Bölüm-47-

3.6K 202 56
                                    

Medyadaki şarkı benden size

Buarada Elif karakteri için yeni birisi arıyorum. Şuanki karakterden daha farklı olmalı. Çünkü şuan ki karakter daha büyük duruyor. Önerebileceğiniz kişiler varsa yazarsanız sevinirim.

Keyifli okumalar

Nur'un ağzından

Zil çaldığında kitaplarımı toplayıp sınıftan çıktım.
Öğretmenler odasına girip kitaplarımı bıraktıktan sonra, okuldan çıkıp arabamın olduğu yere yürümeye başladım.
Kapıyı açıp içine oturdum.
Kapıyı hızlıca kapatıp kemerimi taktım. Arabayı çalıştırıp eve sürdüm.

Binanın önüne arabayı park edip içeri girdim.
Çantamın içine elimi atıp anahtarı bulmaya çalıştım.
Anahtarı kavrayıp kilide geçirdim. İçeriye girip kabanımı askıya astım.
Işıkları yakıp odama girdim. Üstüme kazağımı giyip, altıma da eşofmanlarımdan birini geçirdim.

Saçlarımı sol omzuma doğru alıp mutfağa yürüdüm.
Tam mutfağa gireceğim sırada zil çalmıştı.
Kapıya yürüyüp delikten baktım. Kolu çevirip kapıyı açtım.
-hoşgeldin anneciğim
-hoşbuldum kızım.
Ona sarılıp kapıyı kapattım.
-ne yapıyordun?
-bişeyler hazırlayacaktım.
-he iyi iyi.
-sende açmısın anne? Ona göre hazırlayayım.
-yok kızım (kazık) yedimde çıktım.

-tamam anneciğim sen geç istersen salona bende hemen bişeyler yeyip geleyim.
Mutfağa girip dolaptan birkaç şey çıkardım.
______-10 dakika sonra-______
Mutfaktan çıkıp annemin yanına gittim. Karşısındaki koltuğa oturup kucağıma yanımdaki yastığı aldım.

-ee kızım nasılsın? Nasıl gidiyor bir sorun falan var mı?
-yoo...bir sorun olduğu söylenemez.
-Okul ile ilgili birşeyler mi var?
Gözlerimi birkaç saniyeliğine kaçırıp televizyona baktım.
Sonra tekrar anneme.
-hayır. Elif'le ilgili küçük şeyler işte.
Gülümsemeye çalışarak;
-kıskançlık diyebiliriz.
Dedim.

Annem güldü.
Sonra yüzü normal hâlini aldı.
-ha buarada Elif'le konuştum gelmeden. Bi arkadaşı geldi Mete diye onla dolaşacaklarmış falan. Sana söylememi istemişti.
Başımı salladım. Umarım çok geç kalmaz eve.

Elif'in ağzından

Sabah Nur beni ve Derya'yı öyle görünce ne düşündü acaba?
Kesin bana çok kızacak. Kendimi sinirine hazırlamam lazım.
Derya bana benden hoşlandığını itiraf etmişti.
Onu reddedip sevgilim olduğunu söyledim. Bana 'Mete ile mi çıkıyorsun?' Diye sormuştu.
Ona yalan söylerek sevgilimin bu okulda olmadığını söyledim.

Beni anlayışla karşıladığını belirtip konuyu kapatmıştı.
Tam başka birşey söyleyeceği sırada Yeşim hoca'nın sesi dikkatimizi dağıtmıştı.
Nur'un sinirli bakışkarını görmüştüm.
Son zil çalmıştı.
-geliceğim ama tamam mı?
-tamam saat kaçta?
-eve gideyim bi yemek yer çıkarım.
-iyi tamam.

Sınıftan çıkıp çantamın kolunu tuttuğumda
İleride köşede Nur'u gördüm.
Ona yetişmek istiyordum.
Daha ben okuldan çıktığımda onun demir kapıdan çıkıp ilerkediğini gördüm. Merdivenleri ikişer ikişer inip koşmaya başladım.
Kapıyı kendime çekip soluma döndüğüm anda birine çarptım.

