Just a Teacher | Tamamlandı |

Bölüm-12-

Hoşunuza gittiyse yıldıza tıklar mısınız?♥

Elif'in ağzından

Sıla ile okul çıkışı eve yürürken konuşuyorduk.
-ya varya inanmıyorum. Rezil oldum resmen ona. Nasıl gülüyordur şimdi.
-anlaşıldı sen onun hakkında konuşmaya devam edeceksin fakat ayrılma zamanı akşam bizde görüşürüz
-görüşüzzzz
Dedim.
O yoluna girdiğinde bende ilerdeki evime doğru yürümeye başladım.

Akşam

Üstümü değiştirip aynada son kez kendime baktım. Telefonumu anahtarlarımı ve çantamı sırtıma alıp evden çıktım ayağımı kaldırıma koyup bağcıklarımı bağlarken arkamdan bir ses duydum.
-Elif kızım
Sesinden Aysel teyze olduğunu anlayıp ayağa kalkıp arkamı döndüm.
-merhaba Aysel teyze nasılsın
-iyiyim yavrum saol markete gidiyordum akşama Nur'um en sevdiği yemekleri yapacağım. Sen nereye gidiyordun bir işin mi var?
-yok hayır arkadaşıma gidiyordum ders çalışacağız da
Deyip gülümsedim.
-anladım yavrum bende gideyim artık markete
-tamam Aysel teyzecim görüşürüz.
-görüşürüz kızım.

Kulaklıklarımı takıp müziğimi dinlemeye başladım(medyadaki müzik. Ve not bence çok anlamlı ve güzel :) Sonunda Sılalara vardığımda zile basıp bir adım geri gittim. Sıla'nın kardeşi beni karşılamıştı. İçeriye geçtiğimde Sıla kolumdan tutup beni odasına götürdü.
-hadi parti başlasın!
-saçmalama ders çalışıyoruz
-asıl sen saçmalama annemler birazdan misafirliğe gidecekler. Onları yolcu edene kadar çalışmış gibi yapacağız.
-Ovv bu fikri sevdim
Deyip kıkırdadım. Çak yaptığında karşılık verip kitapları açtık.

-5 dk sonra-saat 17:20 -

Duvara yaslanmış kollarımızı önümüzde birleştirmiştik.
-hadi ama bi gidemediler offf
Dedi
Tam o sırada kapı açılma sesi gelince 1 salise içinde elimize defterleri alıp role girdik.
-ya ben o soruyu yapamamıştım anlatsana bana
-ay nasıl yapamadın ki çok kolaydı aslında bak şimdi- Aa anne geldiğini görmemişim.
-belkide çok çalışmaktandır. Neyse biz gidiyoruz biz gelene kadar uslu uslu çalışın
İkimizde hızlıca başımızı salladık.
-tabi ki
-aynen başka ne yapıcaz demi.

Annesi çıktığında derin bir nefes aldık.
Dış kapının sesi ve sonrasındaki araba sesini duyunca kendimi geriye attım.
-ay sonunda
kitapları kaldırıp oturma odasına gittik.
-ee napıyoruz ilk olarak
-film? Karaoke? Oyun?
-karaoke sonrada film olurmu?
Diye sordum.
-bana uyar al ilk sen başla bende sakladığım yiyecekleri getireyim.
-tamam

Elime kumandayı alıp bir şarkı seçtim. Sırayla karaoke söyledikten sonra sıkılıp film seçtik. Bu sırada saat 18:30
Filme odaklanmışken Sıla ayağa kalkıp mutfağa gitti.
-bak bende ne var!
Ona döndüğümde elinde içki şişesi olduğunu anladım.
-oha saçmalama
-mızıkçılık yapma Elif!
Yanıma oturup bardaklara içkiyi doldurdu.
-cidden içecekmisin bunu?
-hayır içeceğiz
-olmaz Sıla daha önce hiç içmedim ben içmek istemiyorum. Ayrıca ailenin haberi olur ve sana kızarlar.
-çok paranoyaksın be hem ben onuda düşündüm asla öğrenemiyecekler. Hadi iç.
-istemiyorum dedim ya Sıla
Israr etmeye devam etti.
-lütfen sadece bir bardak hadi hadi seninle konuşmam bak birdaha.
-offf Sıla off tamam.
Uzattığı bardağı aldım. İlk önce kokladım ve miğdemi bulandırmıştı. Kendiside eline bardağını alıp elini kaldırdı.
-hadi bir, iki, üç iç!
İkimzde kafamıza diktiğimizde o hemen bitirmişti. İkincisini dolduruyordu. Bende bitirdiğimde bana da doldurmuştu. Elinden şişeyi almaya çalıştım. Beni koluyla engelleyip şişeyi sakladı.
-Bu kadar yeter içme artık sarhoş oldun.
-olmadım hadi iç hadi küsüyorum bak.
Birkaç bardakta onun zorlamasıyla içtim.
Biraz bulanık görmeye başlamıştım. Kusacak gibi oldum fakat kendimi tuttum. Sıla'ya döndüğümde kafasını koltuğun arkasına atmış bana bakıyordu gülümseyerek. Bu biraz tuhafıma gitmişti. Tam olarak bana dönüp konuşmaya başladı.
-E-elif sana bişey diyeceğim belki benimle konuşmayacaksın ama ben sana aşık-
-Sıla sus! Şuan sarhoşsun diye böyle konuşuyorsun sabah unutmuş olacaksın bunları.
-hayır Elif çok iyi hatırlayacağım hatta ben sana bunca zaman aşıktım. Sen o içten içe nefret ettiğim kadını severken ben senin yanında oldum. Seni hep destekledim. Ama sen seni sevdiğimi anlamadın hiç bir zaman. Ama tüm bunlara rağmen seni seviyorum.

Olduğum yerde kaskatı kesilmiştim. Kolunu koltuğun üstüne koyup bana yaklaşmaya başladı. Öpmek istediği apaçık belliydi. Hala yaklaşırken onu omuzlarından ittirip koltuğa oturmasını sağladım. Tekrar kolumdan beni çekip üstüme çıkmaya çalıştı. Bu sefer dfha sert itip onun arkalık düşmesini sağladım. Ayağa hızlıca kalktığımda bana şaşkınca bakıyordu.
-Sıla nasıl böyle birşeye kalkışırsın?!
-özür dilerim be.. ben
-ben gidiyorum umarım hatanı anlarsın.
Çantamı bir kolumdan geçirip kapıyı açtım sertçe kapatıp yürümeye başladım. Gözlerim karardığında yanımdaki duvara tutunup gözlerimi ovuşturdum. İçkinin etkisi olmalıydı. Keşke içmeseydim diye düşünüp başıma vurdum. Başım dönmeye devam ederken evin önüne yaklaştım.

Kendimi durduramıyorum. Zorla bıraktım yazmayı. Diğer bölüme saklıyorum gerisini :)

Beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz birşey varsa yazın.

Sonraki bölümde ne gibi şeyler olmasını istersiniz?