Just a Teacher | Tamamlandı |

Bölüm-40-

Selam canlarım♥
Bayramınız kutlu olsun ^-^
Keyifli okumalar...

Nur'un ağzından

Üstüme paltomu alıp aynada kendime baktım.
Anahtarlarımı alıp evden çıktım.
Arabaya Elif'imin yanına sürdüm.
Zile bir kere basıp geriye çekildim.
-hoşgeldin aşkım.
-hoşbuldum bebeğim. Naber?
-iyii, gelsene içeri.
Eliye arkasını gösterdi.
-aslında seninle dışarıda vakit geçirmek istiyordum. Üstünü giyinsene.
-tamam nereye gidiyoruz?
-biraz deniz manzarası iyi olur diye düşündüm.
Sevinçle gülümsedi.
-hadi içeri gel ben giyineyim.

****

Bir kafeye girip kahvelerimizi aldık.
Arabayı oturacağımız yere yakın bir alana park ettim.
Koluma girmesiyle bakışlarımı ona çevirdim.
Güzel yüzü, renkli ışıkların ona gelmesiyle daha güzel bir hâl alıyordu.
Ona gülümseyip önüme döndüm.

Sırtımı banka yaslayıp hafif ona döndüm.
O ise karşısına bakıyordu.
Dirseğimi bankın başına yaslayıp onu izlemeye başladım. Birkaç dakika konuşmadan öylece durduk.
Kahvesinden aldığı yudumlara kadar her anını gözlerimle takip ettim.

Beni kendine çok fena aşık etmişti bu kız. İç çekip gülümsedim. Kafasını karşıdan çevirmeden;
-Çok güzel değil mi?
Dedi.
-ne?
-manzara yani.
-hmm haklısın. Muazzam bir manzara.
Bakışlarını bana çevirdi. Utanıp gözlerini çekti.
Kahvesinden bir yudum alıp yanıma yaklaştı. Onu kolumun altına alıp yanağını okşadım.

Yaklaşık bir saat sonra kalktık. Evinin önüne gelip durdum.
-bugün çok güzeldi.
Kollarını bana sardı. Dudağımda sıcak ve yumuşak dudaklarını hissettim.
Birkaç kez beni öpüp ellerini yanaklarıma koydu.
Onun eve geçmesini bekleyip biraz annemin yanına çıktım.

Elif'in ağzından

Okula yetişmek için kalktım. Nur'a bazen beni almamasını söyledim. Çünkü ona masraf olabilirdi.
Kahvaltıyı yapıp ablam ve ona mesaj attım.
Ablam karnının bir resmini atmıştı.
Bir yeğenim olacağını bilmek beni çok mutlu yapıyordu. Bu yüzden heyecanlıydım tabi.

Gerekli olan şeyleri alıp çantama yerleştirdim.
Evden çıkıp ellerim cebimde okula yürümeye başladım.
***
Arabaların geçmesini beklerken koluma biri dokundu.
Sol tarafa başımı çevirdim. Biraz yaşlı bir  kadın duruyordu.
-Buyrun?
-Afedersiniz hanım kızım, rica etsem bu torbayı karşıdaki arabaya taşıyabilir misin?
-tabi sıkıntı değil.
Yerdeki torbayı elime aldım.
Yolun karşısındaki arabanın yanına gelmiştik.

Elindekileri arka koltuğa yerleştirirken inceleme fırsatım olmuştu. Varlıklı birine benziyordu.
Elimdekini kadına uzattım. Arabaya yerleştirirken adımı sormuştu.
-Elif.
-teşekkür ederim Elif. Hangi okulda okuyorsun sen bakalım?
-hemen bu parkın arkasındaki ******(okul ismi bulamadım daha)
-anladım. İyi dersler diliyorum.
-teşekkürler, hoşçakalın.

Kadının yanından ayrılıp aynı hızda okulun büyük demirden kapısına yürüdüm.
-GÜZEL ZAMANLAMA! Günaydın.
Mete hızlı adımlarla yanıma geldi.
-günaydın, naber?
-yani iyi sayılır. Senden ne var ne yok?
-iyi de ne oldu sana?
Karşısına bakıp iç çekti.
Kafamı çevirip gözlerini sabitlediği yere baktım.
Hoşlandığı kız şuan başka bir erkeğin koluna girmiş duruyordu.

Yüzü bozulmuş bir şekilde yürümeye devam etti.
-hey bekle. Belkide sadece arkadaşıdır.
-hiç sanmıyorum. Ki zaten kanıt da gördüm.
Sınıfa girene kadar ona moral vermeye çalıştım.
Ama o iyi olduğunu söyleyip duruyordu.

Züleyha'nın ağzından

Adının Elif olması olasığı arttırıyordu. Nedense bu ihtimal karşısında içimde hisler oluşmuştu.
Onun gidişini bekleyip köşede bekleyen şoförüme işaret yaptım.
                      -aynı akşam-
-masa hazır Züleyha hanım.
-tamam saol kızım. Hadi çok acıktık zaten geçelim.
-Zeynep yok mu?
-O Cem'le yemeğe çıktı bu gece.
-bizde burada başbaşayız desene.
Eline kaşık-çatal alıp yemeye başladı.

-Geçen niye sinirliydin o kadar kızım.
-Farkediliyor muydu o kadar ya?
-evet sesinden anlaşılıyordu.
Dedim.
-şirketle ilgili acil birşey vardı sabah.
Birde ona yetişmeye çalışırken az kalsın yine o kızı eziyordum.
İki oldu düşünsene.
-Elif'i mi?
Başını salladı.
-kulağında da kulaklık hiç duymuyor.
Yavaşça başımı salladım.
Yemeye devam ettik.

İyi geceler:) nasılsınız keyfiniz nasıl♥