Bölüm-55-

2.4K 152 35
                                    

Keyifli okumalar...

Arzu'nun ağzından

-isterseniz hemen imzalayabiliriz dosyaları?
Kafamı salladım.
-tabi olur. Alayım.
Bana uzatılan kağıtları ceketimin cebindeki kalemimle imzalayıp tekrar kendisine verdim.
-hayırlı olsun Arzu hanım.
Elini sıkıp gülümsedim.

-Buse sen misafirlerimizi yolcu et.
-tamam Arzu hanım. Böyle buyrun.
Toplantı odasından çıkıp odama girdim.
Güzel bir oh çekip koltuğa oturdum.
Telefonumu çıkarıp annemi buldum.

Birkaç saniye sonra açıldı.
-efendim yavrum.
-anneciğim ne yapıyosun. İyi misin?
-kitabımı okuyordum kızım, iyiyim sen?
-çok iyiyim. Biraz önce anlaşma yapmak istediğimiz şirket kabul etti
gökdelen projesindeki ortaklık için.
-hmm bende diyorum sesin bir mutlu geliyor. İyi kızım.
-öyle valla.

Birkaç dakika daha konuştuktan sonra ona veda ettim.
-peki o zaman görüşürüz anneciğim.
-görüşürüz kızım.

Telefonu kapayıp masaya bıraktım.

Züleyha'nın ağzından

-çok şükür mutluydu.
-iyi iyi.
-akşama çok güzel bi masa yaptıralım.

-valla itiraf etmeliyim çok heyecanlıyım. Artık sık sık gelir değil mi anne?
-tabi kızım. Alışması zaman alıcak elbet ama ölene kadar bekleyebilirim. Hem bizde bi gideriz kendi evine.

Elif'in ağzından

Derya'yı bulup konuşmalıydım.
Ders matematikti.
Tenefüs zili çaldığı anda ayağa kalkıp sınıftan çabucak çıktım.

Derya'yı gördüğümde ona seslenip yanına koştum.
-selam, bişey mi oldu Elif?
-seninle önemli birşey konuşacaktım.
-tamam gel koridorun sonuna gidelim. Buarada konu ne?

-aslında ben....
-evet?
-o kadınla ilgili yani annemle ilgili birşeyler biliyor olabileceğini düşündüm.

O kelime ağzıma hiç yakışmamıştı.

-evet ama pek bildiğim birşey yok.
-ne olursa. Hiç önemli değil. Mesela nasıl görünüyor? Hatta adı ne? Çünkü bana söylemediler.

-ne! Neyse adı Arzu. Görünüşüne gelicek olursak....Seninkiyle aynı renkte gözleri var. Saçlarınız da aynı koyu kahve. Kendisi biraz ciddi duruyordu. Çoğunlukla ciddi. İtiraf etmem gerekirse onunla tanışırken korkmuştum.
Deyip güldü.

Onun söylediği şeyleri düşünüyordum.
-Elif aynı annen gibi görünüyorsun.
-kapa çeneni!
Kafamı eğdim.
-özür dilerim.
Dedim.
-sorun yok.

-ha buarada onun çalıştığı yer ilgini çekebilir.
-a-evet. Sınıftan kağıt kalem alıp geleyim. -tamam.

******

-iyi şanslar.
-saol.
-gece mesaj at.
-tamam görüşürüz.

Mete'ye el sallayıp kapının önünde beni bekleyen arabaya çekinerek yaklaştım. Derya'da onun arkasında ki büyük arabaya bindi.

-buyrun lütfen.
Kafamı önüme çevirip adama baktım. Kapı açık şekilde bekliyordu.
-tamam teşekkür ederim.
O kapıyı kapatırken gözüm okul bahçesinde bana doğru bakan Nur'a takıldı.
Üzgün duruyordu.
Benim yüzümden.

Ona baktığımı bildiği için gülümsedi.
Araba hareket edince, kafasını önüne eğip yürümeye devam etti.

******

Muazzam büyüklükte bir eve gelmiştik.
-zenginliğe bak a-
-bişey mi istediniz?
-hayır.
Kapıya yürüyüp zile bastım. Hemen açıldı.
Beni karşılayan teyzemdi.
-hoş geldin balım!
içeriye geçip sarıldım.
-hoş buldum.
Dedim gülümseyerek.
-gel bakalım anneannen birazdan gelecek.

Onu takip ettim.
Hoş döşenmiş bir salondu.
İçeriyi iyice ısıtan bir şömine vardı. Sırt çantamı çıkarıp gözüme kestirdiğim koltuk kenarına koydum. Ve aynı yere oturdum.

-okul nasıldı bakalım?
-güzel geçti.
-iyi bakalım.
Dedi gülümseyerek.
-hoşgeldin kuzum!
Kafamı sola çevirdiğimde anneannem kapıdan giriyordu. Elinde de bir kitap vardı.
Ayağa kalkıp elini öptüm.

*******

-peki ben bir lavaboya gideyim.
-tamam teyze.

Masadaki tabakları tezgaha yerleştirdim.
Anneannemin çalışanı bana gülümseyerek baktı.
-yemekler çok güzeldi. Elinize sağlık.
-afiyet olsun küçük hanım.
Diğer tabakları da koyuyordum ki;
-annenize çok benziyorsunuz.
Dedi.

Biraz sonra mutfaktan çıkıp salona girdim.
Beklediğimin aksine teyzem yoktu.
Duvarlardaki resimleri farketmemiştim.
Anneannemin gençliği vardı. Gerçekten çok güzelmiş.

Onun hemen sağındaki resimde evlilik fotoğrafı vardı.
Çok şirin bir gelinliği vardı. Alttaki resimde ise, teyzem vardı.
Önünde doğumgünü pastası ve üstünde 20 yazıyordu.
Teyzemin sağında anneannem, solunda. Bilmiyordum.
Ama anlamıştım da.

Fotoğrafı çıkartıp iki elimle tutup incelemeye başladım.
Sesim çıkmasın diye elimle ağzımı kapattım. Göz yaşlarım yüzünden birkaç saniye bulanık gördüm.
-annendi.
Anneannem elini omzuma koymuştu.
-sana çarpan.

******

-dur biraz. Çantan.
-unutuyordum saol teyze.
-Elif biraz bekler misin?
Dedi anneannem.
-tabi.

Tekrar içeriye girdi. Teyzem bilmiyorum dedi sessizce.
O sırada çantamın bir kolunu giydim.
-heh al bakalım yavrum bu senin için. Sende kalacak.
Onun bir fotoğrafını uzattı.
-teşekkür ederim anneanne.

Teyzem yanağıma elini koyup öpücüğünü bıraktı.
-üzülme.

Onlara veda edip arabaya bindim.
Aynı anda nasıl çok üzgün ve mutlu olabiliyordum bilmiyorum.

Fotoğrafa bakmaya başladım.

Fotoğrafa bakmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorumlarınızı bekliyorum.
İyi akşamlar.

Just a Teacher | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin