Bölüm-26-

6.2K 291 33
                                    

Selamlar! Ardarda bölüm atmamı sevdiğiniz için mutlu oldum. Bugünde söz verdiğim gibi atmaya karar verdim. Hoşunuza gitmeyen bişey olursa söylerseniz kendimi düzelteyim. Keyifli okumalar.

Nur'un ağzından

Eve vardığımızda Elif'in binaya dikkatlice baktığını gördüm. Arabadan inip binaya yürüdük. Kapıyı yavaşça açıp içeriye girmesini bekledim.
-buyrun!
İçeriye geçince bende girip kapıyı kapattım.
-evin gerçekten çok güzel.
Elinden tutup koltuğa oturdum.
-beğendin mi gerçekten?
-evet zevkin güzelmiş.
Dedi gülümseyerek.
-artık daha sık gelmeni istiyorum.
Kolumun altına girip bana yaklaştı.
-gelirim o zaman bende..
Başına öpücük bıraktım.

-yemek yiyelim mi? Ben çok açım.
Dedim.
-olur hadi birlikte hazırlayalım
Ayağa kalkıp mutfağa girdik. Yemeği yapıp yemeğe başladık. O sırada birbirimize sorular soruyorduk. Hoşlandığı bazı şeyleri öğrenmiştim bile. Yemeği kaldırmama yardım ettikten sonra onu içeriye gönderdim. Bulaşıkları halledip içeriye geçtim. Koltukta oturmuş telefonuna bakıyordu. Yanına gidip yavaşça oturdum. Kolumu koltuğa koyup üstüne eğildim. Ve dudağının kenardan yavaşça öptüm.
-hadi bırak onu ve benimle ilgilen!

Ensemden tutup kendine çekmişti. Alt dudağımı kavrayıp öpmeye başlamıştı. Aynı şekilde karşılık veriyordum. Öpüşmemiz daha da şiddetleniyordu. Bir  bacağımı diğer tarafına atıp üstüne çıkmıştım. Daha rahat olmak adına hırkamı ve kazağımı çıkarıp yere bıraktım. Benden ayrılıp üstündekileri çıkardı sadece atletiyle kaldığında içimin eridiğini hissettim. Zayıftı ve köprücük kemiği belli oluyordu. Eğilip oraya öpücükler kondurup birkaç kez emdim. Beni omuzlarımdan tutarak yatmamı sağladı. Üstüme çıkıp vücudunu üstüme koydu. Neredeyse hiç ağır değildi. Belinden çektim. Ellerini saçlarımda hissediyordum. Şuan yaşadıklarım hayatımda tattığım en güzel anlardı. Paha biçilmezdi.
Nefesimiz kesilene kadar devam ettik. Yorulmuş olacak ki öpmeyi bırakmıştı. Bende farksızdım tabi. Biranda gerçek dünyaya dönmüştüm.
Derin nefeslerini omzumda hissediyordum. Kollarımı sırtına koyup sarıldım.
-seni seviyorum bebeğim. Hemde çok.
Dedim.
-bende seni.

Elif'in ağzından

Üstündeydim ve nefesimi toplamaya çalışıyordum. Elimi yan tarafa koyup hafif kalktım. Bana bakıyordu. Gülümseyip başımı eğdim. Çenemden tutup bana yaklaştı.
-bundan sonra sen benimsin, bende senin.
Dedi.
Başımı sallayıp boynuna sarıldım. 
Omzumu öpmüştü. Kalkıp yerdeki kıyafetlerimi aldım.
-bu gece burada kal. Birlikte uyumak ister misin?
Kabul etmiştim tabiki.
-gel sana benim kıyafetlerimden vereyim. Sonra da yatarız saat geç oldu zaten.
Odasına gittik. Bana bir eşofman ve  kapşonlu kazak verdi. Üstümü giyip aynada kendime baktım. Kazak biraz büyük gelmişti. Kolları parmaklarımı bile kapatıyordu.
Yatağa girip sırtımı başlığa yasladım.

Nur'u düşünüyordum. O odaya girince yüzüne bakıp gülümsedim.
-üstümü değiştireyim bende.
Dedi.
Dolaptan kıyafet çıkarıp yatağa bıraktı. Üstünü çıkarıp giyindi. Saçlarını dışarı çıkarıp aynada kendine baktı. Sonra arkasını dönüp yanıma geldi. Başımı yastığa koyup yorganı başıma kadar çektim. Tavana bakmaya başladım. Sonra başımı çevirdiğimde bana baktığını gördüm. Yüzü çok güzel duruyordu. Sol tara doğru yatıp ona yaklaştım. Beni belimden tutup kendine çekmişti. Başım boynuna geliyordu ve şuan çok huzurluydu burası. Bana sarılmıştı ellerini sırtımda hissetmek çok güvenli hissettiriyordu.
Sonra tanıdık o koku burnuma geldi.
-Nur çok güzel kokuyorsun.
Boynuna küçük bir öpücük bıraktım. Ama dayanamamıştım.
Nur hoşuna gitmiş gibi mırıltılar çıkardı.
Başımı kaldırıp ona baktım. Gözlerini kapatmış gülümsüyordu. İç çekip tekrar kafamı boynuna gömdüm.

Sabah gözlerimi açtığımda onunla göz göze geldim.
-günaydın sevgilim
-günaydın-
-bana Nur demeni istiyorum böyle daha rahat ve iyi olur hem.
-tamam günaydın Nur.
Güldü. Yaklaşıp dudağımdan öpüp geri çekildi. Elini yanağıma koyup parmaklarını yüzümde gezdirdi.
-biliyomusun uykunda konuşuyorsun.
-gerçekten mi? Umarım kötü bişey dememişimdir.
-hayır sadece 'birdaha öpsene Nur' diyordun.
-oh tamam gene iyi birşey söylemişim.
Dedim.
-öyle mi küçük hanım!
Yatakta doğrulup üstüme çıktı. Beni gıdıklamak için ellerini uzattı.
-Dur!
-ne oldu?
-bir dakika sessiz ol.
-ne duydun anlamadım.
-şştt bak dinle. O kapıya doğru bakarken biranda altından çıkıp kapıya koştum.

-seni pis hain! Gel buraya kaçma!
Beni koltukların etrafında kovalıyordu.
Sonra öksürmeye başladı.
-Elif dur tamam.
Öksürmeye devam ediyordu. Dizlerinin üstüne çökmüştü.
Hemen yanına gidip elimi omzuna koydum.
-Nur iyimisin?
Ayağı kalkıp bana baktı. Belimden kavramasıyla bunun bir tuzak olduğunu anladım.
-bana yalan söyledin. Bişey oldu sandım.
-sus bakalım sen bana yalan söyledin ilk. Ayrıca cezalısın öğretmenine yalan söylememeliydin!
-ne-ne cezası?
-bugün sözümden çıkmayacaksın. Cezan başlamıştır. Yürü gel mutfağa.
İçimden gülmeye başladım. Mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladık.

Bölüm hiç içime sinmedi ya çok kötü olmuş gibi hissediyorum. :(

Just a Teacher | Tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin