Bölüm-50-

2.8K 169 4
                                    


Keyifli okumalar...

Elif'in ağzından

Kutularla birlikte odama ilerledim. Nur bana merakla bakıyordu. Yatağa oturup kutuları yanyana yerleştirdim.
-bir dakika.
Mutfağa gidip çekmeceden bıcağı aldım. Tekrar odaya dönüp Nur'un yanına oturdum.
-hangisi açacaksın ilk?
-sanırım ablamın gönderdiğini.
Kutuyu kendime yaklaştırıp açmak için bıcağı kenarına geçirdim.
-diğerini kim gönderdi ki?

-bilmiyorum. Üstünde bilgi yazmıyor.
Kartonun kapaklarını açıp içine baktım. İçinde kurdele ile bağlanmış kitaplar ve bir parçaya sarılı para vardı.
-off....
-ne oldu?
-ona ihtiyacım olmadığını söylemiştim. Her seferinde böyle yapıyor.
Kitaplar ise okumayı çok istediğim kitaplardı.
Onları komidinin üstüne yerleştirip diğer kutuyu açmak için oturdum.

Kutuyu hafifçe salladım fakat tabiki bir fikrim yoktu.
-bunu ben açabilirmiyim?
Başımı salladım.
Nur dikkatlice açıyordu. Elini içine daldırdığında kaşları yukarı kalkmıştı.
Elini çıkardığında bir zarf olduğunu gördüm. Arkasını çevirip seslice okudu.
-Elif TALHAN'a...

Şaşırmıştım. Kim bana mektub gönderirdi ki?
Nur zarfı açıp kenara koymuştu. Sonrasında katlanan kağıdı açıyordu.
-eğer aşk mektubuysa-
-ne. Ne oldu?
Eliyle beklememi işaret etti. Aynı anda ayağa kalktı.
Bende ayağa kalkıp karşısında durdum.

-ne yazdığını bana da söyleyecek misin?
Kağıdı bana uzatıp okumamı bekledi.

'Merhaba Elif. Uzun zamandır varlığından habersiz yaşıyordum. Yaşıyorduk. Tabii sende öyle...
Sana çok ağır gelecek biliyorum ama bu senin de hakkın. Acaba 'gerçek' anneni öğrenmek istermisin?
Eğer cevabın evetse lütfen aşağıdaki adrese kabul ettiğini gösteren birşey gönder.

Seni çok seven teyzen...

-bu...inanmıyorum.
-evet olabilir.
-birisi benimle oyun oynamak istiyor olmalı.
Nur ellerini yanağıma koyup gözyaşlarımı sildi.
Ne ara akmıştı ki?
Burada yazan hiçbir şey gerçek olmadığı halde gözyaşı dökmem saçmaydı.
-kimsenin senin duygularınla oynamasına izin vermem. Bu şey uzarsa gidip kimin gönderdiğini öğrenirim. Merak etme bebeğim.
Kafamı salladım.

Zeynep'in ağzından

-Bu adrese. Ama bak kesinlikle bizimle ilgili bir bilgi olmasın.
-tamam Zeynep hanım. Siz burada bekleyin ben gerekli işlemleri yaparım.

Koltuğa yaslanıp beklemeye başladım. 10 dakika sonra tekrar arabaya döndü.
-hallettim Zeynep hanım.
-teşekkür ederim.
-şimdi annenize mi?
Derin bir nefes alıp gülümsedim.
-evet evet anneme.

-20 dakika sonra-

-gelin.
-Aa geldin mi Zeynebim gel.
Yanına gidip diz çöktüm.
-ulaştırdım anneciğim. Birdahakine sadece zarfla yollayalım. Acaba ne tepki vermiştir şimdi?
Dedim anneme bakarak.
-hiç bilmiyorum yavrum. Umarım yanıtını yazıp gönderir.
Dedi.
-neyse anneciğim. Şey ben biraz acıktım.
-gel hemen aşağıda birşeyler hazırlatalım.
-olur anneciğim.

Nur'un ağzından

-o şekilde yani.
-aman kızım böylelerine güvenmeyin sakın!
Pilavı kontrol edip arkamı döndüm.
Tezgaha yaslanıp sandalyede annemle konuşan Elif'e baktım.
-Elif.
Kafasını bana çevirdi.
-okuldan biri olabilir mi? Seni kızdırmak isteyen birileri falan?
Dudağını büzüp başını sağa sola salladı.
-sanmam. Zaten konuştuğum kişi yok denecek kadar az.

-neyse tavuk oldu herhalde kızım çıkart istersen onu.

Bunu burda bitirmek istiyorum pazar günü çok daha güzel bir bölüm sizi bekliyor olacak. İyi akşamlar diliyorum efenim.

Just a Teacher | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin