Sorularınızı bırakabilirsiniz
Keyifli okumalar...
Elif'in ağzından
Sessizce adımı söyledi.
-Elif...
Ona bakmayı bırakıp gözlerimi yere dikerek birkaç adım daha attım.
-biz dışarıda bekleyelim sizi.
Dedi teyzem. Ardından başıma öpücük bırakıp odadan ayrıldı.Diğerleri de 'hadi' anlamında birşeyler mırıldanıp ayrıldılar.
Kapıdan gözlerimi ayırıp ona baktım.
-otursana.
Eliyle yatağının kenarını işaret etti.-çok canın yanıyor mu?
Diye sordum.
-yanıyor.
Başımı eğdim.
Kafasını eğip gözlerini benimkilere dikti. Bakışları öncekilere göre çok yumuşaktı.-ama çok az.
Elini elimin üstüne koymak istediğini farkettim.
Sanki titriyor gibiydi.
İlk defa ellerimiz bir araya gelecekti.
Bunu düşündüğüm için heyecanlandım.Elimi açıp onun eline yaklaştırdım.
İlk başta sakin sonra sıkıca tuttu elimi.
Parmaklarımı baş parmağına sardım. Aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım.
-kaza olmadan önce kemerin takılı değildi. Ben... gördüm ama söyleyemedim. Bu kadar yara alman benim yüzümden.-hayır. Kesinlikle seninle ilgili değil bu. Kemeri takmak benim sorumluluğumdu.
Odanın kapısı tıklatılınca hafifçe yan dönüp oraya baktım.
İki polis içeriye girdi.Ayağa kalkıp yatağın yanında durdum.
-geçmiş olsun.
-saolun.
-ikinize de sorular sormamız gerekiyor.
-tabi memur bey, buyrun?
-peki o halde zaman kaybetmeden başlayalım.-ilk olarak kazanın nasıl olduğunu anlatır mısınız?
Ona döndüm.
-Onu görünce arabadan inip yanına gittim. Onunla kafeye gittik. Orada da çok durmadık.
-tahminen ne kadar oturdunuz kafede?
-yani 35-40 dakika kadar.
Kafenin adını yazdılar.
-peki devam edin.-sonra çıktık. Arabayı çalıştırdım fakat arabanın arkasında bir ses duyduğum için inip baktım. Bir genç vardı. Çarptığını söyledi. Ardından tekrar bindim. Sürmeye başladım.
*****
-peki araba gün içerisinde böyle bir sorun yaptı mı? Ya da daha önceden?
-hayır hiç olmadı böyle bişey. Gayet normal tutuyordu frenler. Ama o an neden öyle yaptı bilmiyorum.-peki şimdilik bu kadar yeterli. Sizi daha fazla yormayalım. Bunun hakkında araştırma yapmaya devam edeceğiz. Bir bilgi olduğunda size iletiriz.
-tamam.
-tekrar geçmiş olsun.
-teşekkürler.Odadan çıktılar. Birkaç saniye geçmişken anneannem içeriye geldi.
-kızım, doktor hanım bugün eve gidebilecemizi söyledi.
-tamam o zaman çıkalım birazdan.
-ama benim yanımda kalacaksın. Birşeye falan ihtiyacın olur tek başına yapamazsın.Elimi enseme götürdüm.
-anne ama ben evime gitmek istiyorum. Kendim halledebilirim. Zaten
Koltuk değneği de var.
-Arzu...yalnız olamazsın.-şey, istersen ben gelebilirim. Ya da anneannem gider.
Kafasını salladı.
-olur olur. Bunu isterim.
Gülümsedim.
-Elif sana çok iyi bakacaktır.
Anneme baktım.
-Hiç kuşkusuz...Biraz sonra onlarla konuşmak istediğimi söyleyip odadan çıktım.
Birlikte sohbet ediyorlardı.
-teyzeciğim, gel.
Omzuma kolunu atıp yanağımı sıktı.Nur'a baktım. Gülümsüyordu.
O çok güzel.
Doktor bir saat daha burada bulunmasını söyledi. Aysel teyze ve Nur gittiler onları gönderirken Nur'a olanları eve varınca anlatacağımı söyledim.
Dudaklarımdan öptüğü an neredeyse teyzeme yakalanıyorduk.
Neredeyse.Onlar gittikten sonra polisler yanımıza gelmişlerdi.
-Arzu hanım, arabanızda yaptığımız inceleme sonucu fren kablolarınız kasten kesildiği bulgusuna vardık. Burada ki fotoğrafta ilk başta sol taraftan kesilmeye zorlandığı orası kesilemediği için sağ taraftan makas yardımıyla kesildiğini görüyoruz.
-ama kim niçin kessin ki?
-kamera kayıtlarından bunu yapan kişiyi tespit ettik. Buarada bu, siz dediğiniz kafedeyken oluyor. İşte bu çocuk.Fotoğrafa baktım. Fakat aklımda bişey oluşmamıştı.
-bu bisikletli kişi!
-evet. Sizi ilk karşılaştığınız yerden oraya kadar takip etmiş bisikletiyle. Hatta kaza yaptığınızda sizin gerinizde duruyormuş. Sizden hemen sonra ise...fotoğrafı göster oğlum. Bu kadın ile görüşmeye gidiyor. Daha sonra o kadın kendisine, uyuşturucu veriyor. Ayrıca bu kadının deli raporu da bulunuyor. Yani anlayacağınız çıkar üzerine yapılmış bir şeymiş bu.-memur bey, bu kadın bir süre önce Elif'i takip edip rahatsız ediyordu.
-öyle mi? Siz anlatır mısınız lütfen.
Başımı salladım.
-ilk önce okuldan çıkarken karşılaştım. Bana sarılıp 'Deren' kızı sanıyorum ölmüş ya da gitmiş, bu yüzden bana evimize gidelim gibi şeyler söylüyordu. Son karşılaşmada da beni evime kadar takip etti.
-demek takip etti. Peki size bir zarar verdi mi?
-hayır çünkü bende oradaydım. Ama onunla aramızda tartışma oldu. Elif'e zarar vereceğini düşündüğüm için önüne çıktım. Ondan uzak durmasını söyledim. Ben boğazını sıkıp elimi çektikten sonra kafama vurmuş. Bir taşla.-Anladım. Eğer isterseniz bugün ikisiyle de görüşme yapabilirsiniz. Onlar hakkında şikayetçi olup olmamanız hakkında?
-kesinlikle şikayetçiyiz. Görüşmeye gerek yok.
-tamamdır. Ailenizden birinin gelip imza atması gerekiyor.*****
Sonunda eve gitme vakti gelmişti. Teyzem imza için karakola, bizde annemin evine gidiyorduk...
Dışarısı yanıyorr. Bu ne sıcaktır Allah'ım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just a Teacher | Tamamlandı |
Teen Fiction"Ben sıradan bir öğrenciydim, fakat o muhteşem bir öğretmendi.."