Bölüm-58-

2.4K 163 38
                                    

Keyifli okumalar...

Elif'in ağzından

*******

Gözlerimi kapatıp ses çıkarmamaya çalıştım.
Fakat o an aklıma yine o gelmişti. Hep olduğu gibi. Sessizce;
-dur. Nur dur.
Diyebildim.

Yüzünü bana çevirip yanıma yaklaştı.
-çerçekten özür dilerim. Ben canını yakmak istemedim.
Kafamı salladım.
-o yüzden değil.
Gözlerimi onunkilere diktim.
-anlıyorum.
Dudaklarını yanağıma bastırdı.
-hadi kalk giyinelim bitanem.

Yerdeki kıyafetlerimi alıp giymeye  başladım.
-onunla konuşacağım.
Nur arkasını dönüp bana baktı.
-ne!
Kazağımı boynumdan geçirip yanına oturdum.
-konuşmak zorundayım.
Nur sinirle ayağa kalktı.
Birşeyler mırıldandı fakat duyamamıştım.

Bir elini beline koyup karşımda durdu.
-böyle bişeye nasıl izin veririm sence?
Ayağa kalkıp kafamı kaldırdım.
-lütfen onunla konuşup gerçeği öğrenmeliyim.
-sana bişey yapmasından endişeleniyorum. Onunla konuşacaksan yalnız olma.
Beni kendine geçip kafamı göğsüne bastırdı.

Sırtımda ki ellerinin titrediğini hissediyordum.
O da farketmişti bunu.
-sanırım...acıktım.
Kulağıma dolan hızlı kalp atışları beynimde çalıyordu.
Kafamı kaldırıp kalbinin üstünden öptüm.
-bişeyler yiyelim.

                      -ertesi gün-

Beni kapıya kadar bırakmıştı. Kemeri çıkarıp ona döndüm.
-git. Dediklerimi unutma. Beni ararsan gelirim yanına şimdi bi yere gitmem gerekiyor.
-tamam.
Ona sarılıp arabadan çıktım.
Arabanından önünden geçip ona el salladım.

Demir kapıyı biri açtığından önüme döndüm.
Kapıya yönelip zili çaldım. Kapıyı Gülcan abla açmıştı.
-hoş geldiniz. Züleyha hanım içeride.
-tamam teşekkürler.
Montumu çıkarmadan oturma odasına geçtim.

Kapıyı tıklatıp başımı eğerek içeriyr baktım.
Bu tarafa dönüp beni gördüğünde gülümsedi.
-ay sen mi geldin kuzum. Hoş geldin. Gel. -hoşbuldum.
Yanına gidip bana açtığı kollarına sarıldım.

-neyle geldin buraya hava karlı?
-Nur hoca bıraktı.
Kafasını salladı.
-he iyi o zaman.
Onaylar şekilde mırıldandım.
Gözlerim yere kaymıştı.
-montunu çıkarsana rahat otur.
Kafamı kaldırıp ona baktım.
-hayır gerek yok. Aslında çok durmayacağım.

-bir yere mi gidecektin?
-anneanne...ben onunla konuşmak istiyorum.
-Arzu.
Rahatsız olmuş gibi nefes alıp verdi.
-bunun için üzgünüm ama bu gizemle yaşamak istemiyorum. Benimle onun yanına gider misin?
Kaşlarının ortası havaya kalkmış şekilde bana baktı.

******

Şirketi arabanın camından seyretttim bir süre.
-hadi inelim. Burada bekle.
Dışarıya çıkıp anneannemi bekledim. İçimde tuhaf bir heyecan vardı. Sırtımı sıvazlayıp önüme geçti.
Şuan niye bunu düşündüm bilmiyorum ama, anneannemin boyu benden uzundu.
Sanırım etrafımda ki herkesten kısaydım.

Bunu aklımdan çıkarıp önüme odaklandım.
Görkemli kapıdan geçtiğimizde hemen biri gelmişti.
-hoşgeldiniz Züleyha hanım.
Başını eğip selam vermişti.
-saol Melek.(bakın bu bir spoilerdır :D) 
Ardından beni de farkedince yüzüme dikkatlice baktı.

Şaşkınlığı ortadaydı.
-sizde hoşgeldiniz.
Karşılık verip gözlerimi kaçırdım.
-Arzu'yla görüşeceğiz. Odasında mı?
-Az önce toplantısı bitti muhtemelen odasındadır.
Etrafta ki birkaç kişinin bana baktığını farketmiştim.

-tamam saol.
Bana bakıp tekrar anneanneme baktı.
-isterseniz haber vereyim kendisine?
-olur. Benim geldiğimi söyle.
-peki biraz bekleyin.
Birkaç adım ileride ki masaya gidip ona haber veriyordu.
-buyrun. Sizi bekliyor.
Anneannemi takip ediyordum. Arkamdan fısıldadıklarına emindim.
Kafamı çevirip sinirle arkaya baktım.
-gerçekten öy-
Boğazını temizleyip saklamaya çalıştı
Sol tarafta ki kadın.

Asansöre binip aynada kendime baktım. İçimden birşeyler söylemesi için dualar ediyordum.
Geldiğimizde sağa dönmüştük.
Ve oradaydı.
Kapıda ismi yazılıydı.
Göğsüm hızla inip kalkıyordu. O beni hem geriyor hem de heyecanlandırıyordu. Bu kadar ciddi durması...

Anneannem kapı kolunu çevirip ittirdi. Arkasını yavaşça dönüp ilk bana sonra anneanneme baktı.
Sinirle yanımıza gelip karşımızda durdu.

Arzu'nun ağzından

-o neden burada anne? Nasıl getirirsin buraya!
-kı-
-çünkü seninle konuşacağım.
Kafamı sağ alta çevirdim.
Bana anlamadığım duygularla bakıyordu. -vay..öylemi?
-evet.
-meşgulüm. Gidin anne.
Dibime kadar gelip bana bakmaya cürret ediyordu.
Kafamı indirdiğimde gereksiz bir yakınlık hissettim.

Bir adım geri attım.
-hayır konuşacağız! Bana gerçeği söylemeden buradan gitmeyeceğim.
-kapa çeneni. Biri duyacak.
-anlatmazsan bağırarak konuşurum. 
Sinirle güldüm.
-birde beni tehtit mi ediyorsun? 
Kafasını salladı.
-sana birşey anlatmayacağım. Git buradan.

Gözleri kızarmış gi-ki kimin umrunda.
-söyledim buradan öğrenmeden gitmeyeceğim. Lütfen.
Tuhaf bakışlarını görmek istemiyordum. Kafamı kaldırıp anneme baktım.
-çok mu merak ediyorsun? Dışarıda bekle anne.
-tamam kızım.
Annem uzaklaştığında kapıyı kapatıp kilitledim.
Etrafından geçip masamda ki bardağa su doldurdum.
Yarısına kadar içip geri bırakmıştım.

Gözlerimi ovup arkamı döndüm.
-otur!
Titremişti. Sesim onu korkutuyordu.
Farketmiştim.
Karşısında ki koltuğa oturdum.

*****

Kapıya yönelmişti.
-du-dur. Masadaki işlemeli mendile uzanıp eline bıraktım.
Kilidi açıp çıkmıştı. Olduğum yere çöktüm.

Uzun zamandır bu kadar ağlamamıştım.
İğrenç günü, olanları beynim bir şekilde gözümünün önünden geçiriyordu. 
Kollarımı kendime sardım.
Sanki soğuktan donuyormuşum gibiydi.

Ee Hayırlı Ramazlar
Hayırlı sahurlar♡
..........

Just a Teacher | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin