Bölüm-2-

15.4K 528 102
                                    

Keyifli okumalar...

Herşey duygularımın filizlendiği günden sonra başladı.

Her ders ona bakıyordum. Ona bakınca kendimi çok yanlış bir durumda buluyordum. Her mimiğini istemsizce izliyordum.
Geceleri yatmadan önce kurduğum senaryolarda başrol hep o ve ben oluyorduk.
Asla aklımdan çıkmıyordu.

Bir gün derste kitap okuyordu. Okuduğu kitapa baktım. Kitabı okurkenki ciddiyeti arada kaşlarının çatılması ve tebessüm edişi.
Anlaşılan kitabı beğenmişti. Kitabın ismine bakıp türünü araştırdım. Belkide ona birgün bir kitap alabilirdim.

Aklımdan çıkmasını istedim başımı sağa çevirdiğimde Sıla'nın bana imalı bir şekilde sırıttığını gördüm. Başımı 'ne var' anlamında salladığımda omzunu silkti. Önüme döndüğümde ellerimi yanakarıma dayadım. Sonrasında Sıla kulağıma eğilip:
-merak etme kimseye söylemeyeceğim.
Dediği şeyle gözlerim kocaman olmuştu.
-hayır Sıla...
-sen benim en yakın arkadaşımsın Elif yemin ederim kimseye söylemeyeceğim.
dedi güven verircesine.

Fısıltıyla
-nerden anladın?
Dedim.
-babaannem müneccimdi. Ya kızım birde soruyor musun sen! Dua et o fark etmiş olmasın.
Dediği şeyle yüzümü buruşturdum ve ellerimle yüzümü kapattım. Ve derin bir off çektim. İçimden 'inşallah birşey farketmemiştir' diye tekrarladım.

Nur'un ağzından

Dersim ne zaman 10A'ya olsa biraz geriliyorum.
Ama bu geçici oluyor.
Dersteyken boş bıraktığımda ya da ders işlediğimde birçok kez Elif'in bana baktığını hissettim. Özellikle birkaç gün önce bunu yoğun bir şekilde yaşadım. Bazen bende ona baktığımda hemen gözlerini çekiyor yada çok kısa bakışlar atıyordu. Bazen nöbetçi olduğum günler ona yakın olduğumu ve samimi bulduğumu hissettirmek için sınıflarının önünden geçerken onla göz göze gelmeye çalışıyorum ama o tam benle konuşacak gibi oluyorken utancı onu vazgeçiriyordu.

Bana hediye ettiği kitabı okurken aklıma o ve tavırları geliyordu hep. Çok ağırbaşlı bir kızdı. Ve dersleri iyiydi.
Her hocadan aynı tepkiyi alıyordum.
-Biraz sakin ve ağırbaşlı duruyor. Dersimde iyi puan almıştı. Bunu ondan beklemiyordum. Çünkü diğerlerinden az konuşur ama konuştuğunda da güzel cevaplar verir. Valla Nur hocam herkese böyle öğrenci lazım. Hele de bu devirde, zor anlayacağınız.
Demişti kimyacı Serhat hoca.
Kahve eşliğindeki muhabbetimize birkaç hoca daha katıldı ve hep birlikte öğrenciler hakkında konuşmaya başladık. Birnevi değerlendiriyorduk onları. Ama benim aklımın bir köşesinde hep Elif vardı.

Dersim boştu bu yüzden bende koridorda doşalmaya karar verdim. 10A'nın önüne geldiğimde içeride kimsenin olmadığını gördüm. Dersleri beden olmalıydı.
Bende spor salonuna girdim. Ellerim cebimde voleybol oynayanların içinden Elif'i seçmeye çalıştım. Fakat bulamamıştım. Yanıma yuvarlanan topu almaya gelen Sıla'yı gördüğümde gülümsedim.
-merhaba hocam
dedi
-merhaba canım Elif yok mu?
-hayır burada ama tribünlerde oturuyor hasta olduğu için.
Kafamı sol üstteki tribünlere çevirdiğimde en ilerilerde olduğunu gördüm. Başına beresini geçirmiş bir şekilde alttan diğerlerini izliyordu.
-tamam sağol canım
Deyip merdivenleri çıktım. Ve onun sağ tarafından yanına doğru ilerlemeye başladım.
-Elif oturabilir miyim?
Beni görünce dik durmaya çalışıp hızlıca başını salladı.

Just a Teacher | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin