Bölüm-59-

2.2K 153 41
                                    

Keyifli okumalar be be yim ;)  

Medyada ki şarkıyı dinle derim~

Elif'in ağzından

Konuşmamızın üzerinden-daha doğrusu konuşmasından-dört gün geçmişti.
Masada ki tabağı dolaba koyup odama gittim.
Yatağın üstünde ki montumu alıp giyiyorken komidinin üstüne gözüm takılmıştı. Hemen oraya yaklaşıp elimi mendile uzattım.
Avucumda tutup onu inceledim.
Sanki günlerdir bakmıyor gibi.

Bunu ona tekrar verip vermemekte kararsızdım. Vermek istemiyordum. Hele de üstünde hafifde olsa onun kokusu varken.

Acaba ben giderken sende kalsın demişmiydi?
Hayır kesinlikle dememişti. Ama demesini isterdim. Mendili okul pantolonumun cebine koyup çantamı bir omzuma aldım.

Evden çıkıp kilitledikten sonra Aysel teyzenin evine baktım.
Perdeyi hafif aralamıştı. Bana el salladığında elimi kaldırıp karşılık verdim.

Arabaya baktığımda şoför kapıyı açıp bekliyordu.
Oraya yaklaştım.
-lütfen buna gerek yok.
-peki Küçük hanım.
Gülümsediğinde bende gülümsedim.
Arabaya binip çantayı kucağıma aldım.

Hareket etmeye başlayınca dışarıya baktım.
Birkaç dakika sonra kornalar çalmıştı. Önüme dönüp ileriye baktım.
-Önümüzde ki Arzu hanım.
-şirkete mi gidiyor?
-evet bir haftadır buradan gitmeye başlamış.
-anladım.

Okula vardığımızda çantayı alıp kapıyı açtım.
-iyi dersler.
-teşekkürler. İyi günler.
Dışarıya çıkıp kapıyı kapattım. Çantamı sırtıma alıp yürümeye başladım.
-Günaydın kanka
-Günaydın.

Omzuma kar topu atılmıştı. İrkilerek sağıma döndüm.
-çok özür dilerim Elif arkadaşım eğilince sana geldi.
yanıma geçen gün çarpıştığım oğlan gelmişti. Adımı nereden biliyordu? Bilmiyorum.

Elini omzuma uzattığında başka biri onu durdurdu.
Kafamı kaldırdığımda Nur olduğunu gördüm.
-kime attığınıza dikkat edin arkadaşlar.
Bunu gülerek söylemişti.
Oğlan bunun mânasını anlamamış olacak ki o da gülümsedi.
-yanlışlıkla attım hocam.
Omzumu silip Nur'a baktım.
Oğlan ve yanına gelen birkaç arkadaşıyla konuşuyordu.

-hadi.
Dedi Mete.
-tamam.
Okul binasına yürümeye başladık.
Nur yanımızdan hızlıca geçip yukarıya çıkıyordu.
-bugün neşen nasıl?
-fena değil. Senin nasıl? Gerçi çok mutlu gözüküyosun ama...
Dedim köşeyi dönerken.
-öyleyim. Sende olmalısın okul tatili veriliyor kar yüzünden bir hafta. Bence uzar.
-duymamıştım bunu. Gerçi haberleri bayadır takip etmiyorum.

Sınıfa girdiğimizde bile herkes tatili olayını konuşuyordu.
Normal olarak.

                 -birkaç saat sonra-

-peki ne hissediyorsun şuan? Önemli olan bu zaten.
-sebebini öğrenmeden önce hep merak ettim. Ne olabilir ya da beni bırakmasının sebebi ne? diye. Ama şuan bunlara bir cevap bulabildim mi bilmiyorum bile. Ona sinirliyim. Gerçekten hemde çok fazla.
-yani...affetmiyecek misin?

Züleyha'nın ağzından

Zeynep ceketimi giymeme yardım ediyordu.
-gerçekten yapıcaksın yani bunu?
-evet kızım. Bakalım nasıl hissedicek.
-onu bilmiyorum da biz söyliyecek miyiz Elif'e?
-yok hayır. Gerek yok. Dua edelim de olumlu olsun sonu.
Dedim.

-peki o zaman ben ablamı bekleyeyim.
-ondan önce dönerim bile.
-tamam görüşüz anneciğim.
-görüşürüz.

Elif'in ağzından

Okuldan çıkıp kapıda beklemeye başladım.
5-10 dakika sonra yürümeye karar verdim. Kulaklığı takıp şarkı açtım. Buz kesen ellerimi montumun cebine geçirip yürümeye devam ettim.

Biraz sonra onun geçtiği yere geldiğimi farkettim.
Hatta-büyük ihtimalle başka birisi ama- ileride kendi arabasına benzer bir araba gözüme çarptı.
Kırmızı ışık olduğunu görüp yaya geçidine ulaşıp diğer insanlarla karşıya geçtim.

Bir anda birinin kollarını sarmasıyla korkmuştum.
Kulaklığımı çıkarıp soluma baktım. Bu da kimdi şimdi?
-kızım! Deren'im biliyordum gitmediğini.

Kollarının arasından çıkıp geri adım attım.
-üzgünüm karıştıyosunuz.
Kadın inatla başını hayır anlamında salladı.
-korkma yavrum korkma birtanem. Seni tehtit ettiler biliyorum. Ama artık korkmana gerek yok çünkü buradayım ben.
Tekrar bana sarıldı.
-Elif!

Nur'un sesini duymamla rahatlamıştım.
Yanımıza gelip kadınla beni ayırmıştı.
-kimsiniz?
Dedi sertçe.
-a-asıl sen kimsin? Onun ismi Deren! Elif değil. Yoksa onun hafızasının silinmesine mi sebep oldun? Eğer öyle-
-saçma sapan konuşmayın. Yürü Elif.

-Nereye götürüyosun onu? Kızım!
-Elif kızının değil!
Nur'un arabasına hızlıca binip kapıyı kapattım.
Etrafta ki insanlar bize şaşkın şaşkın bakıyordu. Nur arabaya binince kadın camımın yanına gelmişti.
Kapı kilitlenince rahatlamıştım.

Oradan uzaklaşmaya başladığımızda arkamızdan hâlâ baktığını gördüm.
-çok tuhaftı.
Termosumu çıkarıp su içtikten sonra tekrar yerleştirdim.
-teşekkür ederim.
Nur kafasını birkaç saniyeliğine çevirip bana kızgın bir bakış attı.

Kafamı kucağımda ki çantaya bırakıp montumun şapkasını taktım.
Az önce ki kadın ve dediklerini aklımdan geçirdim.

Selam! Soru cevap yapmaya karar verdim :D
Ben veya kitapla ilgili sorularınızı istediğiniz yere yazabilirsiniz.
İyi gecelerrr





Just a Teacher | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin