Keyifli okumalar...
Elif'in ağzından
Hiç okula gitmek istemiyordum. O olayı unutamıyorum.
Şimdi ne yapacaktım hiçbir fikrim yok.
Ayakkabılarımı bağlamak için eğildim.
Bir şekilde gidecektim okula çaresi yok.
Ellerimi cebime attım yürümeye başladım.
Ulan sanki bana mı bakacaktı o! Ben kim o kim? Hangi akılla düşündüm ben, onunda bana aşık olabileceğini anlamıyorum. Geçici olabilirdi bu. Sonuçta bende ergendim.Ve o anda olabilecek 2. En kötü şey oldu.
Yanımdan Emir(piç) ve Nur geçtiler. Beni farkettiklerinde kulaklığımdaki müziğin sesini sonuna kadar getirdim.
Ve hiç onları görmemiş gibi dümdüz önüme bakarak yürümeye devam ettim.Hâla benimle aynı hizada gidiyorlardı ama takmadım.
Gözlerim sinirden kıpkırmızı olmuştu.Bu sırada onlar biraz ilerdeki trafik lambasında durdular.
Ani bir kararla sol yola döndüm. Burası okula giden yol değildi. Ve bende bugün okula gitmeme kararı aldım.Kendimi en son dar ara sokakları olan bir yerden geçerken buldum.
Nur'un ağzından
-Emir gerçekten gerek yok. Kendim giderim.
-olmaz Nur ben götüreceğim. Hem seninle daha çok konuşuruz.
-peki tamam gidelim.Emir'le konuşurken sol tarafta Elif'i gördüm.
Geçen günkü davranışı biraz tuhaftı. Sanki sinirli gibiydi.
Onla göz göze geldiğimde hüzünlü bakıyordu. Belki de bir sıkıntısı vardır. Sonrasında Sıla'ya bişeyler söyleyip kalkmıştı. Ayrıca yanlış görmediysem elinde tuttuğu şeyi sertçe kovaya attı. Bu yüzden birşeylere sinirlendiği apaçık belliydi.Emir'de Elif'i farketmişti ve arabayı biraz soldan sürmeye başladı.
-Hey Elif!...Duymadı galiba
Korna çaldı ama yinede Elif duymadı. Sonrasında kulağında ki kulaklığı farkettim.
-bizi duyamaz kulaklık takmış.
Dedim.
-ayrıca kör de olmuş gibi hahahaha!İçimden neresi komik diye geçirdim.
Sonunda okulun önüne geldiğimizde çantamı koluma taktım.
Bana döndü.
Nezaketen gülümsedim. Tam teşekür edeceğim sırada bana yüzünü yaklaştırdı.
Ne yapacağımı bilemezken telefonum çaldı.
Yüzümü geriye çekip heyecandan kekeler gibi teşekkür ettim ve hızlıca indim.Okul kapısından giriyor aynı zamanda telefonumu çıkartmaya çalışıyordum.
Arayana yemek ısmarlamam gerekiyordu kesinlikle.
Ekrana baktığımda annem olduğunu gördüm.
Birsürü mesaj atmış ama görmemişim.
Ama şuan vaktim yoktu. İlk tenefüste hemen arayacağım diye Aklıma yazdım.Elif'in ağzından
Birkaç saat boş ve soğuk caddelerde yürüdüm.
Havanın bulutlandığını gördüğümde kendimi bir markete atıp yiyecek aldım.
Çabucak eve gitmem gerekti ıslanmak istemiyordum.*****
Çok geçmeden evdeydim.
Koltuğa uzandım ve aldığım yiyecekleri mideye indirmeye başladım.
Tek yaptığım ara ara ağlamak, yiyecek yemek, ağlamak ve kendimi yaralamayı istemek. (Tam ergen)Nur'un ağzından
-Alo annem
-kızım kaç kere mesaj attım sana niye cevap vermedin aradım da birkaç kez.
-özür dilerim anneciğim telefon sessizdeydi. Bir daha olmaz.
-peki peki ben şey diyecektim sana, ben eşyaları topladım karton kutulara koydum sonunda-
-ya anne niye beni çağırmadın ki sen! bana haftaya demiştin ben o yüzden gelmedim yoksa gelecektim anne. Şimdi sen çok yorgunsun dur bugün geleyim okuldan sonra konuşalım.
-yahu nefes alsana be çocuğum. Ben hallettim Fatma teyzen ile birlikte. Zaten az biliyorsun beni kızım. İnsan tek olunca eşyası da az oluyor. Neyse neyse senin dersin vardır okuldan sonra bekliyorum kızım.
-tamam annem benim...görüşürüz öpüyorum seni.
-bende kızım. hadi dikkat et görüşürüz.Telefonu kapatıp kitaplarımı aldım. Ve dersim olan sınıfa gitmeye başladım. Yoklama aldığımda:
-Aynur
-Burda
-Ahmet
-burda
-Elif
-yok hocamKaşlarımı çattım.
Daha gelirken gördüm onu hemde çantasıyla.
Okula gelmeyip nereye gitti bu kız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just a Teacher | Tamamlandı |
Teen Fiction"Ben sıradan bir öğrenciydim, fakat o muhteşem bir öğretmendi.."