-özür dilerim.
Birkaç adım atıp durdum.
Nur'un arabasına bindiğini gördüğümde daha fazla koşamayacağımı anladım.
Yanaklarımı şişirdim.
-off...
-niye koştun sen öyle?
Arkamı dönüp Mete'ye baktım.
-Nur'a yetişmeye çalışıyordum yetişemedim. -hmm. Neyse tamam görüşürüz akşam.
-görüşürüz.
Arkasını dönüp yürümeye başladı.

Bende kendi yoluma ilerleyip eve yürümeye başladım.
15 dakika sonra eve varmıştım. İçeriye girip kapıyı kapattım.
Üstümü değiştirip biraz telefonumla ilgilendim.
Ablamı özlemiştim. Rehberde onu bulup aradım.
-Alo, ablacığım.
Dedi.
-Müsaitsin demi?
-evet canım. Evdeyim şuan.
-nasılsın abla?

-iyiyim canım. Yani iyiyiz. Özledim seni.
-bende seni özledim.

Biraz daha sohbet ettikten sonra kapattık.
Altıma pantolonumu giyip beklemye başladım.
Kapının önüne çıkıp beklemeye başladım.
Mete karşıdaydı.
Aysel teyze ile konuşuyorlardı.
-Mete!
Beni görüp arkasını döndü.
Kapıyı kilitleyip yanlarına gittim.
Sırıtarak;
-evleri şaşırdım.
Dedi.

Aysel teyzeye durumu açıkladım. Mete ile yolda giderken konuşuyorduk.
-demek kaynanan bu...vay be. Hemde komşun! Çok şanslısın.
Güldük.
-ee nereye gidiyoruz?
Biraz düşündü.
-hömm...aslında tatlı yemeye gidebiliriz. Evet evet tatlı yiyeceğiz!
-madem çok istiyorsun tamam.
-ben künefe istiyorum.
Dedim.

Zeynep'in ağzından

Ablam bize, o konuyu öğrendiğinden beri soğuk davranıyordu. Bara gitmesinin sebebi oymuş.
Herneyse. Bugün Derya'yı ben almaya gittim.
10 dakika erken gitmiştim.
Arabayı kapının önüne park edip indim. Kapının yanında durup kollarımı göğsümde birleştirdim.

Derya'nın bahanesine belki Elif'i de görürdüm. Zil çaldığında kalp atışlarım hızlanmıştı.
Derin derin nefesler aldım. Öğrenciler çıkmaya başlamıştı.
Kalabalığın içinde hem Derya'yı hemde onu arıyordu gözlerim. Yeğenimi.
Biraz sonra kapıda o belirdi.
Yüzümde istemsizce bir tebessüm oluşmuştu.
Onu dikkatle izlemeye başladım.

Sanırım bir kişiye yetişmeye çalışıyordu. Çünkü yüzü gergin ve ciddi bir hâl almıştı. Bu hâliyle ablamı andırmıştı bana.
Merdivenleri hızlıca inmeye başladı. Koşarak kapıya geldi.
O kadar hızlıydı ki beni göremeyip çarpmıştı.
-özür dilerim.

Yüzüme bakmamıştı ama ben onun yüzünü rahatlıkla görebilmiştim.
Ablama o kadar çok benziyordu ki yüzü....Sanki onun gençlik fotoğraflarında ki hâli gibiydi.
Arkamı dönüp ona baktım.
Biraz ilerimdeydi.
Sonra yanına arkadaşı gelmiş olacak ki onunla konuşuyordu.
Gizlice baktım ona.
-hoşgeldin yengeciğim.
Arkamı dönüp Derya'ya baktım.
-hoşbuldum canım. Hadi gidelim. Bin bakalım.

Buarada size saçma bir bilgi vereyim benim ensemde yara var :D
O yara mevzusu bir bakıma buradan geliyor.

Just a Teacher | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin