediğinde bende gülmeye başlamıştım. Yoongi gördüğüm en kıskanç erkeklerden biriydi. Bu kıskançlığın sebebinin güvensizlikten olduğunu pek sanmıyordum. Sadece paylaşmayı sevmiyordu. Bunu kesin bir şeklide anlamıştım.

Jin oppanın yemeği hazırlaması, hazırlarken bütün üyeleri tek tek azarlayarak iş yaptırması bunları oturup izlemek çok zevkliydi. Gülce ve ben ikili koltuğa oturmuş önümüzdeki sehpaya ayaklarımızı uzatıp onları izliyorduk. Üyeler sürekli birbiri ile ya laf dalaşı içinde yada boğuşuyorlardı. Hele en son Tae, Jimin ve Kookie'yi elinde tava ile mutfaktan kovaladığında gülmekten gözümden yaşlar akmaya başlamıştı.

Sonunda yemek hazır olduğunda hepimiz masaya oturmuş muhabbet eşliğinde yemek yiyorduk. Yoongi sürekli ya tabağıma bir şeylet koyuyordu yada çubukları ile ağzına doğru uzatıyordu. Artık çocuklardan eskisi kadar kasmadan biraz daha rahat davranıyorduk.

Taehyung:"Susayım susayım diyorum ama sizde ben sustukça gözümüze soka soka moment veriyorsunuz. Sonra ben shipim moment verdi diye bağırınca kızıyorsunuz. Hayır şunlara baksanıza çifte kumrular gibi değiller mi?"

Yoongi:"Sana ne olum dön sen yemeğini ye. Senin şu moment muhabbetin sinir ediyor zaten beni."

Ho Seok:"Hyung yalnız sende gözümüze soka soka yapıyorsun. Tamam anlıyoruz görmezden geliyoruzda. Anlamda veremiyoruz."

Yoongi:"Neye anlam veremiyorsunuz?"

Ho Seok:" Hyung o gözlerini üzerimden çekersen konuşacağım korkutucu korkutucu bakıyorsun."

Yoongi:"Ho Seok!!"

Ho Seok:"Yani sevgilisiniz de bizden mi gizliyorsunuz onu anlamıyoruz. Davranışlarınız biz sevgiliyiz, birbirimizi çok seviyoruz diye haykırıyor ama siz hayır sevgili değiliz diyorsunuz. Şimdi siz nesiniz bize onu söyleyin?"

Yoongi:"Aradığın cevap bende değil Ho Seok o sorunun aynısını bende soruyorum ama cevap alamıyorum birde sen dene bakalım. Yasemin cevap versene Ho Seok'un sorusuna?" diye imalı imalı konuşarak topu bana atmıştı. Ne tepki vereceğimi bilemez halde meraklı gözlerle bana bakan üyeleri ve Young'a süzerek konuşmaya başladım.

" Şimdi tam olarak şöyle ki. Sevgili değiliz o kesin ama ne olduğumuz konusunda bende çıkmazdayım. Beni seven birisi ile arkadaş olamayacağım kesin bir şey ama en baştan beri Yoongi'yi oppam olarakta görmediğimde belli. Aman ya bende bilmiyorum işte. Hem siz hepiniz bizi izlemek yerine işinize baksanıza. Neysek neyiz allah allah ya! " diyerek masadan kalkmıştım.

Geciken Huzur (MİN YOONGİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin