Medyadaki efsane şarkıyı öneren dostuma çok teşekkür ederim. İyi okumalar umarım sıkılmayacağınız bir bölüm olmuştur.
Nur'un ağzından
-kızım bi kase daha koyayım bekle!
Dedi.
-olmaz anne okula geç kalacağım. Daha hazırlanmadım bile.
-bu hasta halinle okula seni göndereceğimi mi sandın? Hem izin aldım ben senin yerine.
-ne zaman?
Dedim şaşırarak.
-boşver şimdi sen onu ye bakalım şundan. Yoksa ben mi yedireyim?
Bıkkın bir tavırla elindeki kaseyi alıp içmeye başladım.
Karnım ağzıma gelecekti resmen.
-anne yeter bu kadar daha fazla iç-
Diyemeden ağzımı tuttum. Masadan koşarak çıkarak banyoya gittim.***********
İçeri geldiğimde ağzımda oluşan iğrenç his ile yüzümü buruşturdum.
-Anne sanırım ben biraz uyusam iyi olur.
-Öğleden sonra 4.30-
Koltukta uzanıyordum. Yorganı daha fazla üstüme çektim.
-ço-çok soğuk.
Zil çalmıştı. Annem okuduğu kitabı bırakıp kapıya yöneldi. Delikten bakıp bana döndü.
-geldi yine Emir.
Dedi fısıltıyla.
Aynı şekilde bende uyuyo numarası yapacağımı söyledim. Gözlerimi kapatıp beklemeye başladım.
-Hoş geldin Emircim.
-Hoşbuldum. Şöyle vereyim.
-ay ne zahmet ettin çocuğum ya hiç gerek yoktu.
Annemin ne kadar zorlanarak samimi olmaya çalışması beni güldürmüştü.
-yok canım ne zahmeti olacak. Nur nerede acaba görebilir miyim?
-Nur uyuyor şuan ama iyi merak edilecek bişeyi yok.
Biraz sonra koltuğun yanında bir baskı hissettim.Elif'in ağzından
Okula geldiğimde artık sıramda tektim. Kendimi çok yanlız hissediyorum. Sırama oturup zilin çalmasını bekledim. Baya da vardı aslında. Ben dalmışken biri yanıma geldi.
-Günaydın Elif!
Başımı kaldırıp sol taraftaki kişiye baktım. -A Gü-günaydın Mete
Elindeki bardağı uzattı.
-Alsana senin için almıştım.
Uzattığı sıcak çikolatayı alıp teşekkür ettim. Karşıma geçip elindeki bardaktan bir yudum aldı.
-Seviyordun değil mi?
Başımı salladım.
-evet çikolatayı çok severim.
Gülümsedi. Biraz sessizlik olmuştu. Benden de kaynaklanıyor olabilir. Çünkü erkeklerle konuşma konusunda iyi değilimdir.
-Elif birkaç gündür seni üzgün gördüm. İyi misin?
-A evet birkaç problem vardı. Biraz düzelttim diyebilirim. Saol sorduğun için.
-anladım...şey diyecektim istersen benimle takılabilirsin. Yanlış anlama arkadaşça bir şekilde.-Olabilir tabi.
Dedim. O sırada arkadaşlarından biri olan Murat sınıfa girdi.
-Günaydın gençler!
-günaydın
-günaydın
-Mete biraz gelsene ya çok önemli bişey konuşacağım seninle.
Mete bana döndü.
-Ben gitsem sorun olmaz değil mi?
-hayır neden olsun. Sonra görüşürüz.
-tamam görüşürüz o zaman. Hadi gel kanka. Murat ile dışarıya çıktığında derin bir nefes aldım.
Bugün Nur yoktu. Onu görmediğimde kendimi çok tuhaf hissediyorum. Elimi çeneme koyup onunla ilgili hayalller kurmaya başladım. Sonra aklıma gelen şey ile gülümsedim. Bugün okuldan sonra yanına gidip görmeye karar verdim hemde paltosunu ona geri götürürdüm.-Okuldan sonra 4:15-
Okuldan sonra çiçekçiye gittim. Cebimde sadece birkaç lira vardı. Bununla ne alabilirim diye düşündüm. Kapısında ışıklar olan şık bir dükkana girdim. İçerisi çok güzel kokuyordu. Buranın sahibi olanyaşlı adam yanıma geldi.
-Hoşgeldin sana nasıl yardım edebilirim küçük hanım?
-Aslında bir fikrim yok...
Gözlüklerini takıp gülümsedi.
-Gel beraber bakalım. Canlı mı yoksa yapay birşey mi istersin?
-Canlı olsun lütfen.
Diğer tarafa yöneldiğinde arkasından gittim. Etrafa çok güzel çiçekler vardı. Rengarenk bir yer di burası. Sağ taraftaki çiçeklerin yanına eğildi. Elinde pembe renk çok güzel görünen bir çiçek vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just a Teacher | Tamamlandı |
Teen Fiction"Ben sıradan bir öğrenciydim, fakat o muhteşem bir öğretmendi.."