Bölüm-36-

3.9K 219 43
                                    

Let me love you :/
Keyifli okumalar

Elif'in ağzından

Evin önüne geldiğimde yavaşça taksiden inip evin önüne topallayarak geldim.
Anahtarları çıkartıp kapıyı açtım.
O kadınla birdaha karşılaşmak tuhaftı.
Çok sinirli birine benziyordu.
Sinirli ve soğuk...
Çantamı odama bırakıp dolabı açtım. Eşofmanımı giyip üstüme tişörtümü geçirip sıcak tutması için bol ve kapşonu olan kazaklarımdan giydim.
Telefon ve anahtarı alıp evden çıktım.
Karşıya geçip onların kapısını çaldım.
Aysel teyze kapıyı açmıştı.
-hoşgeldin kızım. Biraz geciktin bir şey mi oldu.
-yok önemli birşey olmadı.
-gel geç bakalım.
Oturma odasına geçip koltuklardan birine oturdum.

-Nur! Elif geldi.
Kapı açılma sesi duymuştum. Hemen sonra da Nur'un yüzünü.
Ayağa kalkıp ona sarıldım. Koltukta yanıma oturup kolunu omzuma attı.
-Niye geç kaldın? neredeyse okuldan çıktıktan bir buçuk saat sonra geldin. Evde de değildin. Bir yere mi gittin?
-Aslında evet.
Onlar beni dikkatle dinlerken olanları anlattım.
-keşke seni almaya gelseydim. Böyle birşey olmazdı.
-Böyle söyleme. Abartılacak birşey yok zaten. İyiyim ben.
Elinin üstüne ellerimi koydum.

Akşam yemeğinden sonra kalktım. Yatağa girip kendimi uykuya bıraktım.

*****

Rüya
Ve uzaktan bir bebek sesi geldi kulağıma.
Ağlıyordu.
Giderek azalıyordu ses.
Arkamı döndüğümde köşeden kucağında bebek ile kaçan birisini gördüm. Arkalarından gitmeye çalışsamda yetişemiyordum.
Aniden ayaklarımda birşey hissettim.
Yerde bir bileklik vardı.
Dizlerimin üstüne çöktüm.
Elime alıp incelemeye başladım.
Kenarında mor çiçek ve üstünde kelebek deseni vardı.

Biranda bileklik elimden dizimin önüne düşmüştü.
Önümde bir çift bot belirdi.
Kafamı nedense kaldıramıyordum.
Yerdeki bilekliğin üstüne sertçe basıp parçalara ayırdı.
Başımı bu sefer kaldırabiliyordum. Önümdeki kişinin siyah bir kalem eteği olduğu anladım.
Daha da yukarıya bakamadan kulağımda duyduğum şeyle sinirlerim iyice bozulmuştu.
Gözümü sağ taraftaki telefona baktım.
-Günaydın!! Ben kapıdayım.

Kapıyı sinirle açıp ona baktım.
Bir adım atıp kollarını gülerek açtı. Paltosundan çekip içeri geçirdim.
Onu duvara yaslayıp kaşlarımı iyice çattım.
-senin yüzünden göreceğim şeyi de göremedim Nur!
-ben ne yaptım yaa?
-üf neyse boşver. Dünki rüyanın devamı gibi bişeydi.
Üstünden çekilmek için bir adım geri gittim.
Belime kollarını sarıp beni kendine çekti.
Anlımı öpüp bana gülümsedi.
-bu aralar aklın biraz karışık gibi.
Başımı salladım.
-olabilir.

Üstümü giyinip birşeyler yedim.
Birlikte evden çıkıp okula yürüdük.
Biraz geride Nur'un kolundan çıkıp yavaşça okula yürümeye başladım.
Elimi demir kapıya koymuşken yanımda duran siyah arabadan dün tanıştığım-pek güzel bir şekilde tanışmış olmasak bile...-Arzu hanım(hanım dese daha doğru olmaz mı? Sizce?) İndi.
Yüzü sert ve ciddi duruyordu.
Bana yaklaşıp defter uzattı. Hemen benim olduğunu anlamıştım.
Düz bir sesle;
-dün arabada kalmış..
Dedi.

Gözlerine bakmak beni kokkutuyordu.
-te-teşekkür ederim. Buraya kadar sizi yorduğum için özür dilerim.
-boşver önemi yok.
Arkasına dönüp arabasının kapısını açtı. Bana bakıp üstümü süzdü.
Arabaya binip gaza basarak hızla uzaklaştı.
Çantamı önüme alıp defteri içine koydum.
-o kimdi öyle?
Soluma dönüp Nur'a baktım.
-Dün beni hastaneye götürürken defter kalmış onu verdi. Ayrıca o, geçen gece kafede bir kadın vardı ya arkada.
-o mu? Yüzünü hatırlamıyorum bile. Neyse içeri geçelim hadi.
-Günaydın Elif! Günaydın Nur hocam.
-Günaydın Mete. Hadi bakalım sınıfa geçin üşümeyin.
Dedi.
Sınıfa girip dersin başlamasını bekledik.

Kitapla ilgili sorularınızı buraya bırakabilirsiniz. Özele pek bakamıyorum. :)

Görüşürüzzzz ♥

Just a Teacher | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin