Just a Teacher | Tamamlandı |

Bölüm-49-

Şey belki görmemiş olabilirsiniz. Yaşlarda ve Elif-Nur görüntüsünde değişiklik yaptım. Görmek için 'karaktersiz bölüm' ve 'karakter bölümü' ne bakabilirsiniz♥♥

Keyifli okumalar..

Arzu'nun ağzından

Telefonumu çantamın içine koyup  sandalyemi hafifçe geriye iterek kalktım. Askılığa yönelip kabanı aldım.
Kollarımı geçirirken duvardaki aynanın önüne geldim.
Saçlarımı kabandan çıkarıp düğmelerimi ilikledim.

Odamdan çıkıp asansöre yöneldim. Düğmeye basıp beklemeye başladım.
-iyi akşamlar Arzu hanım.
Hala karşıma bakıyorken cevap verdim;
-sanada Deniz.
Asansöre binip giriş kata bastım.
Birkaç saniye sonra inip beni dışarıda bekleyen arabama ilerledim.
Çantamı yanıma bırakıp arabayı çalıştırarak eve sürmeye başladım.

Kırmızı ışık yandığında derin bir nefes alıp bekledim.
-of! Annemin yanına gidecektim.
Yeşil yandığını farkedince gaza basıp direksiyonu iyice kavradım.
                  
                      -15 dakika sonra-

Zile basıp geriye çekildim.
Kapının açılmasıyla gözlerimi ayaklarımdan yukarıya kaldırdım. Zeynep açmıştı.
-hoşgeldin ablacığım.
-hoşbuldum.
-hadi geç annem salonda.
Başımı sallayıp içeriye adım attım.

Nur'un ağzından

Elime kupaları alıp içeriye gittim.
Elif televizyonun karşısında eğilmiş müzik seçiyordu.
Yanına gelip ona gülümsedim.
Sehpaya kahveleri bırakıp yanına geldim. Gözünün kenarına öpücük bırakıp geri çekildim.

Koltuğun kenarına sol kolumu yaslayıp iyice yerleştim. Kitabımı elime alıp kaldığım yeri açtım.
Şarkının sesi kulaklarıma dolarken Elif karşımdaki yerini almıştı.

Öyle sarhoş olsamki
Bir an seni unutsam
Unutsam bu günleri
Yarınları unutsam

Sayfayı çevirip kahveye uzandım. Hafifçe üfleyip birkaç yudum aldım.

Öyle sarhoş olsam ki
Bir daha ayılmasam
Herşey bir rüya olsa
Unutarak uyansam

Kupayı sehpaya koyarken Elif'in beni izlediğini farkettim.
Gülümseyip kaşlarımı kaldırdım.
-birşey mi oldu tatlım?
Suratı hem üzgün hemde gergin duruyordu.
-şey..hayır. 
Kitaba tekrar tekrar dönüp

-seni gördüğüm günü
Sevdiğimi unutsam
Bir başka dünya bulsam
İçinde sen olmasan

Şarkıya eşlik ettiğini farkettim.
Ayracımı kaldığım sayfaya bırakıp derin bir nefes alıp verdim.
-peki.. sıra bende.
Kumandayı elime alıp şarkılara göz attım.

-heh bu iyi.
Elif'e baktığımda hâlâ suratı kötü görünüyordu.
-bebeğim gerçekten sorun olmadığına emin misin?
-hayır gerçekten yok.
Gözlerini kaçırıp telefona uzandı.

                          -ertesi gün-

Elif'in ağzından

Kahvaltıyı Aysel teyze ile birlikte yapacağımız için sıkı sıkı giyinip Aysel teyzeye gittik.
Biz geldiğimizde Aysel teyze önceden herşeyi hazırlamış bizi bekliyordu.

*********

-Elif biraz üzgün gördüm sanki seni kızım?
Lokmamı bitirip ona döndüm.
-aslında iyiyim üzgün değilim.
Deyip gülümsedim.
Elimi istemeden enseme götürüp yarayı kaşımıştım.
Nur'la gözgöze geldiğimizde yalan söylediğimi düşündüğümü hissedebiliyordum.
Bu yüzden bakışlarını tekrar tabağına götürmüştü.

Kahvaltıdan sonra eve gidip üstümü değiştirdim.
Tokamı çıkarıp aynanın karşısına geçtim. Tam tarağı tutmuşken zil çaldı.
Delikten baktığımda Nur olduğunu gördüm. Kapıyı açıp saçlarımı sol omzumda toplayarak ona baktım.

-birşey konuşacağım seninle.
-tamam. Ne hakkında?
-senin hakkında.
Dedi.
-ben? Peki nedir benimle ilgili olan.
-bu kadar üzgün olmanın sebebi ne bilmek istiyorum.
-üzgün. Üzgün değilim ki..
Odama yürümeye başladım. O da arkamdan geliyordu.

Aynanın karşısına tekrar geçtim. Nur'da arkamda duruyordu.
-Elif aklından ne geçiyorsa anlat bana bende üzülüyorum. Lütfen.
Yatağıma oturup konuşmamı bekledi.
Ayağa kalkıp biraz daha mesafe koyarak karşısına oturdum. 
-hadi!
Sesinden irkilip yutkundum.

-benim...birkaç gündür düşünüyorum. Düşünüyorum ve seninle birlikte olmam doğru gelmiyor.
Gözlerine bakmak yerine dizlerindeki birbirine kenetlemiş olduğu ellerine bakıyordum.
Benden daha çok şey duymak istediğini anladığımda devam ettim.

Gevşemek için elimi enseme götürdüm. Yaramı ovuyordum.
-yani dışarıdan bakınca tuhaf hissettim. Senin gibi birinin benim gibi 16 yaşında bir ergenle olması-
-ne demek 'senin gibi biri'?
-şey.
Gözlerine bir iki saniye bakıp tekrar bakışlarımı yere eğdim.
-sen gibi ço-çok güzel ve iyi bir kadın daha iyilerini hakediyor diye düşünüyorum. Seni gerçekten çok seviyorum ama aynı zamanda korkuyorum.

Nur hızlı bir şekilde yanıma gelip kolunu bana sarmıştı.
Diğer elini yanağıma koyup başını yüzüme yaklaştırdı.
Yüzü çok kırılmış duruyordu.
-korkularını anlıyorum birtanem. Yemin ederim ne zaman olursa olsun seni sevmeyi asla bırakmayacağım. Biz birlikte olucağız. Lütfen o tarz şeyler düşünmeyi bırak. Bana güven Elif. Senden büyük olabilirim ama bu aşkımıza engel olamaz.

Kollarımı sırtında birleştirip kafamı omzuna yasladım.
Belimden kavrayarak iyice kendine çekmişti beni.
-özür dilerim.
Dedim. Ve demek gerekiyordu.
-bundan sonra aklında ne varsa bana söyle. Hiçbirşey saklamayalım birbirimizden tamam mı miniğim?
-tamam.
Başımı boynuna döndürünce dudaklarım tenine değmişti.
Nur kıkırdayınca kafamı kaldırıp ona baktım.
-bakıyorum hemen yaramazlık istiyor gibisiniz Elif hanım...
Yanaklarımın kızardığını biliyordum. Yanlışlıkla olduğunu söylemek için dudağımı araladığımda zil çalmıştı.

Kafamı oraya çevirip tekrar ona baktım.
-Annem mi acaba?
-ablam birşey gönderecti o'dur kesin.
Kollarımı çekip ayağa kalktım. Hızlıca kapıya koştum. Kolu çevirip kendime çektiğimde postacıyla karşılaştım. Elindeki kutuyu uzatıp imzalam için kağıt verdi.
-buyrun.
-teşekkürler.
Kutuyu alıp bir adım geri attım.
-bir dakika bir tane daha var.
Uzattığı diğer kutuyu kavrarken üstüne isim yazmadığını farkettim. Görevli gitmek için hazırlanıyordu.
-affedersiniz. Bunu kim gönderdi acaba?
Kutuyu ona doğru uzattım. Köşesini tutup inceledi.
-gönderen hakkında bir bilgi yazmıyor, üzgünüm.
Anlamamıştım ama yinede kafamı salladım. -iyi günler.
-size de...

İçeriye geçip kapıyı ayağımla ittirdim.

Bölüm hakkında görüşlerinizi yorum, mesaj, panoya, dumanla ya da güvercinle bana iletebilirsiniz♥

Çünküü merak ediyorum.