<PARK JİMİN (JİMİN) >
Tae hepimizi zorla salondan çıkmaya ikna ettiğinde Young'u hesaba katmadan salondan ayrılmıştık. Hepimiz odalara dağıldığımızda odaya girip kendimi direk koltuğa atmıştım. Daha sorma aklıma Young gelmişti. Bizimle birlikte salondan ayrılmıştı ama nerede uyuyacaktı. Hızla odadan çıkıp aşağı indiğimde mutfaktan gelen ışık dikkatimi çekmişti. Mutfak kapısına geldiğimde masada oturan Tae ve Young kısık sesle bir şeyler konuşuyorlardı. Bu ikisi ne iş çeviriyordu ki sürekli gizli gizli bir şeyler konuşuyorlardı. Mutfağa girip kapıyı arkamdan kapattığımda dikkatleri bana kaymıştı. Young iki gündür hiç durmadan ağlıyordu birde buna uykusuzluk eklenince gözleri mahvolmuştu.
"Siz ikiniz ne iş çeviriyorsunuz. Anlatın bakalım."
Young:"Hiç.. Hiçbir şey." derken panik olmuştu kaşlarımı kaldırıp Tae'ye baktığımda eliyle bana sandalyeyi işaret etmişti.
Taehyung:"Sıkıntı değil Young. Bende ilk fırsatta Jimine anlatmayı düşünüyordum iyi oldu."
Jimin:"Eee anlat artık. Gizli gizli ne işler çeviriyorsunuz?"
Taehyung:"Aslında bir iş çevirmiyoruz. Çeviremiyoruz çünkü Young hanım hiç bir planımı beğenmiyor."
Young:"Yaptığın planlar çok çocukça ben ne yapayım. Hem ben arkadaşımın arkasından iş falan çevirmem."
"Noluyo ya adam akıllı anlatın şunu. Hiçbir şey anlamadım."
Taehyung:"Bak şimdi olay şöyle ki be Yoongi hyung ve Yun Hee'yi shipliyorum. Daha doğrusu bunlar direkt belli ediyor ama siz anlamıyorsunuz."
"Nasıl ya? Bildiğimiz bu ikisini mi?"
Taehyung:"Evet ikisini. Hatırlıyor musun Yoongi hyung yurda sarhoş getirdiğimiz gün hiç birimizin telefonlarını açmazken Yun Hee arayınca açtı bu bir. Onu almaya gittiğimizde direkt Yun Hee'ye sarıldı bu iki. Arabada gelirken sürekli bir şeyler sayıkladı ve Yun Hee'ye sıkıca sarılarak uyudu bu üç. Onu odasına taşımaya çalışırken Yun Hee'ye 'Huzurum' diye seslendi bu dört. Daha ooo ne açıklar verdiler ama siz hiçbiriniz bunu fark etmediniz. "
" Vay be gerçekten de. Yoongi hyung Yun Hee'den hoşlanıyor mu yani. "
Young:" Evet. Bizim gördüklerimize göre öyle. Hem iki gündür Yun Hee'nin başından da ayrılmadı. "
" Tamam da sizin olayınız ne tam olarak ben onu anlamadım. "
Young:" Tae geçen gün benimle yalnız konuşmak istediğinde bana bunları anlattı daha sonra bu ikisini bir araya getirmek için benden yardım istedi. Bende yardım edemeyeceğimi söyledim. Şimdi hala beni ikna etmeye çalışıyor olan bu. Yani o gün beni boşu boşuna azarladın. Suçsuz yere... "
" Şey ben tekrar özür dilerim. O gün neden öyle yaptığımı bende tam anlamadım ama neyse ya hani sen beni affetmiştin."
Young:" Affetmemiştim. Çünkü beni çok kırdın. "
Taehyung:" Gençler sakin. Şu an konumuz bu değil. Biz bunları nasıl bir araya getirip itiraf ettirebiliriz?"
"Bir odaya kilitleyip konuşmalarını bekleyelim."
Young:"Al birini vur ötekine. İkinizinde kafası aynı çalışıyor. Yun Hee böyle bir numaraya gelmez. Daha gerçekçi bir şey bulun bence ama beni hesaba katmayın ben arkadaşımın arkasından iş çevirmem."
"Ne olacak ya. Onların iyiliği için küçük bir oyun sadece. Neden oyun bozanlık yapıyorsun şimdi."
Taehyung:"Bende ikna etmeye çalışıyorum ama Nuh diyor peygamber demiyor."
Young:"Allah allah ya. Ben arkadaşımın arkasından bu güne kadar hiç iş çevirmedim. Ayrıca Yun Hee benim hareketlerimden, konuşmamdan bile anlar. Olmaz." dedikten sonra öyle bir esnemişti ki sanki oracıkta uyuyacaktı.
Salonda Yun Hee ve Yoongi hyung olduğu için orada da kalamazdı. Yurtta misafir odamızda yoktu ki! Bir anda aklıma gelen fikir ile yerimden kalkmıştım.
" Tae yarın konuşsak olur mu? Yorgunuz hepimiz yarın dinç kafayla konuşmak daha mantıklı olur."
Taehyung:"Olur aslında benimde uykum gelmişti ama Young.." demisene kalmadan lafını bölüp Young'a oturduğu yerden kaldırmıştım.
"Ben halledeceğim o işi hadi iyi geceler." diyerek Young'u elinden tutarak sürüklemeye başlamıştım. Hiç sesi çıkmıyordu garip bir şekilde sanırım bana kızmaya bile mecali yoktu.
Benim odamın önüne geldiğimizde soru soran bakışlar ile bana bakıyordu.
"Yurtta misafir odamız yok. Normalde salonda yatıyorsun ama orada da Yoongi Hyun ve Yun Hee var iki gündür de uykusuzsun. Benim odamda ki yatakta sen yat ben koltukta yatarım." dedikten sonra onun cevap vermesini beklemeden hızla odaya girmiştim.
Young hiç sesini çıkarmadan usulca yatağın kenarına oturdu. Daha sonra üzerine baktığında derinden bir off çekmişti. İki gündür aynı kıyafetler ile duruyordu. Sanırım bu onu rahatsız etmiş olacak ki yavaşça yerinden kalkıp kapıya doğru ilerlerken bir anda olduğu yerde kalmıştı. Sanırım burada eşyası olmadığı daha yeni aklına gelmişti. Zaten düşük duran omuzları biraz daha aşağı doğru çökmüştü.
"İstersen benim kıyafetlerimden verebilirim. İki gündür aynı kıyafetle duruyorsun onlarla yatmak rahatsız edici olur."
Young:"Gerçekten mi? Çok iyi olur ama ya da boş ver ya."
"Gel buraya sana uygun bir şeyler bulalım bakalım." dediğimde ikiletmeden hemen yanıma gelmişti. O kıyafetler ile rahatsız olduğu açıkça belliydi zaten. Dolaptan seçtiğimiz t-shirt ve eşofman altına alarak banyoya gitmişti. Banyodan çıktığında gerçekten komik olmuştu. Zaten bol olan kıyafetlerim ondan çuval gibi olmuştu. O haliyle çok tatlı gözüküyordu hele birde uykulu bakan gözleri...
Koltuğa oturup yatma pozisyonu aldığında kaşlarımı çatarak onu izliyordum.
"Neden oraya yatıyorsun? Kalka yatağa yat ben yatarım orada."
Young:"Olmaz sırf benim için neden koltukta yatasın. Sen yat yatağına ben rahatım burada. Hadi iyi geceler." dediğinde hızla onu koltuktan kucaklayarak yatağa yatırmıştım. Yatakta dikleşerek konuşmaya başlayacağı sırada onu omuzlarından iterek geri yatağa yatırmıştım. Üstünü örtükten sonra koltuğa geçip oturmuştum.
Aradan beş dakika geçmeden nefes alış verişleri düzene girmişti. Uyumuştu. Gerçekten zor günler geçiriyorlardı. Ama birbirlerinden güç alarak ayakta kalmaya çalışıyorlardı.
Yatağın kenarına oturup onu izlemeye başladığımda gerçekten dünyada soyutlanmış gibi hissediyordum. Yavaşça saçlarına yaklaşıp kokladığımda kokusu suratımda ki aptal gülümsemenin daha da büyümesini sağlamıştı.
İlk Yayın Tarihi: 17.09.2018
!DÜZENLENDİ!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geciken Huzur (MİN YOONGİ)
أدب الهواةDüşle, hayatının sonuna dek varlığın için orada olacağım Düşle, nerede olursan ol dünya hoşgörülü olacak Düşle, tüm zorluklardan sonra tamamen çiçek açacaksın Düşle, başlangıçların gösterişsiz gözükse bile, sonu refah olabilir