Bölüm-45-

3.1K 190 21
                                    

Soruların varsa bekliyorum♥
Keyifli okumalar...

Arzu'nun ağzından

Annem anlattıklarına son verdikten sonra günlükteki soy ismi içimde tekrarlamaya devam ettim.
Talhan,
Talhan,
Talhan,
-ha-hayır. Bu olamaz! Olamaz...
Günlüğü yere bırakıp ayağa kalktım.
Bir oraya bir buraya yürüyordum.
Annem kollarımı tutup beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Dolu gözlerimle sordum;
-lütfen....lütfen o olmadığını söyle. Lütfen anne. O kişi değil. Söylesene anne! Susma!
Bir cevap bekliyordum.
O an günlükteki Elif ile o'nun aynı kişi olmaması için yalvardım içimden.
Biraz sonra, iki yana salladığı başı ile göz yaşları etrafa döküldü.
-üzgünüm kızım...
Tam o sırada ok ile vurulmuş gibi hissettim.

Ne yapmalıydım? Ne yapabilirdim? Hiçbir fikrim yoktu.
Kendimi yere bıraktım.
Hem sinirli, hem de hüzünlüydüm. Geçmişim önüme çıkmaz diye beklerken, şuan da bu olanlar bunu yıkıp geçmişti. Annem, kollarını bana sardı.
-anne...
Yüzümü annemin omzundan çekip gözlerimi sildim.
-O- o kızın bundan haberi olmayacak.

Birşey söylemiyordu.
-Anne. Asla haberi olmayacak dedim.
-peki. Peki kızım.
Dizimden yardım alıp doğruldum. Yatağın üstündeki çantamı aldım.
Kapıdan çıkacağım sırada bileğimin tutulmasıyla anneme döndüm.
-kızım nereye?
-eve.
Bileğimi bırakmasını sağlayıp odadan çıktım. Merdivenleri hızlı hızlı inip kapıya geldim.

Evden çıkıp ileride ki arabama bindim. Ağlamak istiyordum.
Bir yandan da ağlamamam gerektiğini hissediyordum.
Arabayı çalıştırıp bildiğim bir bara sürdüm.
Boş bulduğum bir yere park edip kapıya yöneldim.
-Hoşgeldiniz Arzu hanım.
Kapıdaki güvenliğe başımla selam verip içeri girdim.

Barmenin karşısındaki yere oturup her zaman içtiğimden sipariş verdim.
Derin derin nefesler aldım.
-Buyrun...
Bardağı kavrayıp başıma diktim.
Tekrar doldurması için ileriye koydum.
-vav tek dikişte ha?
Başımı sağa çevirdim.
Adam benim yaşlarımda gösteriyordu. Cevap vermeden önüme döndüm.

Yeni doldurulmuş bardağa elime uzatıp önüme çektim.
Gözlerimi bardağa dikip oynamaya başladım.
Bardağı yerinde döndürüyordum. Biraz içip
Tekrar yerine bıraktım.
-Afedersiniz.
Başımı iki yana sallayıp, sırıtarak sağıma baktım. Az önceki adamdı.
-Yanlış anlamazsanız, dans etmek istermiydiniz? 
-Hayır.
-Bu net oldu. Neyse.
Önüme dönüp bardağımı kafama diktim.

_______

3. Bardağıda bitirdiğimde doldurması için barmene uzattım.
-Arzu hanım, daha fazla dolduramam. 11 bardak içtiniz.
-vayy oldu mu o kadar ya?
-hı hı.
-hadi 12 yapalım!
-malesef içkimiz bitti.
-gerçekten mi? Gelince bana haber verirsiniz değil mi?
Barmen benim gibi eğilip ellerini çenesine koydu.
-tabiki ilk size söyleyeceğim!
-işte bu!
Gülmeye başladım.
Çakması için elimi havaya kaldırdım.
Elime vurduğunda kolumu serbest bıraktım.

-İsterseniz Zeynep hanımı çağırın.
-çok iyi fikir!
Ceblerimi arayıp telefonu aldım. Ekranı kaydırıp mesaj yerini açtım. Birsürü isim vardı.
Ekranı barmene çevirdim.
-Zeynep hangisi acaba? Gözlüklerim evde kalmış da.
Ekranda bi yere bastığında gülümseyip teşekkür ettim.
Ekrana baktığımda tuşlar bulanık bulanık görünüyordu.
-piştt

-efendim ablacığım?

-gel ibine  ola

-anladım. Geliyorum. 

Telefonu tekrar cebime koyup beklemeye başladım.

Zeynep'in ağzından

"İbine"?
Telefonu çantaya atıp evden çıktım.
Gene birşeyler olduğu apaçık belliydi. Yoksa niye bara gitsin ki.
Yolun kenarında taksi beklemeye başladım.
İleriden bir tane geldiğini gördüğümde hemen elimi uzattım.

________

Taksiye parasını ödeyip açtığım kapıdan çıkıp  tekrar kapattım. Bara girip, gözlerimi kısarak etrafta onu aramaya başladım.
-hmm, bakalım nerede...
Gözüm ortaya takılmıştı.
Barmen yerinde zıplayarak dikkatimi çekmişti.
Bana gülümseyip el salladı.
Önündeki ablamı gördüğümde gülümsedim. Hızlı adımlarla onlara yürüdüm. 

Barmen gizlice eliyle 11 yaptı.
Başımı iki yana salladım. Elimi ablamın sırtına koydum.
-Aa Zeynep! Bak bu benim kız kardeşim.
Barmen başını salladı.
-hadi gel ablacığım gidelim. Ama önce anahtarları ver bakalım.
Elini çantasına götürdü.
-al burada.
Çantasını koluma geçirip onu belinden tuttum.
Yürütmeye başladım.
Arabaya ulaştığımda onu yan koltuğa oturtturup şoför koltuğuna geçtim.

Eve gidene kadar uykuya dalıp defalarca geri kalktı.
-Geldik..
Arabayı evinin önüne parkettim. İnip onun kapısına doğru yürüdüm.
Kemerini çıkartıp kolundan tutarak eve yürüttüm.
Ben kapısını açarken o yandaki duvara yaslanmıştı. Zor duruyordu.
Ve biranda ağlamaya başladı.
Kapıyı açıp geriye ittirdim.
-gel bakalım.
Arkamızdan kapıyo kapatıp onu odasına çıkardım.

-niye ben. Neden yani!
Kendi kendine bağırmaya başladı.
Onu yatağa oturttum. Kabanını çıkartıp dolabına astım.
Sonra ayakkabıları çıkarmak için eğildim.
Ağlaması devam ediyordu.
-istemiyorum ben onu.
-duydun mu beni!
-duydum.
Ayakkabılarını alıp yan tarafa koydum.
Esnediğini görünce yorganını açıp içine girmesini sağladım. Üstünü örtüp başına öpücük bıraktım.
-ben gidiyorum ablacığım. İyi uykular.

İyi geceler :)

Just a Teacher | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin